Yurtdışına ilk kez çıktığım dönemde benim evim, işim ve ailem olan, İspanya’nın en zarif, en yeşil ve en huzurlu şehirlerinden birini tanıtmak istiyorum: Zamora. İspanya’ nın kuzeybatısında Kastilya Leon özerk bölgesinde yer alan ve Portekiz sınırında bulunan (araçla sadece 30 dakika sürüyor) şehir oldukça yaşlı bir nüfusa sahip, iş imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle tanıdığım birçok ailenin de çocukları il dışında veya ülke dışında ikamet etmekteydi. Eğer aradığınız yemyeşil bir göl kenarında hele ki sonbaharda sapsarı yapraklar üzerine uzanıp bir şeyler dinlemek veya okumaksa, kendinizi aradığınız bir dönemde tüm cevapları bularak dönecek kadar dinlenmekse, bu şehir bana bu fırsatı fazlasıyla verdi.Gelmişken nereleri görelim? Fiyatlar nasıl? Madrid’ e uzak mı? Kamp yapabilir miyiz (Çiko olsa önce nerede kamp yapabileceğini sorardı :) )?
Zamora Katedrali
Douro Nehri ile bütünleşmesi saatlerce izlenebilecek kadar görkemli olan nu katedral İspanya’ daki diğer tüm mimari yapılar gibi Romanesk mimariden etkilenerek yapılmış. Zaten yapımı taa 12. yüzyılda başlayan bu yapı geçen zamana kıyasla hiçbir zaman günümüze taşınmış ve önündeki geniş avluda yapılan tiyatro gösterileri ve konserleri izlerken ışıklandırma ile katedralin büyüsü sizi daha da sarıyor, tarihi bir şehirde yaşamak insanı daha çok etkiliyor.
Zamora Kalesi
Burası, Orta Çağ döneminden kalma ve hiç zarar görmemiş bir kale olmakla birlikte, bahçesinde her pazartesi çalıştığım merkezdeki hastalar ile gelip resim yaptığımız bir ev benim için. Ziyaretçilerin ücret ödemek zorunda olmadıkları, herkesin istediği gibi ziyaret edebildiği bu kale ilk çıkış deneyimimde birilerinin başkalarının mutluluğunu para ile satın almadığını göstermişti. O nedenle, bahçesinde resim yaptığımız, pazartesileri her köşesini gezdiğimiz ücretsiz bir açıkhava müzesi.
Duero Nehri
İberya’da doğan ve Porto’dan Atlas Okyanusu’ na dökülen bu nehir, bölgenin de en uzun nehirlerden biri. Zamora’ nın nehre yakın bölgesini sıklıkla piknik amaçlı ziyaret ederken (ulaşım bisiklet ile 15 dakika), yemyeşil suyu ve kano kulübünün çalışmalarını izlerdik (Korkanlar olarak sadece yarışmaları izledik). Yukarıda bahsettiğim en huzurlu köşeler Douro kenarı olduğu için özellikle vermek istedim.
Obispo Kapısı
Katedralin hemen arkasında Arnavut kaldırımlarını takip ederek nehir kenarına gitmek isterken karşımıza çıkan bu yaşlı kapı, taa 11. yüzyıl döneminde yapılmış. Şehrin en güzel manzaraları da bu kapıdan çıktığınızda karşınıza çıkacak (Mirador del Troncoso).
Momos Sarayı
Şehir merkezinde yer alan saray, 15. yüzyılda inşa edilmiş. Sanabria evi olarak da bilinen bu saray Gotik ve Rönesans dönemleri arasındaki süreçte inşa edilmiş, o nedenle özellikle giriş kapısı üzerindeki işlemeler her iki dönemin de özelliklerini yansıtmakta.
Zamora Büyükşehir Belediyesi (Belediye Binası)
İspanya’ da her şehirde yer aldığı gibi, Zamora’da da belediye binası büyük meydanda yer almakta. Yaklaşık 600 yıllık tarihi binada, eğer şehri ziyaretiniz sırasında bir sıkıntı yaşarsanız, yabancılarla ilgilenen bir ofis de mevcut.
Sanabria Gölü
Şehir merkezine 1 saatlik bir mesafede, göl kenarında kamp veya yürüyüş yapmak isterseniz, Como Gölü’nden (Ben hiç etkilenmemiştim.) çok daha mükemmel bir manzaraya uyanacaksınız. İspanya’ nın en büyük gölü olan ve içerisinde kamp yapmak veya bungalov evlerde konaklamak isteyenler için devlette bağlı uygun fiyatlı bir işletmesi de bulunan bölge, turizmciler tarafından henüz kirletilmemiş, imara açılmamış olması açısından da sessiz ve sakin bir tatil bölgesi. Eğer arabanız yok ise, Zamora otobüs terminalinden her gün belli saatlerde otobüs seferleri de düzenlenmekte.