Santa Clara Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Santa Clara, Küba’nın en büyük şehirlerinden biridir. Çeyrek milyona yakın nüfusu ile ülkenin en büyük beşinci şehridir.
Santa Clara, 15 Temmuz 1689’da 175 kişi tarafından keşfedilmiştir. Bu topluluğun 138 kişisi, zaten o bölgede evvelden beri yaşayan iki büyük aileyi temsil etmektedir. Kalan 37 kişiyse diğer 7 aileden gelmektedir. Bu kişilerin hepsi kıyı şehri olan San Juan de los Remedios kökenlidir.
Şehir, çok tanınan iki kişi ile özdeşleşmiştir. Birisi “Şehrin Hayırsever Kadını” olarak anılan Marta Abreu de Estévez, diğeriyse ölü bedeni burada yakılmış olan ErnestoCheGuevara’dır. Fulgenico Batista hükümetinin devrildiği, 1958 tarihli devrimin evi olan Santa Clara, Che Guevara’nın savaş açtığı son cephedir.
Santa Clara, Küba Devrimi’nin 1958 yılının sonlarındaki son cephesidir. Batista hükümetine karşı iki gerilla birliği birlikte saldırmıştır. Che Guevara tarafından idare edilen bir birlik ile Camilo Cienfuegos tarafından liderlik edilen diğer birlik, şehri çeşitli yerlerinden donatarak zayıflatmışlardır. 31 Aralık 1958’de Guevara ve Cienfuegos birlikleri ortak bir şekilde Santa Clara’ya girmiştir. Kaotik bir muharebe gerçekleşmiş, şehrin savunucularının kimisi savaşmış kimisiyse hiç karşılık vermeden teslim olmuştur. Şehir öğleden sonra ele geçirilmiştir. Bu zafer Castro’nun birliklerine, Küba Devrimi için kararlı bir hareket olarak görünmüştür. Bu olaydan 12 saat sonra Batista, Küba’dan kaçmıştır.
Şehir ülkenin merkezinde yer aldığından, kuzey-güney ve doğu-batı hattından yavaş da olsa durdurulamaz bir gelişme içerisindedir. 19. yüzyıldan beri şehir, yakınındaki diğer kentlerden daha çok büyümüş ve daha kalabalık hale gelmiştir. Santa Clara, günümüzde Havana yakınındaki ve ülkenin güneyindeki önemli bir duraktır.
Santa Clara Nerededir?
Santa Clara, Küba’nın 16 ilinden biri olan Villa Clara ilinin merkezi olarak bilinir. Bu yerleşim birimi, ilin ve hatta ülkenin neredeyse tam merkezinde yer almaktadır. Dağ sırtlarında bir ova üzerine kurulmuş şehir, Karayip Denizi’ne 71,5; Atlantik Okyanusu’na ise 51,7 kilometre mesafededir. Cifuentes, Camajuaní, Placetas, Manicaragua ve Ranchuelo yerleşim birimleriyle komşudur.
Santa Clara’ya Nasıl Gidilir?
Santa Clara’ya Camagüey, Havana, Sancti Spiritus ve Santiago de Cuba şehirlerinden günlük otobüs seferleri düzenlenmektedir. Aynı zamanda Varadero, Cienfuegos ve Trinidad’dan da günlük servisler bulunmaktadır.
Yerel tren seferleri ile de Santa Clara’ya Havana’dan her gün ulaşmak mümkündür.
Hava yolu ile Santa Clara’ya ulaşmak içinse şehrin 11 kilometre kuzeyinde Abel Santamaría Havalimanı bulunmaktadır. Havaalanı Montreal, Paris, Toronto, Munich gibi birçok büyük şehre de bağlantı sağlamaktadır.
Santa Clara’da Görülecek Yerler
Parque Vidal’in 2 kilometre batısında yer alanConjunto Escultórico Comandante Ernesto Che Guevara, türbe ve müze kompleksinin bitişinde yer alır. Neredeyse dini bir saygı gören Arjantinli gerillaların heykellerini görmek sıradan bir hal almış olsa da, Che’nin 16 metre yüksekliğe sahip bronz heykeli dokunaklı bir etki uyandırmaktadır.
Heykel, Che Guevara’nın Bolivya’daki ölümünün 20. yılı anısına 1987’de dikilmiştir. Heykelin arka tarafında yer alan 38 taşlı nişli türbe ise, başarısızlıkla sonuçlanan Bolivya Devrimi’nde ölen gerillalara adanmıştır. 1997 yılında Bolivya’da bulunan gizli bir toplu mezardan Che Guevara’nın da arasında bulunduğu 17 kişinin mezar kalıntısı ortaya çıkarılmış, bu buluntuya burada tekrar hayat verilmiştir. Buraya hemen bitişik bulunan müzede ise Che Guevara’nın ölümü ve yaşam öyküsünün detayları izlenebilir.
Melaíto duvar resimleri, yerel bir gazete olan Vanguardia’da aylık ek gazete çıkartan grafik sanatçılarının oluşturduğu eserlerdir. Sanatçıların çizgi roman tarzında yaptıkları resimler düzenli olarak değişmektedir. Son zamanlarda duvarda değinilen konu Amerika Birleşik Devletleri ile Küba’nın kırılgan ilişkisine hicivsel yaklaşımlı bir tasvirdir.
Parque Vidal’deki orijinal kilisenin yıkılmasının ardından 1923’te inşa edilen Santa Clara Katedrali ise büyük tartışmalara yol açmıştır. Katedralde art-deco tarzının etkileri, fantastik vitray camlar ve Sükunetin Bakiresi’nin (La Virgen de la Charca) efsanevi güzellikte beyaz bir heykeli görülebilir. Heykel 19545 yılında, kilisenin kutsanmasının ardından esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmuştur. Ardından 1980 yılında bir hendekte bulunmuş ve 1995 yılında aslına sadık kalınarak tekrardan katedrale konulmuştur.