Taormina, Sicilya'nın doğu kesimindeki Messina iline bağlı şirin ve capcanlı bir ortaçağ kasabası. Naxos limanına hakim olan Taormine kayalıkların tepesine konumlanmış durumda. Sicilya’nın incisi olarak tanımlanan Taormina, dünyaca tanınan bir turizm merkezi. Çiçeklerle süslü dar sokakları, hediyelik eşya satan küçük ama şık dükkânları, muhteşem manzaralı lokanta ve kahve terasları, şehri plaja bağlayan finükülerleri ile müze gibi gezilebilen bir küçük kasaba.
Taormina adını, Tauro Dağı’ndan almış. Burada ilk yaşayanlar ise eski bir Sicilya kabilesi olan Sikuller’miş. M.Ö 358'de kente Naksos Adası’ndan yeni göçmenler gelmiş. Kentin gelişimi ise tarihçi Timaios'un babası Andromakhos'un yönetimi döneminde gerçekleşmiş. M.Ö 210'da Taormina Romalılar’ın eline geçmiş, daha sonra da Bizanslılar’ın egemenliğine girmiş. 900’lü yıllarda kent Araplar tarafından yıkılmış ancak Sicilya’nın kuzeyinde yaşayan Hıristiyanlar tarafından yeniden kurulmuş. 962'de el-Muiz komutasındaki Arapların eline geçen kentin adı Muizziye olarak değiştirilmiş. Bu dönemde pek gelişme gösteremeyen kent, 1078'de Normanların yönetimine girdikten sonra yeniden gelişmeye başlamış.
Taormina’nın ana caddesine araç girmiyor. Bu nedenle meydanda otobüsten inip Sicilya turumuza yürüyerek devam ediyoruz. Portakal bahçeleri evlerin arasına sıkışmış. Duvar ve balkonlardan çiçekler sarkıyor.
Merdivenli daracık sokaklar, merdiven basamaklarında çiçekler, ferforje çiçekli balkonlar şehri daha da bir güzelleştiriyor.
Taormina nüfusu biraz orantısız olduğunu söylüyor rehberimiz. Nüfusun sadece %30’u erkekmiş. Bu erkeklerin de neredeyse yarısı eşcinselmiş. Bu nedenle erkekler çok kıymetli burada. Bu durum da burada kilit büyüsünü yaygınlaştırmış. Evlenen kadınlar, ayrılmamak için asma kilidi bir demire bağlıyor ve kilidin anahtarını tepeden atıyor. Böylece erkeği kendine kilitlemiş oluyormuş.
Taormina’da görülebilecek yapılar arasında ise Ortaçağ’dan kalan Corvaja, Santostefano ve Ciampoli sarayları ve ana katedral yer alıyor.
Taormina oldukça romantik bir kent. Bu nedenle balayı çiftlerinin de tercih ettiği bir lokasyon.
Hatta Richard Burton, Elizabeth Taylor’a buradaki bir cafede evlenme teklif etmiş. Biz de bu cafeye gidiyor ve nefis manzarayı seyrederek kahvelerimizi içiyoruz. Kahvenin yanında yenilebilecek en güzel şey ise Sicilya’ya has bir tatlı olan “canolli”... Canolli, wafel hamurundan yapılmış ve içine krema doldurulmuş güzel ve hafif bir tatlı.
Kahvelerimizi içtikten sonra bu trafiğe kapalı yoldan yürüyerek M.Ö. 3.-4. yy.’dan kalma 1892’lerdeki kazılarda ortaya çıkan Greko-Romen dönemine ait Yunan Tiyatrosu ve sarnıç kalıntılarını görüyoruz. Yunan Tiyatrosu, Tauro Dağı’nın eteğinde bulunuyor ve Roma döneminde yeniden yapılmış olan bir yapı.
İtalyanlarca daha çok kış aylarında ziyaret edilen bu romantik kenti, seyahat listenize eklemeyi unutmayın...
Taormina'da konaklamak isterseniz şehrin kalbinde konumlanan, yemekleri nedeniyle tavsiye edilen Arco Dei Cappuccini ve Taormina B&B otellerini tercih edebilirsiniz.