Heybeliada’da Gezilecek Yerler

Büyükada’dan sonra en büyük ada olan Heybeliada da birçok gezilecek ve görülecek yer var. Birçok kültüre ev sahipliği yapan bu arayı bisikletle gezerek stresten uzak bir an yaşayabilirsiniz. Hüseyin Rahmin Gürpınar’ın, Ahmet Rasim’in ve İsmet İnönü’nün yolunun geçtiği bu ada gezilecek ve görülecek birçok yer vadediyor.

Heybeliada’da Gezilecek Yerler

Prens Adaları’nın en yeşili olan Heybeliada, İstanbul’un stresinden uzaklaşmak için en güzel noktalardan biri. Birçok kültüre birden ev sahipliği yapan bu güzel adanın tarihi de İstanbul kadar geriye gidiyor. Ziyaretçiler için gezilebilecek birçok alternatifin olduğu adada güzel hava da çok güzel. Bizans döneminden kalma manastırlarıyla, birçok hastalığı iyileştiren sanatoryumuyla dikkat çeken ada aynı zamanda Değirmenburnu’ndaki piknik alanıyla da sizi bekliyor.

Heybeliada Deniz Lisesi

Denizden adaya gelirken ilk göze çarpan yapı olan Heybeliada Deniz Lisesi’dir. Sizi karşılayan lise 1773 yılında Mühendishane-i Bahr-ı Hümayun adıyla Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa tarafından Deniz Harp Okulu ile beraber Kasımpaşa Tersanesi’nde kuruldu. Yıllar içinde birçok kuruma bağlanıp farklı isimler alan bina,1946 yılında Heybeliada’ya geri dönmüştür. 245 yıllık bu tarihî yapı, yıllardır eğitim vermeye devam etmekteydi. 2016 yılında diğer askerî liselerle beraber kapatılan lisenin tarihî binası ziyaretlere açıktır ve eğitim sona ermiştir.

Aya Yorgi Uçurum Manastırı

heybeliadada-aya-yorgi-manastirinin-bahcesindeki-dikilitas-30417.jpg

Aya Yorgi Manastırı’nın gerçek adı Hagios Georgios tou Kremnou olarak geçmektedir. Büyükada’ya bakan Heybeliada’nın güneyindeki bir yamaçta bulunan Manastır’ın ne zaman inşa edildiği bilinmemektedir. 16. yüzyılın sonlarına doğru inşa edildiği düşünülen manastır üç farklı yapıdan oluşmaktadır. Manastır’ın ismindeki “tou Kremnou” uçurumdaki yer anlamına gelmektedir. Manastır da bir uçurumda olduğu için bu ismi almıştır. Pembe renkteki Manastır yeri sayesinde muhteşem bir manzaraya sahiptir. 1882 yılında çıkan yangın Manastır’a büyük hasar vermiştir. Günümüze sadece Manastır’daki Rus eserleri gelmiştir. Manastırdaki görmeğe değer eserlerden biri 1762 yılında kimliği bilinmeyen biri tarafından kilisenin narteksine gömülmüş olan Aziz Ioannikos’a adanmış Aziz George ikonası. İstanbul’da 18. yüzyılda gerçekleşen veba salgını sırasında İstanbul’daki Rumların bu kiliseye sığındıkları biliniyor.

Bet Yaakov Sinagogu

heybeliada_sinagogu.jpg

1940’lı yıllarda yaz aylarını Heybeliada’da geçiren Yahudi ailelerin hanesi 250’yi geçince adada bir ibadethane ihtiyacı duyulmuştur. 1948 yılında yaz aylarına denk gelen dinî bayramları bir Rum okulunun salonunda kutlanmıştır. 1059 yılında zamanın İnönü Caddesi’nde bulunan Bozaldo Evi cumartesi günleri ve dinî bayramlar için ibadethane olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu sırada bir sinagog yapılması için uygun yer aranmaya başlanmıştır. Bunun üzerine Neve Şelom Vakfı 1953 yılında alınan izinlerle beraber bir sinagog yaptırmıştır. İnşa edilen Heybeliada Sinagogu 10 Haziran 1956da pazar günü ibadete açılmıştır. Kış döneminde nüfusun iyice azaldığı adada sinagog sadece cumartesi ve dinî bayram günleri açıktır. Yaz döneminde ise bu süre uzamaktadır.

İsmet İnönü Evi

Heybeliada-Inonu-Evi.jpg

1924 yılında rahatsızlanan İsmet İnönü’ye istirahat önerilir. Bu dönem için yer olarak Heybeliada seçilir. Refah Şehitleri Caddesi’nde eşyalı olarak kiralanan bu eve taşınan İnönü ailesi bir müddet yaşadıktan sonra bu evi satın almıştır. Eşyalar Mustafa Kemal Atatürk tarafından alınmıştır. Günümüzde müze olan evdeki eşyalar aynı eşyaların yüzlerinin değişmiş halidir. İsmet İnönü Vakfı’na ait olan bu evde eşyaların İsmet İnönü’nün zamanında kullandığı gibi ve Mustafa Kemal Atatürk’ün hediye ettiği eşyalarla kalmasına karar verilmiştir. Evi ziyaret edenler bu eşyaları, o dönemden kalan fotoğrafları görebilirler. Asıl adı Mavromatakis Köşkü olan Müze’de İnönü’nün meşhur “çivileme” fotoğrafları da görebilirsiniz. Fotoğraf Heybeliada’da çekilmiştir.

Rum Ortadoks Ruhban Okulu

fft16_mf2009566.Jpeg

Heybeliada’da bulunan özel okul adanın kuzeybatısındaki Ümit Tepesi’nde bulunmaktadır. 9. yüzyılda imparator I. Basil emriyle dinî eğitim vermek için açılan Aya Triada Kilisesi 1844 yılına kadar hem kilise hem de eğitim amaçlı kullanılmıştır. Dinî eğitim vermek amacıyla Atina Üniversitesi’nden sonra kurulan ikinci okuldur. 1844 yılında din adamı yetiştirmek amacıyla açılan okulun adı Yüksek Ortodoks Teoloji Okulu’ydu. 1923 yılında Heybeliada Ruhban Okulu olarak isim değiştirmiştir. 1971 yılında tüm okulların devlete bağlanmasıyla okulda sadece lise eğitimi verilmeye başlanmıştır. 1971 yılında Heybeliada Özel Rum Lisesi olarak devam etmiştir.12 patrik, birçok akademisyen ve öğretmen yetiştiren Rum Ortodoks Ruhban Okulu eğitim yılı sonunda da patrikhane tarafından kapatılmıştır.

Ayios Nikolaos Kilisesi

a2e9294818163a2d7954523f6a834f91.jpg

Ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinmeyen Ayios Nikolaos Kilisesi Heybeliada’da İmralı ve İşgüzar sokakları arasında konumlanmaktadır. Kilisenin hemen dışındaki stilize ion başlıklı sütün sayesinde araştırmacılar kilisenin Bizans Dönemi’nde yapılmış olabileceğini söylemektedir. Sütunu inceleyen araştırmacılar, yapım tarihi olarak da 14. yüzyılı işaret etmektedir. Bir Rum Ortodoks kilisesi olan Ayios Nikolaos Kilisesi, sebebi bilinmeyen bir nedenle yıkılmış ve 1857 yılında Mimar Stefanis Gaitanakis tarafından yeniden inşa edilmiştir. 1894 yılına Büyük İstanbul Depremi’nden de etkilenen yapı dönemin hükümdarı II. Abdülhamit’in izniyle tekrardan restore edilmiştir. Denizcileri koruduğuna inanılan Aziz Nikola adına yapılan bu kilise, kapalı Yunan haçı şeklinde bir planı sahiptir. Dört fil ayağı üzerine oturtulmuş bir kubbe ile kapanmıştır.

Heybeliada Sanatoryumu

Heybeliada-Sanatoryumu-3.jpg

Tedavisi uzun süren hastalıkların iyileştirme süreçleri için kullanılan sağlık kurumları olan sanatoryumlardan biri de Heybeliada Sanatoryumu’dur. 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile açılan Heybeliada Sanatoryumu’nda verem gibi uzun tedavi süresi gerektiren hastalıklar tedavi edilmiştir. 2005 yılına kadar hizmet vermeye devam eden sanatoryum, aynı zamanda eğitim ve araştırma hastanesi olarak da işlev görmekteydi. Rıfat Ilgaz, Ece Ayhan ve İsmet İnönü gibi tanınmış kişilerin de bir dönem tedavi amaçlı kaldığı sanatoryum günümüzde hizmet vermemektedir. 2013 yılında çekilen Kelebeğin Rüyası isimli sinema filmi için hastanenin bir bölümü daha sonra restore edilmiş ve çekim yeri olarak kullanılmıştır. Günümüzde tarihe şahitlik yapan bu bina kapalı olarak durmaktadır.

Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi

hrg_evi_840x.jpg

Türk edebiyatının önemli temsilcilerinden biri olan Hüseyin Rahmi Gürpınar, hayatının 32 yılını Heybeliada’da bu evde geçirmiştir. 1912 yılında adaya gelen Gürpınar’ın 1944 yılına kadar yaşadığı bu ev, 1964 yılında müze olmak koşuluyla ilgili kurumlara devredilmiştir. 2017 yılına kadar hiçbir restorasyondan geçmeyen yapı bakımsızlıktan kötü bir hale gelmeye başlasa da 2017 yılında restorasyon amacıyla 2 yıllığına kapatılmıştır. Restorasyonun bitimiyle beraber daha bakımlı olarak ziyaretçilerini ağırlayacaktır.

Yazara ait birçok eşyanın bulunduğu ev Gürpınar’ın hayatının bir dönemine ışık tutmaktadır. Müze’de kitaplık dışında her şey Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın kendi eşyasıdır. Kitaplığın içindeki eşyalarsa orijinaldir. 350 tane Türkçe, 304 tane Fransızca kitap ve 110 cilt de gazete bulunmaktadır.

Değirmenburnu

piknik-31-800x500_c.jpg

Heybeliada’daki en güzel koylardan biri olan Değirmenburnu aynı zamanda piknik alanıyla beraber bir mesire yeri. Eskiden “Deniz Hamamı” olarak bilinen bu plajı diğerlerinden ayıran özelliği Değirmenburnu sayesinde kuzeyden esen rüzgârdan korunması. Bölge eskiden sahil ve bostanlıktan oluşuyormuş. Günümüzde ise mesire ve piknik alanı bulunmaktadır. Atatürk’ün 100. doğum günü şerefine 1981 yılında alan tekrar düzenlenmiştir. Deniz ve çam kokusuyla yemek yenebilecek güzel masaların olduğu yeşil alan yaklaşık dört bin kişiye hizmet verebilecek kapasitededir. Piknik masaları, kır gazinosu, büfeleri ve manzara seyir noktalarıyla güzel vakit geçirip çimlere basarak stresten arınmak için ideal bir nokta. Hem konumu hem de olanakları sayesinde özellikle yaz aylarında ve bahar aylarında hafta sonları ziyaretçi akınına uğramaktadır.

Süslü Mezar

kangelaris_ailesi_anit_mezari.jpg

Süslü Mezar olarak bilinen yer aslında 19. yüzyılda Büyük Britanya İmparatorluğu’nun Gemlik Konsolosu olan Spyridon Kanglaris tarafından yaptırılmış bir anıt mezardır. Konsolos eşi Sevasti Kanglaris’i genç yaşta Heybeliada’da kaybedince 1868 yılında bir anıt mezar yaptırarak karısının buraya gömülmesini sağlamıştır. Ruhban Okulu’nun hemen aşağısında bulunan mezarın başında çifte ait bir de mozole bulunmaktadır. Sekiz köşeli bir plana sahip olan yapının duvarlarında açık kemerleri vardır. Tuğla ile örülen kemerler demir parmaklıklarla kapanmıştır. Karısını çok seven konsolos mezarının girişine sevgisini ve hikâyesini anlatan bir yazı da yazdırmıştır. Spyridon Kanglaris de hayatını kaybedince karısının yanına defnedilmiştir. 1910 yılında dönemin başrahibi mezarın başına bir kuyu başlığı koydurmuştur. Bu başlık sarnıçtan su çekebilmektedir. Günümüzde bu başlıktan hala su çekilebilmektedir.