Porto Venere
Porto Venere Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Porto Venere, İtalya’nın Ligurian kıyısında yer almaktadır. La Spezia bölgesinde yer alan bu kent ve köyleri 1997 senesinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiştir. Geçmişinin ta milattan sonra 1. yüzyıla dek uzandığı düşünülen bölge Roma mitolojisinde aşk ve güzellik tanrıçası Venüs ile anılmaktadır. Roma Dönemi’nde balıkçılıkla geçinen bu yerleşim yeri, Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşünün ardından Bizanslıların eline geçmiştir. Lingurian Cumhuriyeti döneminde ise Fransız istilacılarının kontrolünde olan bölge, 19. yüzyılda Sardunya Krallığı himayesine girmiştir. Pek çok medeniyetin topraklarında hüküm sürdüğü Porto Venere tam da bu sebeple oldukça köklü bir tarihe ve kültürel mirasa sahiptir.
Diğer yandan Akdeniz ikliminin etkisinde bir sahil kenti olan Porto Venere’nin eşsiz mimari yapıları, büyüleyici deniz ve doğa manzaralarıyla birleşmektedir. Meşhur deniz mağaralarının bulunduğu pek çok doğal güzelliğin daha da çekici hale getirdiği Porto Venere İngiliz şair Lord Byron’a da ilham kaynağı olmuştur. Öyle ki eserlerini Porto Venere’den etkilenerek kaleme alan şair adına Cala dell’Arpaia deniz mağarasına sonradan Byron mağarası denmeye başlanması da bundandır.
Porto Venere’ye Nasıl Gidilir?
Kıyı bölgesinde sıralanmış rengârenk evleri, ardından gözüken kule ve kiliseleriyle bir masal diyarını anımsatan Porto Venere bilhassa yaz aylarında turistlerin akınına uğramaktadır. Porto Venere’ye ulaşım noktasında birkaç seçeneğiniz mevcuttur. Buraya doğrudan tren ile erişim bulunmamaktadır. Fakat nostaljik manzaralar eşliğinde buraya varmak isterseniz demiryolu ile La Spezia merkezine gelip, buradan otobüs ile yolculuğunuza devam edebilirsiniz. Bunun yanı sıra buraya ulaşmak için en çok tercih edilen yöntem Cinque Terre bölgesinden hareket eden botlardır. Mart oyunun sonunda başlayan bot seferleri kasımın ilk haftasına kadar devam etmektedir.
Porto Venere’de Görülmesi Gereken Yerler
Porto Venere geçmişten günümüze taşıdığı tarihî dokusunu korumaktadır. Eşsiz güzellikteki deniz manzarası kadar mimari yapıları ile de görülmeye değer kentin sokaklarına kendinizi bırakın. Zira her köşe başının ayrı bir hikâyenin bekçiliğini yaptığı kent, unutulmayacak türden bir tatil demek.
Aziz Peter Kilisesi: 5. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen paleochristian tarzı mimariye sahip bu yapı 12. yüzyılda yeniden düzenlenmiştir. Kayalar üzerine kurulmuş üçgen plana sahip olan gotik mimari örneği Aziz Peter Kilisesi ihtişamlı yapısının yanı sıra 13. yüzyılda yerleştirildiği tahmin edilen siyah ve beyaz renkteki işaretleriyle de oldukça ilgi çekicidir.
Aziz Lawrence Kilisesi: 1098 senesinde Cenevizliler tarafından inşa edilen romanesk mimari örneği bu kilise ise antik dönem tanrılarından Baş Tanrı Jüpiter için yapılmıştır. 14. yüzyılda gerçekleşen yangında hasar görmüş olsa da 16. yüzyılda tekrar restore edilen yapı yarım daire tabanlı planı ve ihtişamıyla göz doldurmaktadır.
Doğal Park: Yüksek tepeleri, mağaraları ve günün her saatinde farklı renklere bürünen doğasıyla Ponto Venere’nin cennet noktası Doğal Park, kendine has bir manzaraya sahiptir. Denizin tüm sakinliği ile ayaklarınızın altına serildiği parkta dalgaların sesi eşliğinde huzurlu vakitler geçirebilirsiniz. Sadece yeşille mavinin birleştiği nokta olmakla kalmayıp tarihî kalıntılara ev sahipliği yapan parkın sınırları içerisinde prehistorik dönemden kalma Kuğu Mağaraları bulunmaktadır.
Porto Venere’de Ne Yenir?
Balıkçılığın yoğun olarak yapıldığı bir bölge olması sebebiyle Porto Venere’de deniz mahsullerinin ağırlıkta olduğu restoranlar ön plana çıkmaktadır. Her bütçeye uygun yeme alternatiflerinin bulunduğu bölgede eşsiz İtalyan ve Akdeniz lezzetleri sizi beklemektedir.
Palmaria Restoran: Porto Venere Limanı’na bakan manzarası ile bölgenin en popüler restoranlarından olan Palmaria özellikle balık çeşitleri ile nam salmıştır. Oldukça lüks olan bu restoranın bir diğer özelliği ise geniş şarap menüsüdür.
Osteria Della Corte: Bölgede bulunan bir diğer lüks restoran Osteria Della Corte leziz yemekleri kadar taş yapısı ve ambiyansıyla da ilgi çekicidir. Farklı çeşitte pek çok peynirin bulunduğu restoranın deniz mahsulleri açısından da oldukça zengin bir menüye sahip. Yerel şarapların yanı sıra soğuk domates çorbası da bu restoranın ön plana çıkan lezzetleri arasında bulunmakta.
Portivene Un Mare di Sapori: Modern bir tasarıma sahip bu küçük restoranda görece daha uygun fiyata birbirinden leziz pek çok alternatif sizi beklemekte. Özellikle midyesiyle nam salmış Mare di Sapori’nin bir diğer mutlaka denemeniz gereken yemeği ise ev yapımı ravyolisi.
La Chiglia: Porto Venere’nin uygun fiyatlı bu küçük restoranında özellikle spagetti çeşitleri ön planda. Lezzetli ve taze deniz mahsullerinin de tadına bakabileceğiniz bu restoranın alametifarikası ise geleneksel İtalyan tatlısı tiramisu.
