Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Biz İTÜ'de mühendislik okumuş, sonrasında özel sektörde çalışmaya başlamış iki beyaz yakalıyız. Hayatımız boyunca rutini kırmaya, farklıya, alternatife şans vermeye çalıştık. Kapitalizmin soluksuz dönen devasal çarkına takılmış biz; nefes almak için bu rutine bir süreliğine dur demeliydik. Farklının, yeninin peşinden gitmek, keşfetmek, tüm bağlarımızdan kurtulup kendimizi gerçeklemek için gitmeliydik. Değişimin peşinde iki meraklı kadın olarak tanımlayabiliriz kendimizi. 14 yıllık dostluğumuzda; ilk çadırımızı beraber kurduk, ilk sırt çantalarımızı beraber aldık, ilk uzak seyahatimize beraber çıktık. Dar vakitlere hobilerimizi, seyahatlerimizi, sosyal hayatımızı ve tüm hayallerimizi sığdırmaya çalışırken bu beyhude çabadan sıkıldık ve istifa ederek kendimize 1 yıl armağan ettik.
“İki Kadın Bir Dünya” ve dünya turu fikriniz nasıl ortaya çıktı, süreç nasıldı?
İkimizde seyahat etmeyi ve farklı yerlere gitmeyi seviyorduk. Çalışmaya başladıktan sonra kısıtlı zamanlarımızda sadece kısa Avrupa seyahatleri yapar olmuştuk, artık daha uzaklara gitme vakti gelmişti. "Bir bayram tatilinde Japonya'ya mı gitsek" diye başlayan telefon konuşmasında, biletler ne kadar ki? Kaç gün kalacağız? Peki oraya gitmişken, Güney Kore'ye gitmeyecek miyiz derken aniden dünya turuna dönüştü seyahat planımız. Başta biz de inanmakta zorlandık. Gerçekten istifa edip 1 yıl gidebilir miyiz diye düşünürken, gezginlerin anılarını okudukça fikre alışmaya başladık. 6 ay gibi kısa bir sürede tüm planımızı detaylandırmış, rotamızı çıkarmış ve istifa dilekçelerimizi vermiştik. Tabii ikimiz için de bu hikâyenin geçmişi çok daha eski. Bir gün istifa edip uzun süre seyahat etmek hayalimiz hep vardı, fakat telefon görüşmesinde fark ettiğimiz o anın gelmiş olmasıydı. Fikrimizi ilk paylaştığımız andan itibaren tüm çevremizden en çok aldığımız soru "Kadın başınıza nasıl yapacaksınız?” oldu. Uzun süre bu düşünceye karşı mücadele ettik; kendimizi ve çevremizi ikna etmeye çalıştık. İki Kadın Bir Dünya fikri de buradan doğarak; başlangıçtan itibaren tüm hazırlıklarımızı ve rotamızı paylaştığımız web sayfasına da adını verdi.
Dünya turuna başlamadan önce nasıl bir hazırlık yaptınız?
Aslında her şey çok hızlı oldu. 2014 Şubat ayında hayalini kurmaya başladığımızda, tam bir sene sonra yola çıkmayı planlıyorduk. Fakat gideceğimiz yerleri, rotamızı araştırırken önümüze çıkan fotoğraflardan sonra ikimiz de bir yılı bekleyemeyeceğimizi anladık. Sabırsızlığımızın ve heyecanımızın eseri olarak 6 ay içinde hızlı bir çalışma ile bir yıllık detaylı planımızı çıkarmıştık. Bu süreçte neredeyse tüm hafta sonlarımızı ve birçok gecemizi beraber çalışarak ya da telefonda bilgi paylaşarak geçirdik. Neler mi yaptık? Öncelikle hayalimizi paylaştığımızda gelen tüm tepkilere göğüs gerdik. Ailelerimizi ikna etmek en zorlandığımız noktaydı. Kolay değildi, neden istifa edip, kurulu düzenimizi bozarak bir sırt çantası ile yola düştüğümüzü anlatabilmek… Ciddi bir tecrübe eksiğimiz vardı. Tüm tatillerimizde kısa süreli seyahatler yapsak da uzun yol tecrübemiz yoktu. Öncelikle birçok seyahat blogu okuyarak başladık çalışmaya. Vizeler, aşılar, rotamızdaki her nokta için en uygun zamanlar (mevsimler, festivaller, tatiller), sağlık sigortaları, sırt çantaları, hafif loptoplar ve fotoğraf makinaları araştırdık. Tüm anılarımızı ve fotoğraflarımızı biriktirebileceğimiz bir web sayfası hazırladık. Banka hesaplarımızı düzenledik. Faturalarımızı kapattık, ev taşıdık. Birçok hastalık varsayımına karşı, ecza çantası yaptık. İhtiyaçlarımızı minimize ettik. Alışveriş yaptık ve çantalarımızı kapatarak ilk durağımıza uçak biletlerimizi aldık.
Şimdiye kadar hangi ülkeleri gezdiniz, sırada nereler var?
Seyahatimize en ucuz uçak bileti bulduğumuz Çin'den başladık. Gobi Çölü'nün sonsuzluğunu yaşamaya Moğolistan'a, oradan Budizm'in doğduğu topraklara Tibet'e geçtik. Himalayaların eteğindeki Nepal'i, muhteşem su altı güzelliklerine sahip Malezya'nın Borneo Adasını, birçok farklı kültürü içinde yaşatan Endonezya'yı gördük. Mavinin bin bir tonunu barındıran Tayland'ı, hala soykırımın yaralarını sarmaya çalışan Kamboçya'yı, kapkaça uğradığımız, gezimizin kırılım noktası Vietnam’ı da gezerek gezimizin Asya ayağını tamamladık. Sonrasında Orta ve Latin Amerika seyahatimize Meksika ile başladık. Onu devrimin başkenti Küba, muhteşem doğası ile Kolombiya izledi. Dünyanın merkezini görmeye Ekvador'a, İnkaların gizemli şehrini görmeye Peru'ya geçtik. Şu an farklı coğrafi yapısı ile açık hava bir müzeyi andıran Bolivya'dayız. Planımızda yer almasına rağmen bütçemiz yetmediği için Venezuela ve Patagonya bölgesi ile Şili'yi çıkarmak zorunda kaldık. Son olarak da Arjantin ve Brezilya ile dünya turumuzu bitirmeyi planlıyoruz.
Rotanızı nasıl belirlediniz?
İkimizde de yıllarca mutlaka görmek istediğimiz birçok yerin notunu biriktirmiştik. Aynı zamanda, yapılan birçok dünya turu rotasını ayrıntılı inceledik. İlgimizi çeken yerleri haritamızda işaretledik. Kabaca beliren rotamız için günlerce en uygun ulaşım araçlarını araştırdık, yeni duraklar ekledik, bazılarını çıkardık. Tabii hiç bir zaman sabit bir rotamız olmadı, seyahatimiz sırasında tanıştığımız gezginlerden aldığımız öneriler ile rotamızı zenginleştirdik.
Gezdiğiniz ülkeler arasında sizi en çok neresi etkiledi?
Sanırım Nepal diyebiliriz. İkimizde doğada olmayı çok seviyoruz. 8000 metrenin üzerindeki görkemli dağ manzaraları eşliğinde günlerce yürüdüğümüz trekking parkuru, 5850 metrelik zirve çıkışımız ile Nepal bizim için eşsiz bir deneyimdi. 4000 metredeki Tengboche köyünde, bulutların üzerinde muhteşem manzaraya karşı içtiğimiz çayın tadı hala damağımızdadır.
Gezdiğiniz ülkeler arasında hiç yerleşmek istediğiniz oldu mu?
Her gittiğimiz yerde ilk anın coşkusuyla "Buraya yerleşilir" desek de bir haftanın sonunda yemeklerden dolayı Türkiye'den başka yerde kolay kolay yaşayamayacağımıza her seferinde hem fikir olduk : )
Dünya turu yapıyor olmak nasıl bir duygu, neler hissediyorsunuz?
İnsanın hayal ettiği bir şeye ulaşmasının sonsuz hazzı var sanırım içimizde. Planladığımız rotayı tam olarak tamamlayamamış olsak da mutlak bir başarı olarak görüyoruz bu gezimizi. Dünyaya da kendimize de bakışımızın değiştiğini hissediyoruz. Gördüğümüz, gezdiğimiz her şehrin, tanıştığımız her yeni insanın bize kattıklarıyla çok daha zenginleştik. Aynı zamanda hayata dair çok şey öğrendik bu seyahatimiz sırasında. Çok kısıtlı bir bütçeyi kontrol etmenin ne kadar zor olduğunu gördük. İhtiyaçlarımızı minimize etmeyi öğrendik, lüksü hayatımızdan çıkardık. Açık görüşlülük etiketini kendimize yakıştırmayı çok seven bizlerin bile aslında ne kadar kapalı bir dünyada yaşadığını fark ettik. Rutinlerin dışına çıkarak, her sabah yeni bir yerde uyanarak, her günü farklı insanlarla paylaşarak değişimin içinde yaşamayı öğrendik. Şimdi geriye baktığımızda son 1 yıla sığdırdığımız tüm o anılarla hayatımızı 20 yıl uzatmış gibi hissediyoruz.
Dünya turuna çıkmak isteyenlere tavsiyeleriniz neler olur?
İlk tavsiyemiz hayallerinizin peşini bırakmayın. Eminiz ki birçok engel vardır önünüzde. Mutlaka bütçeniz yetmiyordur, mutlaka gelecek kaygınız, korkularınız, dönünce ne olacak endişeleriniz, aileniz, sosyal çevrenizle ilgili endişeleriniz vardır. Ancak inanmak ve adım atmak gerekiyor. Biz bu seyahatimizde bir şeyden çok emin olduk; dünya turuna karar vermek, dünya turu yapmaktan daha zor!
Gezi deneyimlerinizi paylaştığınız blogunuzun adresi nedir?
www.ikikadinbirdunya.com Ayrıca bizi Facebook ve Instagram hesaplarımızdan takip edebilirsiniz:
Facebook/ikikadinbirdunya
Instagram/ikikadinbirdunya
