Zamora Genel Bilgiler / Rehber
Zamora İspanya’nın Castella-Leon bölgesinde bulunan antik kentidir. Romanesk mimarisi ve hâlen koruduğu eski yapısıyla hem tarihî hem de sanatsal bir şehir olan Zamora, Duero Nehri kıyısında kurulmuştur. Sağında Via de la Plata yolunun bulunduğu bu Ortaçağ kenti, o dönemden kalma kent duvarları, sarayları ve kiliseleriyle ilgi çekicidir. Zamora’nın 12. ve 13. yüzyıldan kalma yapıları kadar, kayalık tepeler üzerine kurulmuş eşsiz doğasıyla da turistik açıdan hayli cazip bir noktadır.
Zamora’ya gidişte tercih edilebilecek birkaç rota vardır. Bunlardan ilkiMadrid’e direkt uçuşla gittikten sonra Zamora’ya giden otobüsleri kullanmaktır. Bunun yanı sıra yine Madrid’den Zamora’ya yine uçak yoluyla gitmek de mümkündür. Fakat söz konusu Zamora gibi antik ve aynı zamanda doğa harikası bir kente gitmekse, tercih edilebilecek en güzel yol tren olacaktır. Diğer iki seçeneğe göre daha uzun sürecek bir seçenek olsa da yol boyunca görülecek güzellikler buna değecektir.
Zamora aynı zamanda gastronomi turizmi için de ideal adreslerden birisi. Tarımsal üretimin hayli gelişmiş olduğu kent bölgesinde kaliteli yerel ürünlerin tadına bakabilirsiniz. Eğer burada geleneksel lezzetlerin peşine düşecekseniz, ahtapottan yapılan el pulpo a la sanabresa, morina balığından yapılan bacalao a la tranca, oldukça lezzetli bademli tatlısı rebojoyu deneyebilirsiniz. Aynı zamanda üzüm bağlarıyla meşhur kentte yöresel Toro şaraplarının tadına bakmayı ihmal etmeyin. Oldukça koyu, neredeyse siyaha yakın rengiyle dikkat çeken Toro şaraplarının yanı sıra kentin diğer lokal kaliteli şarap markaları ise Colegiata, Bajoz ve Farina olarak sıralanabilir.
Zamora’nın Turistik Rotaları
Dağ Rotası: Bu güzergâh, Zamora eyaletinin en düzensiz ve çarpıcı ilçesi olan Sanabria-Carballeda'da, Lago de Sanabria Doğal Parkı'nın evinde ve Peña Trevinca'nın, 2127 metre ile ilin en yüksek dağı olan Segundera dağ aralığında yer alıyor. Doğa severler için ideal olan rotada, ata binme ve dağ bisikleti, kuş gözlemciliği ve yerel florayı keşfetmek gibi çeşitli kırsal ve macera turizmi seçenekleri mevcut.
Gümüş Rota: Mérida'dan Astorga'ya eski Roma yolu ile çizilen çizgi, uzun süredir “Vía de la Plata” yani “Gümüş Yol” olarak biliniyor. Gümüş Yol, Zamora ilini güneyden kuzeye geçerek bir zamanlar “Cañadas Reales” yani kraliyet yağmacılarının yol hakkı için düzenlenmiş, tarihiî ve ihtişamlı bir rota.
Duero Rotası: Doğuda Toro’nun verimli topraklarıyla çevrili Duero Nehri, Sayago’nun granit topraklarını takip eden güzergâha eşlik eden üzüm bağları ise Duero Rotası’nın en baştan çıkarıcı yanı olsa gerek.
Romanesk Rota: Zamora kent sınırları içerisindeki 23 tapınağı ve tarihî merkezdeki 14 kilisesi ile Romanesk mimari örneklerinin en yüksek kalitede korunduğu kentlerden de biri olma özelliğine sahip. Bu hâliyle Romanesk İncisi diye de anılan kentin en iddialı seyahat rotalarından olan Romanesk Rota’nın en önemli yapısı olan Katedral Bizans tarzı kemerli kubbesi ile ünlü. 15. ve 16. yüzyılın en önemli eserlerini koleksiyonunda bulunduran yapıların içinde bulunduğu rotada Flaman halılarının sergilendiği bir koleksiyon da bulunuyor. Romanesk’in ne olduğunu, ne anlama geldiğini geçmişi ve bugününü duygusal olarak anlamanın da en ideal yolu olan bu rota zengin bir mirasın taşıyıcısı kenti keşfetmek isteyenler için ideal rota aynı zamanda.
Zamora’daki Müzeler
Zamora’daki turistik rotalardan birisi de müzeler rotası. Bu rotada yer alan müzelerin her birine kısaca değinmek gerekirse şöyle bir liste yapılabilir:
Zamora Müzesi: İki ana bölümden oluşan bu müze, arkeoloji ve güzel sanatlar bölümlerinden oluşmaktadır. Arkeolojik bölümünde Paleolitik dönemden modern döneme uzanan eserlerin sergilendiği müzenin ikinci bölümünde ise 14. ve 20. yüzyıllar arasında üretilmil heykel, resim gibi sanat eserleri sergilenmektedir.
Castilla y Leon Etnoloji Müzesi: Kentin ve bölgenin kültürel mirasına dair hayli zengin bir birikimin sergilendiği müze koleksiyonunda 10 bine yakın parça sergilenmektedir.
Diocesan Müzesi: 2012 senesinin temmuz ayında açılan müze, Romanesk kilise Santo Tome’nin içindedir. Katolik geleneği ve Hristiyan sanatına dair kalıcı ve geçici sergilerin düzenlendiği Diocesan Müzesi 12. yüzyıldan günümüze uzanan pek çok eseri içermektedir.
Castillo Centro de Arte: Baltasar Lobo tarafından üretilmiş 73 parça eserin benzersiz bir ortamda sergilendiği bu müze, iki katlı olup aynı zamanda heykel, resim ve fotoğraf gibi farklı medyumdan çalışmaların yanı sıra sanatçının çalışırken kullandığı materyal ve bir takım kişisel eşyalarını da içermekte.