Kırşehir’de Gezilecek Yerler

13. ve 14. yüzyılda Ahi Evran, Hacı Bektaş Veli, Cacabey, Aşıkpaşa, Ahmed-i Gülşehri gibi Kırşehir’de yetişmiş mutasavvıflar, âşıklar, ozanlar düşünceleriyle, sözleriyle döneme damgalarını vurmuşlar; Kırşehir’i tarihten bugüne bu sözlerin mirasçısı kılmışlardır. Öte yandan Roma döneminde MS 2. yüzyılda bu bölgede Hristiyanlık hızla yayılmış, puta tapanlarla Hıristiyanlar arasında büyük bir mücadele yaşanmıştır. Bu nedenle bu bölgede yoğun baskıdan korunmak, sığınmak ve ibadet etmek amacıyla yapılmış pek çok yeraltı şehri vardır. Kayalara oyularak gizlenme ve korunma olanağı sağlayan bu şehirlerden Kırşehir sınırları içinde çok sayıda bulunmaktadır.

Kırşehir’de Gezilecek Yerler

Geçmişten bugüne pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Kırşehir, zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Tarihî camileri, medreseleri, türbeleri, kümbetleri, kiliseleri, kervansarayları, höyükleri, kaleleri, yer altı şehirleri ve termal sularıyla Anadolu’nun tam ortasında gerçek bir cazibe merkezidir. Mucur Yeraltı Şehri, Ahi Evran Camii ve Türbesi, Cacabey Camii, Çağırkan Kalehöyük, Üç Ayak Kilisesi, Seyfe Gölü, Kırşehir Kaplıcaları, Terme Termal Turizm Merkezi Kırşehir'de görülecek yerlerden başlıcalarıdır. Adını andığımız yerler hakkında detaylı bilgeye yazımızın devamında ulaşabilirsiniz. 

Mucur Yeraltı Şehri

MS 3. ve 4. yüzyıllarda kurulan yeraltı şehri, Mucur ilçe merkezindedir. Zeminin 7 - 8 metre altında olan bu şehirde42 oda, dehlizler, ahırlar, ibadet yerleri, gizli yollar, geçitler ve havalandırma bacaları bulunmaktadır. Yumuşak kayalara oyularak yapılan şehrin tek giriş kapısı olan yer altı şehrinde ayrıca, özel bölmelerin girişlerini kapatmak amacıyla yapılmış, büyük hacimli kapak taşları ve şehrin oksijen ihtiyacını karşılamak için yapılmış havalandırma bacaları yer almaktadır. Mucur yer altı şehri üzerinde bulunan 4.795 metrekarelik alan, Kültür Bakanlığı tarafından 1991 yılında kamulaştırılmış; Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından da, "Birinci Derecede Korunması Gerekli Kültür Varlığı" olarak tescil edilmiştir.

Ahi Evran Camii ve Türbesi

Kırşehir'in merkezinde bulunan cami ve türbe, 1482 yılında Ahilik Teşkilatı’nın kurucusu Ahi Evran adına yaptırılmıştır. Türbeye caminin içinden bir merdivenle çıkılmaktadır. Üç kubbe üzerine kare planlıdır ve kesme taştan inşa edilmiştir. Ana binanın sağında mescit, solunda ise Ahi Evran’ın mezarının olduğu türbe bulunur. Ahi Evran, halk arasında "Evliyaullah" olarak anılır. Cami, esnaflar birliği ve ahilik yani esnaf, üretim erbabı teşkilatının kurucusu olan "Ahi Evran-ı Veli" adına yapılmıştır. İlk olarak zaviye olarak yapılan bina sonraki yıllarda cami olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ahi Evran Zaviyesi; planlı bir mescit, Ahiliğin kurucusu Ahi Evran’ın Türbesi ve bir tekkeden oluşmaktadır.Günümüzdeki Esnaf ve Zanaatkarlar Birliği'nin ve meslek odalarının temeli Ahi Evran tarafından atılmıştır. Ahi Evran tarafından kurulan bu ilk esnaf dayanışma loncaları, Anadolu’ya yeni gelen Türk esnafların birlik ve dayanışması için gayrimüslim esnaflara karşı kurulmuştur. Ahilik teşkilatının kurulmasına Hacı Bektaşi Veli'nin tavsiyeleri de etkili olmuştur.
 

Kırşehir Ahi Evran Camii Tarihi 
Devamını Oku

Cacabey Camii (Medresesi) – Cacabey Türbesi

Selçuklu döneminde Kılıçaslan oğlu Keyhüsrev zamanında, Kırşehir emiri Nurettin Cibril Bin Cacabey tarafından 1271-1272 yıllarında bir gözlem evi olarak yaptırılan medrese, Kırşehir kent merkezinde bulunmaktadır. Sonradan camiye çevrilen esere, minaresindeki mavi çiniler nedeniyle halk arasında “Cıncıklı Camii” de denilmektedir. Kare planlı ve kesme taştan yapılmış olan medrese iki eyvanlı kapalı avlulu medreseler grubuna girmektedir. Döneminde Astronomi Yüksekokulu olarak hizmet vermiştir. Ana eyvanda bulunan karşılıklı iki sütun, koni ve küre biçimlerinin üst üste bindirilmesiyle oluşturulmuştur. Bu sütun düzenlemesinin Anadolu Türk sanatında başka bir örneği yoktur. Cacabey Camii’nin sol yanında, Cacabey’e ait bir türbe bulunmaktadır. Yapının kuzeydoğusunda, medreseye bitişik olarak yapılmış, Cacabey'in kümbeti ve yapının güneybatısında ise minare yer almaktadır.

Çağırkan Kalehöyük

Kırşehir-Kaman karayolu üzerinde, Kaman ilçesine 9 kilometre uzaklıktaki Çağırkan kasabasında bulunan toprak dolgu höyüğün genişliğinin 500 metreden fazladır. 1986 yılında Japon Prof. Dr. Masao Mori başkanlığında başlatılan arkeolojik kazılar halen devam etmektedir. Ortaya çıkan eserler höyüğün MÖ 3000’den İslami döneme kadar iskan gördüğüne işaret etmektedir. Çoğunluğu günlük kullanıma ait olan çanak, çömlek ve ev aletleri ile takılardan oluşan ve Kırşehir Müzesi’ne kazandırılan yüzlerce eserin Hitit ve Firik medeniyetlerine ait olduğu ortaya çıkmıştır. Zengin kültür katmanlarına sahip Kalehöyük'te oldukça önemli buluntular dikkati çekmektedir. Bunlardan MS 17. yüzyıla tarihlenen Çin'den ithal porselen ve Polonya sikkelerinin bir arada bulunması, Doğu-Batı ticaretini göstermesi açısından önemlidir. Aynı zamanda MÖ 1000 ve 2000’e tarihlendirilen ithal mühürler de bu ticaretin köklerinin çok eski zamanlara dayandığının göstermesi açısından önemlidir.

Üç Ayak Kilisesi

Kırşehir’de erken Hıristiyanlık dönemine ait nadir eserlerden olan Üç Ayak Kilisesi, ilin merkez ilçesine bağlı Tabur Oğlu Köyü sınırları içerisinde ve Kırşehir-Yozgat yolu üzerindedir. Üç Ayak Kilisesi’nin önemi; 10. yüzyılda iki Bizans imparatoru tarafından iki mezhebin bir arada ibadet etmesi için inşa edilen ilk anıtsal köy kiliselerinden biri olmasıdır. Bu nedenle kilise, anıtsal mimari açısından oldukça öne çıkan önemli bir eserdir. Kilisenin bulunduğu bölgedeki diğer tarihi yapılar olan Dul Kadirli Yer Altı Yerleşkesi ve Hacıfakılı Antik Kenti ile kilise; bölgeyi önemli kültürel ve turistik bir destinasyon haline getirmektedir. Bölge bütünüyle düşünüldüğünde Bizans dönemi yerleşimi olduğu görülmüştür ve arkeolojik kazıların devam etmesi gerektiği öngörülmüştür.

Seyfe Gölü

Dünyanın en büyük flamingo topluluklarından birini (320 bin adet) barındıran göl, sonbaharda da yüz binlerce ördeğin konaklama alanıdır. Seyfe gölünde beslenen ve konaklayan diğer önemli kuş türleri; çamurcunlar, pelikanlar, balıkçıllar, yağmurcunlar, kazlar, kılıç gagalar, martılar, balabanlar ve sumrulardır. Sonbaharda leyleklerin de toplanma alanı olarak kullandığı göl bölgesinde 480 bin kuşun bir arada yaşadığı tespit edilmiştir. Uluslararası standartlara göre 24 saat içinde, 25 binden fazla su kuşunun bir arada bulunduğu bölgeler birinci derece sit alanı kabul edilir. Seyfe Gölü ise bu sınıflandırmanın üzerinde olduğu için bir çok kuş bilimcinin ziyaret noktasıdır. 1990 tarihinde Seyfe Gölü ve çevresi “ Tabiatı Koruma Alanı” ilan edilmiştir. Göl aynı zamanda birinci derece “Doğal Sit Alanı” dır. Uluslararası Kuşları Koruma Konseyi Seyfe Gölü’nde yaşayan 27 tür kuşu koruma listesine almıştır. 

Kırşehir Kaplıcaları

Termal Kaynaklar ile ilgili potansiyellerin ortaya çıkarılması amacıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürütmekte olduğu Termal Turizm Kentleri Projesi kapsamına alınan Kırşehir’in en önemli kaplıcaları; Terme, Karakurt, Bulamaçlı ve Mahmutlu Kaplıcaları’dır. Kırşehir’deki kaplıcaları eklem ve eklem dışı romatizmalı hastalıkların kronik dönemlerinde, damar sertliğinde, felçlerin rehabilitasyonunda, negatif sinir bozukluğuna bağlı yetersizlikler, sürmenaj ve yorgunlukta, diyabet, gut ve şişmanlık ile gelen hastalıklarda, karaciğer, safra kesesi, mide, bağırsak hastalıklarında, böbrek taşlarında, hipertansiyon, kronik bronşit ve üst solunum yolu iltihaplarında olumlu sonuç alınmaktadır. Kırşehir'de bulunan kaplıcalar; bünyesinde 50 yatak kapasiteli bir tesis bulunan Karakurt Kaplıcası, 20 yatak kapasiteli tesisi bulunan Bulamaçlı Kaplıcası, bunların dışında tesisi bulunmayan Mahmutlu Kaplıcası, Kaman Savcılı Ilıcası, Avcı İçmecesi’dir.

Terme Termal Turizm Merkezi

Kırşehir belediye sınırları içinde yer alan termalde suyun ısısı, 40-56 dercedir. PH değeri 6.2 olan su, bikarbonatlı, klorürlü, kalsiyumlu, sodyumlu ve florürlü bir bileşime sahiptir. Romatizma, kalp ve kan dolaşımı, kadın hastalıkları, sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar, ameliyat sonrası rahatsızlıklar ile eklem ve kireçlenme gibi hastalıkların tedavisi için tercih edilmektedir. İçme ve banyo kürü vardır. Kırşehir’in şehir merkezinde bulunan Terme Kaplıcası hakkında anlatılan efsaneye göre, bir kış günü Ahi Evran buradan geçerken abdest almak ister. Ahi Evran ve dervişleri bir avuç su ararlar ancak bulamazlar. Zemheride sular donmuş, ırmaklar kaskatı buz kesmiştir. Abdest almak için su bulunamadığı zaman, Ahi Evran: “Hiç merak etmeyin. Biz kendimize de, başkalarına da yetecek kadar su buluruz” diyerek asasını üç defa yere vurur. Kısa bir süre sonra onlarca metre yükseklikte sıcak sular fışkırır. Sonunda burası kaplıca olur.

Lokasyon Sayfasında Detayı Göster
Kapalı