Ertesi gün Madagaskar’ın Tamatave limanında bizi dans eden kızlar karşıladı. Birinin kafasında su dolu şişe, üstünde de kaşıklar var. Burada da yoksulluk hat safhada.
Etler açıkta satılıyor, herşeyin üstüne sinekler konuyor. Nehirden geçerken yerel rehberimiz nehirde timsahlar olduğunu söylüyor.
Asfalt yol yapımında kullanılmak üzere taşları kadınlar ve çocuklar elleri ile kırıyorlar. Evler kulübe şeklinde ve çok ilkel. Çok fazla çocuk var. Her klübenin önünde tepeleme taş dolu. Çoluk çocuk evlerinin önünde oturmuşlar bu taşları kırarak 3-5 kuruş kazanmaya çalışıyorlar. Okulları da o kadar ilkel ki bir sınıfta üç derslik birden okutuluyor. Yani sefalat, sefalet…
Buradan park zoologique ivolonia’ya geldik. Burası çok güzel, siyah-beyaz lemurlar, kabukları siyah, ortaları krem rengi ve tümsekli olan “Diata” adı verilen ada kaplumbağalarını gördük.
Lemurlar tamamen doğal ortamında. Mavi gözlü olan lemurlar tehlikeli olan cinsmiş. Aye aye denilen kedi büyüklüğündeki sincaplar ise çok azalmış. Buradaki lemurlar genelde ağaçların tepesinde dolaşıyorlar. Lemurların bakıcıları ise ağaç üzerine hazırladıkları ilkel asansörler aracılığıyla ağaç üstüne servis ediyorlar. Adada deniz manzaralı otellerden Java Hotel ve Bungalow Dauphin Bleu otellerini tercih edebilirsiniz.
TAMATAVE PAZARI UNUTULMAYACAKLARI: Pazarda bir sürü ahşap ve deniz kabuğundan yapılan hediyelik eşyalar. Çok küçük yaşlarda anne olmuş kadınlar, pazarda çocuğunu emziren daha çocuk yaştaki anneler.
Yazar Hakkında
NURHAN YILMAZ1951 İstanbul doğumluyum. Yıl içinde dönüşümlü olarak Sinop, Bodrum ve İstanbul’da yaşamaktayım.Küçük yaşlarda babamın mesleği gereği, Türkiye’nin pek çok farklı şehirlerinde yaşadım.
