- 1 view
Bitlis’e bağlı Ahlat ilçesinde yer alan Ahlat Eski Yerleşimi ve Mezar Taşları Van Gölü kıyısında yer alır. Oldukça büyük bir açık hava müzesi niteliğinde olan bölge, yerli ve yabancı turistler için Türkiye’deki çekici tarihî noktalardan bir tanesidir. Bu tarihî bölge, hem Selçuklu dönemine ait yerleşim yerlerinin kalıntılarını içerir, hem de boyları 4,5 metreyi bulan Ahlat Mezar Taşları’na ev sahipliği yapar.
Ahlat Mezar Taşları Hakkında Bilgi
MÖ 900’lerden beri varlığını sürdüren Bitlis’teki Ahlat Eski Yerleşimi ve Mezar Taşları, bilinen en eski yerleşim bölgelerinden biridir. Ahlat Eski Yerleşimi ve Mezar Taşları, Selçuklu dönemi mimarisini, hayat tarzını, inanışlarını ve alışkanlıklarını çok iyi bir şekilde yansıtan bir açık hava müzesidir. “Harabeşehir” olarak da bilinen Eski Ahlat’ta birçok köprü, hamam, kule, cami ve kale bulunuyor. Eski Ahlat’ın bir parçası olan ve Selçuklu Mezar Taşları olarak da bilinen Ahlat mezar taşları da oldukça geniş bir alana yayılmıştır. Yaklaşık 9 bin adet oldukları tahmin edilen taşlar genellikle oval ve dikdörtgen yapıdadır ve volkanik tüflerden oluşmuştur. Mezar taşlarının içleri genellikle küçük taşlarla örülerek doldurulmuştur.
Ahlat Eski Yerleşimi Ve Mezar Taşları Nerededir?
Ahlat Eski Yerleşimi ve Mezar Taşları Bitlis’in Ahlat ilçesinde, Van Gölü kıyısında yer alır. Mezar taşları ise Ahlat ilçesinin yaklaşık 15 km dışında Yuvadamı köyünün kuzey bölgesinde bulunur.
Ahlat Mezar Taşları Tarihçesi
Yuvadamı Köyü’nde bulunan bu mezar taşları dünyada bilinen en eski tarihî mezarlıklarından birini oluşturuyor. Sadece Anadolu’nun değil, tüm İslam dünyasına ait bir mezarlık niteliğinde olan Ahlat mezar taşları, Anadolu’nun Orhun Abideleri olarak da biliniyor. MÖ 900’lerden beri varlığını sürdürdüğü tahmin edilen Eski Ahlat, yıllar içinde çok hasar görmüş olsa da günümüze gelebilmeyi başarmıştır.
Ahlat Mezar Taşlarında Ne Yazıyor?
Mezar taşlarının üzerlerinde ayetler ve hadisler görmek mümkün. Ayrıca mezarın sahibi ile ilgili bazı metinler, sözler, Selçukluların kullandığı bazı sembol ve işaretler, sonsuzluğu temsil eden kabartmalar, çift başlı kurt gibi çeşitli hayvan figürleri ve Türk tarihine dair birçok ipucu veren daha birçok motif ve yazı bulunmaktadır. Ayrıca mezarların yanında, o dönem mezar hediyesi olarak adlandırılan birçok seramik parçası, çeşitli takılar ve ok uçları da bulunmaktadır. Ahlat Eski Yerleşimi ve Mezar Taşları bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne önerilecek adaylar arasında yer almaktadır.
Ahlat Mezar Taşları Kime Ait?
Ahlat Eski Yerleşimi ve mezar taşları hem İslam dünyasının hem de Türk tarihinin ortak eserlerini içerir. Asıl olarak Selçuklu dönemine ait olan Ahlat bölgesi ve Ahlat mezar taşları Orta Asya’ya ve Türk tarihine dair çok sayıda ipucu verir.
Ahlat Eski Yerleşimi Ve Mezar Taşları İle İlgili Efsaneler
Ağızdan ağıza yayılan bir hikâyeye göre bu mezar taşları bölgenin Rus işgalinden kurtulmasına, Rusların işinin zorlaşmasına sebep olmuş. Alacakaranlıkta bölgeyi işgal için gelen Rus askerleri, hem hava koşulları hem de günün henüz ağarmamış olması sebebiyle mezar taşlarını uzaktan Türk askerlerine benzetiyorlar. Hal böyle olunca hemen top ateşine başlıyorlar. Sabaha kadar ateşe maruz bıraktıkları askerlerin hâlâ dimdik ayakta olduğunu ve geri çekilmediğini gören Ruslar oldukça zor durumda kalıyorlar ve ne yapacaklarını bilemiyorlar. Havanın aydınlanmasıyla birlikte görüyorlar ki bütün gece topa tuttukları askerler değil mezar taşlarıymış. Bu taşlar sayesinde Rus askerleri Ahlat’a girmeden önce uzun bir süre girişte oyalanmışlar ve boş yere askeri mühimmat harcamışlar.
Ahlat’a Yolu Düşenlere Öneriler
- Ahlat Sahil Kalesi
Ahlat’ta mutlaka görülmesi gereken bir başka yapı da Ahlat Sahil Kalesi’dir. Ahlat yerleşiminde bulunan en önemli yapılardan biri olan bu kale Urartular döneminde yapılmıştır. Saldırılar sebebiyle 1224 yılında yıkılan kale Kanunî Sultan Süleyman’ın emriyle daha sonra onarılmıştır. Emir üzerine Mimar Sinan kaleyi yeniden yapmıştır.
- Bitlis Etnografya Müzesi
Ahlat’a kadar gelmişken Bitlis Etnografya Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Bu bölgedeki yaşama ve tarihe ait eserlerin ve kalıntıların sergilendiği müzede birçok el yazması eser de bulunmaktadır.
- Ahlat Taşı
Ahlat taşı, Ahlat bölgesine özgü bir taştır. Mezar taşlarının da yapı maddesi olan Ahlat taşı volkanik yapıda bir taştır. Kışın sıcak yazın da serin tutma özelliğinden dolayı bölgedeki evler de genellikle bu taşlardan yapılmıştır. Küp şekline sahip olan Ahlat taşları kahverengi ve gri arası kendine özgü bir renge sahiptir. Ahlat taşı, sağlam yapısı sebebiyle baston, mobilya gibi daha birçok ürünün ana malzemesini oluşturur. El yapımı bastonlar hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmekle beraber ortalama fiyatları 1500 TL’dir. Baston satın almasanız da, buraya kadar gelmişken Ahlat taşından üretilmiş bir hediyelik ya da süs eşyası alarak Ahlat hatırası olarak saklayabilirsiniz.
- Bitlis Lezzetleri
Ahlat’a yolunuz düştüyse, Bitlis lezzetlerinin de tadına bakmadan dönmemenizi öneririz. Bunlardan en meşhuru, Ahlat’ta da çok ünlü bir yemek olan Bitlis usulü büryan kebabıdır. Bunun dışında çorti taplaması, harise adı verilen bir tür keşkek, kilorik (bir tür köfteli çorba), tuzda inci kefali, murtuğa helvası ve kenger turşusu da mutlaka tadına bakılması gereken tatlardan.
Ahlat Eski Yerleşimi Ve Mezar Taşları Bölgesine Nasıl Gidilir?
Ahlat Eski Yerleşimi ve Mezar Taşları bölgesine gitmenin en kolay yolu Muş’a uçakla ulaşıp ardından kara yoluyla devam etmek. Muş Havaalanı’ndan Ahlat’a ulaşmak kara yoluyla yaklaşık 2 saat sürüyor. İstanbul’dan Muş’a her gün karşılıklı uçuş bulunmaktadır.