Balıkesir Gezilecek Yerler


Balıkesir’in tarihi bu kadar eskiye dayanınca her köşesinden ayrı bir özelliği çıkıyor. Yaz aylarında çok fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapan Balıkesir, denize girmek isteyenleri ödüllü sahilleriyle, keşfedilmeyi bekleyen masmavi koylarıyla, geçmişe dönmek isteyenleri daha önceden ev sahipliği yaptığı antik şehirlerden kalan kalıntılarıyla, tüm ciğerlerine tertemiz oksijeni çekmek isteyenler içinse yüksek Kaz Dağları ile karşılıyor. Antik kent kalıntıları, doğa ile iç içe parkları, mavi bayraklı sahilleri, müzeleri gezilebilecek yerlerden sadece birkaçı.

Balıkesir Gezilecek Yerler

Doğasıyla, tarihiyle, çok güzel sahilleriyle Balıkesir’de ziyaret edecek çok yer var. Koca Saat, Zağnos Paşa Camii ve Külliyesi, Yıldırım Camiive Külliyesi, Balıkesir Kuvâ-yi Milliye Müzesi, Antandros Antik Kenti, Cunda Adası, Kyzikos Antik Kenti, Kapıdağ Yarımadası ve Gönen bunlardan sadece birkaçı. Şifalı kaplıca sularıyla, yeşilin her tonunu görebileceğiniz Kaz Dağları ile Balıkesir, insanlara gezmek için bir sürü alternatif veriyor. Bu tarihî alanlarla ilgili detayları yazımızda bulabileceksiniz.

Antandros Antik Kenti

Edremit’e bağlı Altınoluk beldesinde bulunan arkeolojik buluntular geçmişi milattan önce 1200’lere kadar dayanan mozaikleriyle ünlü Antandros kentine aittir. Yapılan arkeolojik araştırmalar sırasında Roma dönemine ait mozaiklerle dolu bir villa, şehre ait kanalizasyon ağı ve o döneme ait birçok lahit bulunmuştur. 2000 yılında başlanan arkeolojik kazılara aktif olarak hala devam edilmektedir. Kazıların devam ettiği alanlar arasında Yamaç Ev, Nekropolis, Kent Suru ve Roma Evi yer almaktadır. Araştırmalar Afrodit kültüründen etkilenen şehrin, o dönemde Kaz Dağları’ndan kestikleri keresteleri satarak geçimlerini sağladıklarını göstermektedir. Aynı zamanda şehrin adı Troya Savaşı’nda da geçmektedir. Antandros Antik Kenti kuzeyden gelen Kimmerler tarafından işgal edilmiştir. Buluntuların bir kısmı günümüzde Bursa Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.

Kaz Dağları

Balıkesir ve Çanakkale şehirleri arasına uzanan Kaz Dağları, mitolojide geçen adıyla İda Dağları doğasıyla gelen herkesi etkiliyor. 1774 metre yüksekliğinde olan Karateş Tepesi Kaz Dağları’nın zirve noktasıdır. Meşe, gürgen kestane gibi ağaçların oluşturduğu ormanlarla kaplı olan dağlar şelaleleriyle ve ev sahipliği yaptığı canlılarla ünlüdür. Aynı zamanda Tuzla, Kara Menderes, Gönen ve Biga Çaylarının yolları bu dağdan geçiyor. Yunan mitolojisine ait birçok efsane bu dağda geçmektedir. Birçok uygarlığa da ev sahipliği yapan bu dağlar, mitolojiye göre Afrodit’in güzellik kraliçesi seçildiği ünlü güzellik yarışmasının da geçtiği yer olarak bilinmektedir. Dağın en çok bilinen efsanesiyse Sarıkız Efsanesi’dir.

Milli Park statüsünde olan Kaz Dağları’nın tertemiz havasını solumadan dönmemelisiniz.

Kyzikos Antik Kenti

Günümüzdeki Erdek ilçesinin yakınlarında yer alan bu antik şehir, coğrafya araştırmacısı Strabon’un yazdığı düşünülen kitaba göre, eskiden iki köprü ile ana karaya bağlı olan bir adaydı. Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalar, Kyzikos kenti tarihinin MÖ 5. yüzyıla dayandığını söylemektedir. Önceleri Uludağ yamaçlarında yaşayan kavimin kralı olan Kyzikos, Erdek yakınlarında yaşadıkları bir savaş sırasında ölünce, öldüğü yerin adı Kyzikos olarak kalmıştır. Burada kurulan şehir de bu isimle anılmıştır. Birçok farklı uygarlık egemenliği altında yaşamını sürdüren Kyzikos kenti bir dönem bilim ve kültür merkezi haline de gelmiştir. Birçok depremde hasar alan kent, 1063 depremiyle tamamen yıkılmıştır. Tekrar inşa edilen kent sakinleri anakara ile arasındaki deniz kısmı depremlerden sonra dolmaya başlayınca anakaraya doğru göç etmeye başlamış ve kenti tamamen terk etmişlerdir.

Günümüzde bu kente ait bazı kalıntılar Erdek ve çevresinde yayılmış durumdadır.

Koca Saat (Balıkesir Saat Kulesi)

Halk arasında Koca Saat olarak geçen Balıkesir Saat Kulesi, Belediye Parkı’nın içerisinde bulunmaktadır. 4 yüzlü olan ve 20 metre yüksekliğindeki saat kulesi 5 katlı olarak yapılmıştır. Kulenin en üstünde ahşap direkler üzerine oturtulmuş soğan başı görünümünde kubbeli çatı bulunmakta, çatının altındaysa bir çan bulunmaktadır. Çanın hemen altında, kulenin her yüzünde yuvarlak birer saat bulunmaktadır. Saat Kulesinin üzerindeki yazıda, saat kulesinin 1827 yılında dönemim Silistre Valisi olan Giritli Zade Mehmet Paşa tarafında yaptırıldığı yazmaktadır. Ancak 1897 yılında gerçekleşen depremden sonra saat kulesi yıkılmış ve Mutasarrıf Ömer Ali Bey tarafından 1901 yılında tekrardan aynı şekilde inşa ettirilmiştir. 1962 yılında saat kulesi Balıkesir Belediyesi tarafında tekrar onarılmıştır.

Cunda Adası

Ayvalık sınırları içindeki 22 adadan yerleşimin olduğu tek ada olan Cunda Adası bir köprü ile ana karaya bağlanmaktadır. Ege Denizi’nin en büyük 4. adası olan Cunda’nın diğer adı Alibey Adası’dır. Rumların adada yaşadığı yıllardan kalan birçok kiliseye, manastıra ve eve ev sahipliği yapan ada, özelikle yaz aylarında çok kalabalık olmaktadır. Birçok restoran ve kafenin olduğu adanın dar sokaklarını yürüyerek gezebilir, küçük hediyelik eşyalar alabilirsiniz. Adaya gitmişken romantizmin en dorukta olacağı muhteşem bir manzaraya sahip olan Fahrisin Tepesi’ne özellikle gün batımını izlemek için çıkabilirsiniz. Cunda taş evleriyle 1976’dan beri sit alanı. Böylelikle adanın güzel tarihî yapısının da korunmasına devam edilmektedir.

Kapıdağ Yarımadası

Eskiden Kyzikos olarak bilinen ada ile anakara, yıllar boyunca deniz ve akarsular tarafından taşından toprak sayesinde birleşmiş ve günümüzdeki yarımadayı oluşturmuşlardır. Antik Çağ’dan beri yaşamın olduğu topraklar Erdek ve Bandırma Körfezleri arasında yer almaktadır. Ormanla kaplı olan dağlardan oluşan yarımada, koylarla çevrelenmiş durumda. Ziyaretçiler Erdek’ten başlayan sahil yoluyla köylerden geçip tam tur atabilmekte, aynı zamanda da eşsiz birçok koyu keşfedebilmektedir. Aynı zamanda daha az virajlı olan köylerin üstünden giden bir de Turan Köy – Ocaklar arası yol bulunmaktadır. Oluşum bakımından bir tombolo örneği olan Kapıdağ Yarımadası, yaz sezonunda çevre illerden çok fazla turist almaktadır. Sahili dışında orman yollarını takip edenler çok güzel akarsularla ve harika bir doğayla karşılaşabilirler. Denize girmek isteyenlerse bir koy ile kendini sınırlandırmamalıdır.

Zağnos Paşa Camii Ve Külliyesi

1461 yılında Fatih Sultan Mehmet’in veziri Zağnos Mehmed Paşa yapılan Zağnos Paşa Camii ve Külliyesi, hamam ve türbeden oluşmaktadır. Bu bölümlerden sadece hamam kısmı günümüze kadar özgünlüğünü kurumayı başarmıştır. 1897 yılında gerçekleşen depremden dolayı camii ve türbe yıkılmış ve 1908 yılında Mutasarrıf Ömer Ali Bey tarafından tekrardan inşa edilmiştir. Cami yapıldığı zaman şehrin kenarına konumlandırılmıştır. Böylece şehrin diğer tarafına doğru da genişleme amaçlanmıştır. Zağnos Paşa Camii Balıkesir’in en büyük camisidir. Kare plana sahip olan camii, düzgün yontma ve kesme taştan yapılmıştır. Caminin ortasında dört ayak üstüne oturtulmuş bir kubbe bulunmaktadır. Caminin minaresi kesme taştan Barok tarzda yapılmıştır. Caminin avlusunda, biri güneyde biri kuzeyde olmak üzere iki şadırvanı bulunmaktadır. Kurtuluş Savaşı sırasında, Mehmet Akif Ersoy bu camide hutbe vermiş ve vatanı kurtarmak için halkı cesaretlendirmiştir. Balıkesir’in simge yapılarından biri olduğundan ziyaretinizde görmeniz gereken bir camidir.

Yıldırım Camii (Eski Camii) ve Külliyesi

ust.jpg

Halk arasında Eski Camii olarak da bilinen Yıldırım Camii ve Külliyesi, Yıldırım semtinde Bursa Ovası’na hâkim bir tepenin üzerinde bulunmaktadır. Günümüze caminin kitabesi ulaşamamıştır. Bundan dolayı caminin yapıldığı tarihi o döneme ait belgelere dayandırılarak söylenmektedir. 1403 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından yapımına başlanan Yıldırım Camii’nin yapımı 1407 yılında bitmiştir. 1876 yılında depremden dolayı kubbesi yıkılan cami daha sonra onarımdan geçip günümüzdeki halini almıştır. Ters “T” planlı olan camii, sadece kesme taşlarla kaplanmıştır. Camide bulunan iki kubbeyi mermerden yapılan Bursa Kemerleri bağlar. Külliyesinde, medrese, darüşşifa, hamam, imaret türbe ve kasırdan bulunmaktadır. Kuvvetli lodoslarla ve depremlerle karşı karşıya kalanca iki minaresi de yıkılmış ve 1963 yılında binadan ayrı olarak tekrardan yapılmıştır. İçi de dışı kadar güzel olan cami görülmeye değerdir.

Gönen

Balıkesir’in bir ilçesi olan Gönen, kaplıca sularıyla ünlü. Birçok cilt hastalığı, romatizma gibi rahatsızlıklara iyi geldiği düşünülen kaplıca sularıyla ziyaretçilerine şifa dağıtmaktadır. Termal su çıkarmak için yapılan kazılarda şehrin tarihi ile de çok iddialı olduğunu göstermektedir. Bulunan kalıntılar, ilçenin tarihinin milattan öncesine dayandığını göstermektedir. Ayrıca milattan sonra 2. yüzyıla ait kitabelerde “Sıcak su şehri” olarak Gönen’den bahsedilmektedir.

Kaplıca suları dışında oya işleriyle de çok ünlü olan Gönen’de haftada bir kurulan Oya Pazarı bulunmaktadır. Gönen’e gittiğinizde hem bu pazarı gezip alışveriş yapabilir hem de kaplıca sularının şifasından yararlanabilirsiniz. Ayrıca dünyada pirinç üretimi yapan ve ihraç eden yerlerden birisi de Gönen’dir.

Balıkesir Kuvâ-yi Milliye Müzesi

Kurtuluş Savaşı sırasında Kuvâ-yi Milliye heyetinin toplantı binası olarak kullanılan yerlerden biri olan bina, 1840 yılında Karesi Sancağı Defterdarı Mehmet Paşa’nın Konağı olarak inşa edilmiştir. Konak bir deprem sonucu yıkılmış, torunu Halit Paşa tarafından tekrardan yaptırılmıştır. İzmir işgali sırasında II. Kolordu Komutanlığı karargâh binası olarak kullanıldıktan sonra 1913 yılında Okuma Yurdu olarak kullanılmıştır. 1946 ve 1988 yılları arasında Belediye burayı hizmet binası olarak kullanmıştır. 1987 yılından itibaren müze için eser toplanmaya başlanmış ve binanın restorasyon çalışmaları yapılmıştır. 1996 yılında müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. İki kattan oluşan müzenin birinci katında Kuvâ-yi Milliye öncülerinin aldıkları ve kongrelerde alınan yazılı kararlar ve kahramanların eşyaları sergilenmekte, ikinci katında Balıkesir bölgesinde çıkan arkeolojik eserler sergilenmektedir.

Lokasyon Sayfasında Detayı Göster
Kapalı