Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
İstanbul'da doğdum ve büyüdüm. Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olduğunu düşünüyorum ve ailemle beraber burada yaşamayı çok seviyorum. Lise çağlarımda babam küçük bir karavan almıştı, 90'lı yıllar. Türkiye sahil şeridini gezmiş, çok farklı yerler keşfetmiştik. Bu sayede çocukken özgür ve doğal yaşamanın keyfini çıkarmıştım. Sonraki yıllarımda İstanbul Üniversitesi İşletme bölümünü bitirdim ve ardından San Francisco'da 1 yıl çalıştım. Burada kazandığım tecrübeyle önce denetim sektöründe çalıştım, sonra Türkiye'nin öncü ve köklü holdinglerinden birinde bütçe müdürlüğü yaptım. Şu anda 9 ve 5 yaşlarında olan iki çocuğumu doğurduktan sonra hayata bakışım değişti. Kariyere bir nokta koyup, ailemle beraber yeni bir yola çıktım. Çünkü çocuklarımla geçireceğim zamanların değeri ve kalitesi benim için önem kazandı. Zaman içinde kariyer kaygısıyla unuttuğum, hayattan keyif almamı sağlayan ve beni ben yapan yeteneklerimi, çocuklarımı büyütürken tekrardan keşfettim. Bu sayede çocukluğumdan kalan gezgin ruhum uyandı. Böylece minişlerimle ziyaret ettiğim yerler hakkında küçük notlar almaya ve fotoğraflarını çekmeye başladım. Gezilerime zamanla diğer çocuklu bebekli arkadaşlarımda eklenince, anne gözlükleriyle bakıp edinmiş olduğum tecrübeler gezilerimizi daha keyifli ve etkin geçirmemizi sağladı. Sonraları bu bilgileri arkadaşlarımın "sosyal medyada paylaşmalısın, hepimize yararı olur" ısrarları ile yazmak farklı bir boyuta ulaşıp tutku ile bağlı olduğum blog serüvenimi başlattı. Şimdilerde ebeveynlere yönelik hazırladığım rehber tadında seyahat blogumun dışında "Yazarkafe" ve İstanbul hakkında İngilizce yayınların olduğu "Atdaa" adlı siteye çocuklu geziler hakkında yazılar paylaşmaktayım. Çocuklarımla bulduğum gezgin ruhumun daha yapacak çook işi var. Onlarla beraber bisiklete binerek geziler yapmak, daha fazla yer keşfetmek ve tabi yüzme delisi olan birisi olarak bir gün İstanbul boğazında kıtalararası yüzme yarışına katılmak…
Seyahatlerin hayatınızdaki yeri nedir?
Seyahat etmek çocukluğumdan kalma bir alışkanlık. Yeni yerler keşfetmek, bunları fotoğraflayıp küçük notlar almak ise benim için bir tutku. Ailemle beraber yeni yerlere, yeni şehirlere gitmek ise ayrı bir enerji katıyor hayatımıza. Her geziden sonra eve dönüp gördüklerimizi resim, müzik ya da yazı haline dökmek hepimizin hayatına anlam katıyor.
Çocuklarınızla birlikte gezmenin zorlukları oluyor mu?
Elbette çocuklarla beraber yapılan geziler önceleri yetişkinleri zorlayabiliyor. Çünkü ebeveyn olarak çocuklarınızın ev dışında nasıl davranacaklarını bilmiyorsunuz. Tuvalet, uyku ve yemek alışkanlıkları evdeki düzenin dışına çıkınca bazı çocuklar tepki verebiliyor. Bu nedenle zaten çoğu aile korkup, evden dışarıya çıkmaya cesaret edemiyor. İşte bu sıkıntıları yaşamış bir anne olarak çocuklarımla edindiğim tecrübeleri püf noktalar halinde “Çocukla Gezin” isimli blogumda yayımlamaya başladım. Minikler seyahate alıştıkça, ortam ve koşullara uymaya başladıklarını gözlemliyorsunuz. İşte tam da bu sebeple en küçük yaştan itibaren cesaret edip onlarla yeni dünyaları keşfetmeye başlayabilirsiniz. Böylece zorlama safhasını daha çabuk atlatabilirsiniz.
Çocuklarınızın en sevdiği geziniz hangisiydi?
Çocuklarımla beraber en keyif aldığım gezim Edirne'ye ziyaretimizdir. Genelde bir yeri görmeden önce araştırma yaparım. Bu sefer bütün araştırmaları oğlum Ege yaptı. Edirne'de seçtiği tarihi mekânları beraberce bulduk. Buraların tarihi önem ve özelliklerini bizlere anlattı ve gezdirdi. İşte hem kitapları araştırması hem de kendisinin merak ettiği ve görmek istediği yerleri bulup bizlere anlatması çok hoşuma gitmişti. Oğlumun, şehir yaşamının getirdiği tüm dört kenarlı ekranların sağladığı kopuk hayatın dışında olmayı bilen, neyi nasıl yapacağını bilen ve anlayan, merak eden, sorgulayan bir birey olduğunu görmek Edirne gezisini bizler için unutulmaz kıldı.
Çocuklarınızı bir “gezgin” olarak nasıl tanımlarsınız?
Ege 9 yaşında ve kızım Ece ise 5 yaşında. Artık onlar için meraklı ve uyumlu gezginler diyebilirim. Arabada uyandıklarında "hala varmadık mı anne" demeyi bıraktılar : ) Çünkü hep beraber yeni yerler görmeyi, araştırmayı ve keşfetmeyi seviyoruz. Ziyaret ettiğimiz yerlerde farklı dil veya kültürden çocuklarda olsa bir şekilde onlarla oyun dilini kurmayı öğrendiler. Bu sebeple artık onlar da dünya insanı olmaya doğru küçük adımlarla ilerliyorlar.
Çocuklarınızla yaptığınız seyahatler öncesinde özel bir hazırlık yapıyor musunuz?
Çok hazırlık yaptığım söylenemez. İstanbul içinde bir yerlere gidiyorsam, ziyareti düşündüğüm yeri önceden arar, çocuklara uygun aktivitelerin saatlerine göre planlamamı yaparım. Eğer şehir dışına veya yurtdışına ise seyahat, yine önceden araştırma yaparım. Tarih, kültür, yemek ve hava durumu benim için önemli. İklim ve yer koşullarına uygun malzemeler, acil durum ilaçları, bir adet en sevdikleri ya da takıntılı oldukları oyuncakları ve kitabı çantalarına koyarız.
Gezgin annelere tavsiyeleriniz neler olur?
Zaten “Çocukla Gezin” blogunu yayımlamamdaki en büyük gayem, ebeveynlerin çocuklarla daha rahat gezmelerini sağlayacak püf noktalarını rehber tadında sağlamaktı. Tavsiye edebileceğim en önemli şey şu olacaktır; evin dışındaki düzen bazen çocukları bebekleri korkutabilir. Bundan sakın çekinmeyin ve taviz vermeyin. Koşulların değişmesiyle ağlayan çocuklar "sussunlar" diye istedikleri her türlü abur cubur veya oyuncağı almayın ya da onlara göre programınızı değiştirmeyin. Onlara yapacağınız en büyük kötülük olur. Bunun yerine onlarla yeni ortama alıştırabileceğiniz oyunlar kurun, farklı kültürden çocuklarla insanlarla iletişim kurmalarını sağlayın. Bu onların özgüvenlerini artıracaktır. Çocukluğumda karavanımızla dolaşırken, hep turistlerin sırtlarında küçük bir çanta ve kucaklarında çocuklarla gezdiklerini gözlemlemiştim. Bebekli çocuklu halleriyle hiçbir şeyi dert etmeden rahat rahat geziyorlardı. Herhalde bu bana biraz örnek oldu. İşte geziler için tavsiye edebileceğim diğer alışkanlık ise; rahat ve pratik olun, her yaşa uygun iş bölümü yapmaya özen gösterin! Böylece çocuklar da sorumluluklarını farkında olan birer gezgin olabilirler. Son olarak seyahat esnasında veya dışında mükemmellik aramayın. Bırakın biraz "slow-ebeveyn" olun diyorum.
Gezi deneyimlerinizi paylaştığınız blogunuzun adresi nedir?
Eşim ve 2 çocuğumla yaptığımız çocuklu gezilerimizle ilgili deneyimlerimi http://www.cocuklagezin.com adlı blogumda yayımlamaktayım. Bir anne gözüyle hazırladığım yazılarım sizlere ziyaretlerinizi daha etkin olarak geçirmenizi ve çocuklarınızla daha kaliteli zaman geçirmenizi sağlayacaktır.
