Bize kendinden bahsedebilir misin biraz?
16 yaşındayım. İstek Belde Fen Lisesi’nde 11. sınıf öğrencisiyim. Boş zamanlarımda; fotoğraf çekmeyi, kitap ve çizgi roman okumayı, gezmeyi seviyorum. Anneme blog yazılarında yardım ediyorum, gezdiğimiz yerlere farklı açılardan baktığımız oluyor. Görüşlerimizi supergezginler.com’da harmanlayıp iyi işler ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.
Seyahate olan ilgin nasıl gelişti?
Küçüklüğümden itibaren annemle beraber İstanbul’u gezmeye başlamıştım. 9 yaşına geldiğimde İstanbul’da gitmediğim müze, tiyatro, semt kalmamıştı diyebilirim. Önce yaşadığımız yeri tanımaya başlayarak ilk adımın atılması gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden, ilerleyen zamanlarda annemle gezdiğim bu yerlere aşina olduğum için arkadaşlarımı da götürdüm ve yaşadıkları yerle tanışmalarını sağladım. İlk yurt dışı seyahatim ise 9 yaşındayken annem ve dedemle beraber Yunanistan’a oldu. Yurt dışında ilk gidilen yer ve ilk izlenim bence çok önemli. Çünkü kendi kültürünüzden farklı bir yerde zaman geçiriyorsunuz ve yaşamınızda farklılık yaratıp, aynı zamanda farklı bir ortama adapte olmaya çalışıyorsunuz. Gittiğiniz yeri sevmemeniz halinde kendi kabuğunuza çekilebilir, bu sevdadan vazgeçebilirsiniz ya da bunu hayatınızın bir parçası haline getirip yolunuza devam eder ve yeni dünyalar keşfetmeye başlarsınız. Bir zaman sonra hayatınızın bir parçası haline gelen “seyahat” size hem tecrübe hem de farklı bir dünya görüşü kazandırmaya başlar.
Cusco, Peru
Seyahat etmenin sizi özgürleştirdiğini düşünüyor musunuz?
Kesinlikle. Farklı ülkelerde farklı insanların hayatına dokunuyorsunuz ve onlar da sizin hayatınıza dokunuyor. Çoğu zaman ihtiyacımız olduğu için seyahat ediyor, küçücük bir zamana kocaman dünyalar sığdırmaya çalışıyoruz. Seyahat sona erdiğinde yarı mutlu, yarı üzgün belki de istemeyerek işe/okula gidiyoruz. Bana kalırsa işin aslı burada yatıyor. O seyahate ne kadar ihtiyacımız olursa, o kadar kıymetini biliyor ve daha fazla zevk almaya başlıyoruz. Gündelik hayatımızdan ne kadar uzaklaşıp farklılaşabilirsek kendimizi o kadar özgür hissediyoruz. Ayrıca farklı kültürler tanımak size farklı görüşler, düşünceler de katıyor. Eve döndüğünüzde eviniz aynı oluyor; fakat sizin düşünceleriniz değişiyor, olaylara farklı açılardan bakabiliyorsunuz ve bu tüm hayatınızı farklı, özgün ve özgür kılıyor.
Bildiğim kadarıyla annenizle geziyorsunuz genelde, kendisi nasıl bir yol arkadaşı?
Genelde turları tercih etmiyoruz. Gezdiğimiz her şehre ortalama 4 gün ayırıyoruz ve çoğunlukla metro ağını, haritaları kullanıyoruz. Bu noktada birbirimizin açıklarını kapıyoruz. Örneğin, birbimizin görmediği/duymadığı, fark etmediği bir ayrıntıyı görüp kendi aramızda konuşuyoruz. Farklı objektiflerden, farklı kareler çekip blogumuzda bir araya getiriyoruz. Birbirimizin görüşlerine daha fazla değer vermemizi, empati yapabilmemizi, kısacası yakınlaşmamızı sağlıyor. Örneğin; yıllar önce bir blogumuz olursa ismi supergezginler.com olsun, demiştim. Öyle de oldu :)
Iguazu Şelalesi, Brezilya
Şimdiye kadar 40 ülke gezmişsiniz. Gördükleriniz arasında en çok hangi ülkelerden etkilendiniz?
Ülke olarak değil de kültür olarak etkilendiğim yerler var. Uzak Doğu ve Güney Amerika kültürlerini çok ilgi çekici buluyorum. Fakat Peru ve Japonya’nın bende yeri ayrıdır. Başlıca nedeni her ikisine de çok merak ederek gitmiş olmam. Gitmeden önce ne kadar araştırsam da kesin olarak bir yargıya varamıyorum. O ortamın içinde bulunmam ve insanlarla iletişim kurmam, yaşam tarzlarını incelemem gerekiyor. Orada bulunduğum süre boyunca onlar gibi yaşamam, düşünmeye çalışmam ve farklı yemeklerinden tatmam bu konuda bana yardımcı oluyor. Örneğin; Japonlar ne kadar modern yaşasalar da, geleneklerine bir o kadar bağlılar. Rengarenk tapınaklarına, geleneksel kıyafetleriyle 7’den 70’e gelerek kültürlerini muhafaza ediyorlar. Ayrıca son derece saygılı ve kibarlar. İlk günlerde çok ilginç gelse de toplum olarak aynı şekilde olmaları, milli benliklerine sahip çıkmaları çok güzel bir şey. En çok etkilendiğim şeyler arasında; metroya binecek kişiler, inen kişileri tek sıra halinde bekliyor ve hiç acele etmeden, koşuşturmadan biniyorlar. Ayrıca sürekli güleryüzlü ve konuşkanlar. Kredi kartı veya fiş uzatırken iki eliyle birden tutup uzatıyor, eğilerek selam veriyorlar. Bazen sokakta sizi öğrenciler çeviriyor ve size hem kendi ülkeleriyle ilgili görüşlerinizi hem de ülkeniz hakkında sorular soruyorlar. Peru’da ise en çok Machu Picchu’dan etkilendim. Bu İnka antik şehrinde zamanda yolculuk yaptığınızı hissediyorsunuz. Çok büyülü bir ortam olduğunu söyleyebilirim. Yerliler ve lamaları eşliğinde Peru’yu keşfedebilir, kültürlerine ortak olabilirsiniz.
Kyoto, Japonya
Bu kadar genç yaşta bu kadar fazla ülke görmek, size neler kattı?
Çok fazla şey kattı. Örneğin; geniş bir açıdan düşünebilmemi, kültürel farklılıkları göz önünde bulundurup empati kurmamı, farklı ülkelerden insanlarla iletişim kurabilmemi ve yeni yerler keşfetme heyecanını kattı.
İlerleyen yıllarda da bu tempoda seyahat etmeyi planlıyor musunuz?
Gelecek yıllarda da bu tempoda seyahat etmeyi planlıyorum, seyahatler hayatımın büyük bir kısmını oluşturuyor ve böyle devam etmesini, yeni yerler görmeyi/keşfetmeyi istiyorum.
Seyahatleriniz sırasında karşılaştığınız en ilginç olay ne?
Birçok ilginç olayla karşılaştım. Bunlardan biri ise; Norveç Fiyortları Flaam’dan Oslo’ya dönerken haziran ayı olmasına rağmen çok şiddetli yağmur ve fırtınaya yakalanıp, otele gece çok geç bir saatte dönmemizdi. Yol kaymalarından dolayı yaklaşık 7-8 saatte dönebilmiştik. Norveç, meteorolojik olayların çok şiddetli yaşandığı yerlerden biri.
Gittiğiniz yerlerde tarihi miraslar mı, doğal güzellikler mi yoksa sosyal atmosfer mi sizi daha çok etkiliyor?
Tarihi miraslar beni daha çok etkiliyor; çünkü baktığınızda bir yaşanmışlık görüyorsunuz ve yıllar öncesi hakkında çeşitli senaryolar üretme şansınız oluyor. Bir diğer neden ise, uzun zamandır tarihe olan ilgim. Gittiğim yerlerin tarihi hakkında araştırmalar yapmayı da seviyorum.
Seyahat rotanızı belirlerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Annemle beraber seyahat ettiğim için çoğunlukla ortak olarak ilgimizi çeken yerlerin beraber bir listesini çıkarıp, seçiyoruz ve planlarımızı, araştırmalarımızı yapmaya başlıyoruz.
Peki bu araştırma sürecinde nasıl bir yol izliyorsunuz?
Gitmiş kişilerin tecrübelerinden yararlanabiliyoruz. Ayrıca, merkeze yakın bir otel seçiyoruz ve çoğunlukla metroyu kullandığımızdan şehrin metro haritasından ve şehir haritasından ziyaret edebileceğimiz yerleri işaretleyip, plan yapıyoruz. Ek olarak, gitmeden önce o yerin kültürü ve yerel mutfağı hakkında araştırmalar yapıyorum.
Yakın gelecekte ya da uzak gelecekte görmek istediğiniz yerler nereler? Buralarla ilgili netleşmiş herhangi bir seyahat planı var mı?
Güney Amerika ve Uzak Doğu’da henüz gitmediğim yerleri, Avustralya’yı ve Güney Afrika’yı görmek istiyorum. Şu an netleşmiş planımız yine en çok gitmek istediğim yerlerden olan ABD.
Yaşıtlarınıza seyahatle ilgili neler söylemek istersiniz?
Genelde, sınıf arkadaşlarıma birçok tavsiyede bulunuyorum ve sordukları soruları cevaplıyorum. Seyahat etmeye en çok merak ettikleri yerlerden başlamalarını ve gittikleri yerleri rehber eşliğinde değil de kendi hisleri doğrultusunda keşfetmelerini tavsiye ediyorum. Gittikleri şehri yaşamalarını ve keyfini çıkarmalarını da ekliyorum.
Deneyimlerinizi paylaşacağınız bir blog açma fikri var mı kafanızda?
Ders yoğunluğumdan dolayı güncel olarak blog açma fikrim yok. Fakat ilerleyen zamanlarda supergezginler.com ile ilgilenmeyi, yazılar yazmayı istiyorum.
