Daha önce sinemayla mesafeli bir ilişkisi olanlarımız dahi, evde geçen karantina süresinin sonunda bir sinefil olup çıktı. Özellikle sokağa çıkmaları kısıtlanmış olan belirli bir yaşın altındaki gençler için durum gitgide vahim bir hal alırken, sinema yine en büyük kurtarıcı oldu. Diziler sezon sezon izlendi, vizyon filmleri yalanıp yutuldu, önceleri pek yüz verilmeyen bağımsız yapımlar kıymete bindi, her platformda film listeleri paylaşılır oldu. Biz de bu furya içerisine bir parantez açıp, kıyıda köşede kalmış, geniş izleyici kitlelerine ulaşamamış iyi yapımları tanıtalım, onların sinema izleyicisiyle buluşmalarına vesile olalım istedik. İlk kategorimizi de, günlerdir sokağa çıkamayan gençleri düşünerek hazırladık ve ortaya çok içimize sinen bir liste çıktı.
1- Ölü Ozanlar Derneği/Dead Poets Society
Yapım Yılı: 1989, ABD
Yönetmen: Peter Weir
1950’lerin Welton Akademisi, oldukça muhafazakar, disiplini yüksek ve saygın bir akademik çevreye sahip bir okuldur. Öğrenciler için son derece bunaltıcı olan bu ortam, okula yeni atanan İngilizce öğretmeni Keating ile değişmeye başlar. İdealist bir öğretmen olan Keating, kalıplaşmış düşünce biçimine ve okulun statükocu tavrına savaş açarak öğrencilerini edebiyatla tanıştırır. Ders kitapları yırtılıp atılır, dersler açık havada ve alışılmadık yöntemlerle işlenir. Bu durum elbette böylesi katı kurallara sahip okul yönetimi tarafından da hoş karşılanmayacaktır.
Öğretmen Keating karakterine Robin Williams’ın hayat verdiği Ölü Ozanlar Derneği, devrimci bir bakış açısının yansıtıldığı ve başta Williams olmak üzere tüm oyuncuların üst düzey bir performans sergiledikleri, izlemesi son derece keyifli, etkileyici bir yapım. 1989’da dört dalda Oscar’a aday olduğunu ve En İyi Senaryo Ödülü aldığını da ekleyelim.
2- Saksı Olmanın Faydaları/ The Perks of Being a Wallflower
Yapım Yılı: 2013, ABD
Yönetmen: Stephen Chbosky
Ölü Ozanlar Derneği gibi bir roman uyarlaması olan Saksı Olmanın Faydaları, 90’lı yıllara ait bir öyküsü olan, işleniş biçimi ve güçlü karakterleriyle benzerlerinden ayrılan naif bir gençlik filmi olarak karşımıza çıkıyor. Utangaç ve duygusal Charlie, özgür ruhlu Sam ve eşcinsel üvey kardeş Patrick’in başından geçenleri izleyeceğimiz film, ergenliğin inişli çıkışlı sürecini, kimlik sorunlarını ve aile ilişkilerini ele alırken, popülaritenin kişilik gelişimi üzerindeki etkilerini de masaya yatırıyor. Genel olarak oyunculuklar başarılı bulunsa da, Ezra Miller bu filmde gerçekten harikalar yaratmış.
Film, bağımsız film yapımlarının ödüllendirildiği Bağımsız Ruh Ödülleri’nde, 2013 Bağımsız Ruh En İyi İlk Film Ödülü’nü kazanmıştır.
3- Denizaltı/Submarine
Yapım Yılı: 2010, ABD-İngiltere
Yönetmen: Richard Ayoade
“Çoğu insan kendini yeryüzünde benzeri olmayan bireyler olarak görür. Bu düşünce onları her şey yolundaymış gibi yataklarından kalkmalarını, yemek yemelerini ve boş boş gezinmeleri için motive eder. Adım Oliver Tate.”
15 yaşında bir delikanlı olan Oliver Tate ailesini, karşı cinsi ve eğitim sistemini anlayabilmek için sorular sormakta ve kendisini ıssız bir adada tek başına kalmışçasına yalnız hissetmektedir. 38 yaşına geldiğinde bu adadan kurtulup kurtulamayacağı ise Oliver’ın kafasını en çok kurcalayan soruların başında gelir.
2010 yapımı Denizaltı için bir ergenlik filmi demek büyük haksızlık. Hangi yaşta olursak olalım yaşadığımız iç çatışmalar ve hayatımızın anlamını bulmak için verdiğimiz çabalar, güçlü bir sinematografi ile ve oldukça etkili bir biçimde anlatılmış. Oliver rolünde izlediğimiz Craig Roberts’ın oyunculuğu ise şapka çıkartılacak kadar iyi.
4- Hababam Rock/The School Of Rock
Yapım Yılı: 2003, ABD-Almanya
Yönetmen: Richard Linklater
No Vacancy isimli bir rock grubunda gitarist olan Dewey Finn’in en büyük hayali büyük sahnelerde kalabalıklara konser vermektir. Bu uğurda grup arkadaşlarını bir yarışmaya katılma konusunda ikna etmeye çalışır ama zamanla grup içerisinde anlaşmazlıklar baş gösterince Dewey gruptan ayrılmak zorunda kalır. Maddi olarak zor günler geçirmeye başlayan Dewey bir ilköğretim okulunda öğretmenlik yapmaya başlar ama bu konuda da oldukça başarısızdır ve şanssızlıklar bir türlü yakasını bırakmaz. Son çare olarak Dewey, okuldaki genç müzisyenlerden bir rock grubu kurar ve onları yarışmaya hazırlamaya başlar.
Filmi izlerken müziklerin büyüsüne kapılmamak elde değil. Kullanılan tüm şarkılar özenle seçilmiş ve ortaya gençlerin hem severek izleyeceği hem de rock müzik tarihine dair bilgi edinebilecekleri son derece keyifli bir film çıkmış.
5- Kaptan Fantastik/Captain Fantastic
Yapım Yılı: 2016, ABD
Yönetmen: Matt Ross
Yüzüklerin Efendisi üçlemesinden hatırlayacağınız Aragorn karakterine hayat veren Viggo Mortensen, Kaptan Fantastik’te altı çocuğunu medeniyetten uzak, tüm insanlıktan izole bir ortamda ve sadece kendi doğrularıyla yetiştirmeye çalışan bir baba olarak karşımıza çıkıyor. Amerika’nın dayattığı normları reddederek çocuklarını zorlu doğa koşullarına karşı hayatta kalabilecekleri şekilde eğiten Ben, karısının ölmesiyle birlikte hiç istemediği o dünyaya geri dönmek zorunda kalır. Özellikle çocuklar “normal” dünyaya hiç alışkın değillerdir ve gördükleri her şey onlar için yepyeni bir deneyim olacaktır.
Başarılı bir sistem eleştirisi olan Kaptan Fantastik, doğal oyunculuklarıyla ve vermek istediği mesajlarla izleyicilere hoş vakit geçirtirken düşünmeye de sevk ediyor.
6- Benim İçin Üzülme/Je Vais Bien, Ne T'en Fais Pas
Yapım Yılı: 2006, Fransa
Yönetmen: Philippe Lioret
Bu filmi anlatacak en doğru kelime “naif” olurdu herhalde. İspanya tatilinden dönen Lili, ikiz kardeşinin babasıyla tartıştığını ve evden ayrıldığını öğrenince yıkılır. Çünkü iki kardeşin aralarındaki bağ son derece güçlüdür ve Lili, onun kendisini habersiz bırakmasını bir türlü kabullenemez. Bir süre sonra da ağır bir depresyon geçirir. Bir gün, uzaklardan gelen bir kartpostal onun yeniden hayata tutunmasını sağlar. Hayatının pek çok açıdan kırılma noktası yaşadığı bir dönemden geçen Lili, aşk, aile ve arkadaşlık kavramlarını kendi içinde yeniden tanımlayacaktır.
Soundtrack’inin neredeyse filmin kendisinin bile önüne geçtiği bu sade ve süssüz Fransız filmi, insanın içine işleyen türden. Genç bir kızın yaşamını yeniden inşa etmeye çalışırken verdiği mücadeleler, aslında her birimizin hayatına ayna tutuyor.
7- Dope
Yapım Yılı: 2015, ABD
Yönetmen: Rick Famuyiwa
Malcolm, Inglewood’un tehlikeli sokaklarında, gangster ve uyuşturucu satıcılarının arasında yaşayan, Hip-hop kültürüne tutkun ve idealleri olan bir genç adamdır. Zeki ve çalışkan olan Malcolm’un en büyük isteği Harvard’a girebilmektir. Bu kafa yapısı nedeniyle lise çevresinde de alay konusu olan Malcolm’un hayatı, Los Angeles’ta bir partiye davet edilmesiyle birlikte hareketlenir. Artık önünde bir yol ayrımı durmaktadır: Üniversite hayalini gerçekleştirmek ya da sevdiği kız ile birlikte olabilmek için bir uyuşturucu satıcısı olmak.
Filmde ırkçılık karşıtı birçok mesaj da yerini bulmuş, işlenişi ise son derece eğlenceli.
8- Şansa Bak/50/50
Yapım Yılı: 2011, ABD
Yönetmen: Jonathan Levine
27 yaşında bir radyo programı yazarı olan Adam, bir gün omurga kanserine yakalandığını ve hayatta kalma şansının yüzde elli olduğunu öğreniyor. Adam, bu teşhisin ardından zorlu bir sürece giriyor ve bu süreçteki en büyük destekçisi de en yakın arkadaşı Kyle.
Konusu itibariyle bir komedi filminden uzak olması beklenirken, kanser hastasının yaşadığı evreler ve yüzleşmeler mizahı dozu son derece ölçülü bir şekilde işlenmiş. Bunda, senaristin filmi yazarken kendi gerçek yaşam öyküsünden yola çıkması etkili olmuş. Orijinal ismi 50/50 olan film, dilimize her nedense Şansa Bak olarak çevrilmiş, birçok çevre bu ismin filmin başarısını gölgelediği konusunda hemfikir.
9- Genç ve Heyecanlı/Dazed and Confused
Yapım Yılı: 1993, ABD
Yönetmen: Richard Linklater
76 yılının Teksas’ında, lise son sınıf öğrencilerinin okulun son gününde bir parti düzenlemek istemeleriyle işler iyice karışıyor. Ev sahibinin beklenmedik bir anda eve geri dönmesiyle parti Teksas sokaklarına taşıyor ve olaylar tamamen kontrolden çıkıyor.
Genç ve Heyecanlı, 70’lerin dönem ruhunu yaşatan, film sonrası müziklerini tekrar tekrar izlemek isteyeceğiniz, son derece keyifli bir seyirlik. Özellikle Matthew McConaughey, Milla Jovovich gibi ünlü oyuncuların sinemaya ilk adım attıkları zamanı görebilmemiz açısından da enteresan bir deneyim.
10- Asi Gençlik/Brick
Yapım Yılı: 2005, ABD
Yönetmen: Rian Johnson
Brendan, okulunda sorunlar yaşayan asosyal bir gençtir. Bir gün eski sevgilisinden bir yardım çağrısı alır ancak bir süre sonra genç kızın öldürüldüğü anlaşılır. Brendan’ın bundan sonraki tek amacı, bunun sorumlularını ortaya çıkarmaktır.
Ülkemizde Asi Gençlik olarak yayınlanan film, kara film türünün güzel örneklerinden. Sundance Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü kucakladığını da söylemeden geçmeyelim.
11- Fil/Elephant
Yapım Yılı: 2003, ABD
Yönetmen: Gus Van Sant
Amerikan bağımsız sinemasının önemli yönetmenlerinden Gus Van Sant’ın gözünden, son derece amatör bir ekiple ve düşük bütçeyle çekilen Fil, okulda işlenen cinayetleri masaya yatıran filmlerden. Ancak elbette bir farkı var; Fil, klasik bir ergen filmi olmanın çok ötesinde, sizi o dünyanın en karanlık tarafına götürüyor ve tam ortasına bırakıyor. Hem konunun işlenişi hem de kullanılan kamera teknikleri bakımından kolay izlenebilir bir film olmadığını hemen söyleyelim. Eğer Gus Van Sant’ın filmlerine aşinaysanız en demek istediğimizi hemen anlamışsınızdır. Bir katliam filminde olmasını beklediğiniz kan ve şiddet görüntüleri yok, onun yerine film boyunca süren ve insanı gerim gerim geren bir huzursuzlukla aynı etki yaratılmaya çalışılmış.
Ana karakter John’un penceresinden, birbirinden kopuk yaşayan aile bireylerinin, otoritenin ve şiddetin sıradan bir genci nasıl bir zorbaya dönüştüreceğinin işlendiği Fil, yönetmenin filmografisinde de önemli bir yere sahip.
12- Hayalet Dünya/Ghost World
Yapım Yılı: 2001, ABD-Almanya-İngiltere
Yönetmen: Terry Zwigoff
Ünlü bir underground çizgi romandan uyarlama olan ve gösterime girdiği yıl, eleştirmenler tarafından yılın en iyi filmi olmaya aday gösterilen Hayalet Dünya, liseden mezun olan iki arkadaşın hayat mücadelesini anlatıyor. Karamsar bir tip olan Enid’in hayatı, saplantılı bir koleksiyoncuyla tanıştığında birdenbire değişir. Rebecca ise kendisine bir daire tutup bir kafede işe girerek hayata tutunmaya çalışır. 2001 yapımı filmde Rebecca karakterine Scarlet Johansson, Enid karakterine ise Thora Birch hayat veriyor.
13- Karanlık Yolculuk/Donnie Darko
Yapım Yılı: 2001, ABD
Yönetmen: Richard Kelly
1988 senesinde, Donnie Darko isimli genç bir adam bir gece insan-tavşan karışımı bir yaratık tarafından ziyaret edilir. Bu yaratık Donnie’ye dünyanın sonunun geleceği tarihi dakikası dakikasına söyler: Dünya tamı tamına 28 gün, 6 saat, 42 dakika ve 12 saniye sonra yok olacaktır. Donnie bu bilgiyle büyük bir şok geçirir ve ne pahasına olursa olsun bu gizemli yaratığın peşinden gitmeye karar verir.
İsmindeki karanlığın filmin geneline yayıldığı Karanlık Yolculuk, klasik eğitim anlayışının ve kuralcılığın öğrenciler üzerindeki etkisi, kabadayılar, platonik aşklar gibi, lise yaşamına dair ne varsa son derece gerçekçi bir şekilde işliyor.
14- Igby Zor Durumda/Igby Goes Down
Yapım Yılı: 2002, ABD
Yönetmen: Burr Steers
Baskıcı bir anneye, akıl hastası bir babaya ve faşist bir abiye sahip Igby, gittiği son okuldan da atılınca ceza olarak bir askeri okula yollanır. Sorunlu ailesinden uzaklaştıkça kafasına göre takılmaya başlayan Igby için eğitim ve benzeri zorunluluklar son derece saçmadır ama bir şekilde hayatını idame ettirecek parayı da kazanmak zorundadır. Bu ikilem arasında sıkışıp kalmıştır ve nihayetinde kaçmaya karar verir.
Sevdiği ve kendisinden yaşça büyük kızın hislerine karşılık vermemesi, babasının akıl hastanesine yatırılması, annesinin ölümcül bir hastalığa yakalanması ve yaşadığı pişmanlıklar sarmalında Igby’i gerçekten de zor günler bekliyordur.
Film Susan Sarandon, Bill Pullman, Jeff Goldblum gibi usta isimleri kadrosunda toplayan, duyarlı ve zekice bir gençlik filmi.
Yorumlar