Mehmet Akçay: “Bir yerin video ile anlatılmasının, fotoğrafa göre çok daha etkili olduğunu düşünüyorum”

Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Öncelikli olarak iş hayatımdan biraz bahsedeyim. Ben genellikle bu zamana kadar görsel medyada yani televizyonlarda çalıştım. Üniversitede İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra NTV, Habertürk, TRT, Kanal 24 gibi haber kanallarında bulundum. Yaklaşık 8 yıl TV kanallarında muhabirlikten yönetmenliğe, editörlükten prodüktörlüğe kadar kameranın hem önünde hem de arkasında çalıştım. Aslında bu sektöre atılmaya lise yıllarımda karar vermiştim. Dolayısıyla işimi her döneminde severek yaptım diyebilirim. Televizyon deneyiminin ardından Boyut Yayıncılık'ta çalışmaya başladım. Burada turizm ve gastronomi gibi sektörler için video röportajları yapıyorum. Yani görsel medya ile sürekli bağlantılı çalışmalarım oluyor. Bunların dışında gezmeyi çok seviyorum. Yeni yerleri görüp keşfettikçe çok mutlu oluyorum. Zamanımın ve paramın çoğunu gezmeye ayırıyorum diyebilirim.

Mehmet Akçay: “Bir yerin video ile anlatılmasının, fotoğrafa göre çok daha etkili olduğunu düşünüyorum”

Kendinizi bir “gezgin” olarak nasıl tanımlarsınız?
Hani “Çok okuyan mı bilir yoksa çok gezen mi?” diye bir soru vardır ya, işte ben bu soruya “okuyarak gezen, bilir” diyenlerdenim. Nasıl mı? Ben mesela yurtdışında bir şehre gitmeden önce orayı yaşamaya başlıyorum. Havasına giriyorum adeta. Oranın yerel müziklerini dinliyorum. Fotoğraflarını tarıyorum. Görülmesi gereken yerlerin hikâyelerini araştırıyorum. Yani şehri gitmeden yaşıyorum. Gittiğimde de yabancı kalmıyorum. Oranın insanı gibi geziyorum. Turist kavramından uzak durmaya çalışıyorum. Çünkü bir şehri turist olarak tanıyamazsınız. Şehrin içine girmeniz gerekir. Esnafla konuşurum. Arkadaş edinmeye çalışırım. 15 yaşındaki bir çocukla yarım saat futbol muhabbeti yaparım. İşte o zaman o şehir hakkında fikir sahibi olurum. 

Mehmet Akçay: “Bir yerin video ile anlatılmasının, fotoğrafa göre çok daha etkili olduğunu düşünüyorum”

Gezi deneyimlerinizi paylaştığınız blogunuz http://www.kayipbalikmemo.com/ nasıl ortaya çıktı? İçeriğinde neler var?
Geçtiğimiz yaz tatili için İtalya'ya gidecektim. Yaklaşık 5-6 şehir gezmeyi planlıyordum. Gitmeden önce bloglara bakarak şehirler hakkında küçük bir araştırma yapmak istedim. Genellikle fotoğraflarla bir anlatım gördüm. Ben de farklı bir şey yapmak istedim ve seyahatimi videoya çektim. Daha sonra bu çektiğim görüntülere seslendirme de ilave ederek televizyoncuların deyimiyle şehir tanıtım vtr'leri yaptım. Daha sonra Budapeşte, Berlin, Lviv, Kiev, Lizbon, Porto gibi şehirlerin tanıtım bantlarını hazırladım. Bu videolarda profesyonelce şehirlerin tanıtımını yapıyorum diyebilirim. Görüntüleri çekiyorum, seslendiriyorum ve montajını tamamladıktan sonra videolarımı yayınlıyorum. Bütün bu aşamaların hepsi bana ait. Videoların yanı sıra gezdiğim yerlerin çektiğim fotoğraflarını ve bilgilerini de sitede paylaşıyorum. Bunu yaparken de insanların yurt dışına seyahat etmeden önce bir fikri olsun istedim. Çünkü bir yerin video ile anlatılmasının, fotoğrafa göre çok daha etkili olduğunu düşünüyorum.

Mehmet Akçay: “Bir yerin video ile anlatılmasının, fotoğrafa göre çok daha etkili olduğunu düşünüyorum”

Biraz ayrıntılı anlatır mısınız; çekimleri nasıl yapıyorsunuz, ne kadar zamanınızı alıyor?
Çekimler seyahatimin büyük bir çoğunluğunu alıyor. Neredeyse gördüğüm her yeri kamerama kaydediyorum. Sanırım benimki biraz hastalık bu. Mesela şöyle açıklayayım; Prag’da akşam hava karardığında Karl Köprüsü’nde harika bir manzarayı seyrettiğinizi hayal edin. İşte ben orada acaba kamerayı şuraya mı koysam, ya da şu açı muhteşem bir görüntü olur diye düşünüyorum. Yani bu durum beni daha çok mutlu ediyor. Aksi halde sıkılıyorum. Sadece bir yerleri görmek yeterli değil benim için. Onları başka insanlara aktarmak, paylaşmak da önemli diye düşünüyorum. Son videolarımda artık kamera karşısına şehirle ilgili küçük bilgiler de veriyorum. O anlarda karşımda kameraman olmadığı için birçok turist yanımdan geçerken bana esprili laflar atıyor. Tabii çekimleri yaptıktan sonra iş bitmiyor. Türkiye’ye döndükten sonra hazırlayacağım bandın metnini yazıyorum. Daha sonra seslendirmesini yapıp montaja başlıyorum. Bütün bu aşamaların ardından bu işin en keyifli anı; videoyu blogumda paylaşıyorum.

Mehmet Akçay: “Bir yerin video ile anlatılmasının, fotoğrafa göre çok daha etkili olduğunu düşünüyorum”

Gezip gördüğünüz ülkelerden favoriniz olan hangisi?
Ayhan Sicimoğlu abimizin de dediği gibi “Portekiz, biz bu işte tekiz”. Kesinlikle Portekiz derim ben de… Bir kere insanları bize çok benziyor. Şimdi şu bir gerçek ki bizler Avrupa’ya uyumlu insanlar değiliz. Mesela ben kaç kez gitmeme rağmen hala farkında olmadan bisiklet yolundan yürüyorum. Etrafıma bir bakıyorum benim dışımda o yoldan yürüyen yok. Ama Portekiz, Avrupa şehri gibi değil. İnsanları öyle çok kuralları takmıyor. Sıcakkanlılar. Sürekli balık yiyip, şarap içiyorlar. Eğlenmeye de çok düşkünler. Hatta Lizbon’un gece hayatı için şöyle bir sloganı var: “Şayet New York uyumuyorsa, Lizbon esnemiyor”. Portekiz’i tek geçerim.

Mehmet Akçay: “Bir yerin video ile anlatılmasının, fotoğrafa göre çok daha etkili olduğunu düşünüyorum”

Seyahatleriniz sırasında sizin gibi gezginlerle tanışıyor musunuz? İlginç bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Mümkün olduğunca tanışmaya çalışıyorum. Hatta tanıştığım insanların beni şehirlerine davet ettiği oluyor. Numaralarımızı alıyoruz. Ben de onları İstanbul’a davet ediyorum. Lizbon’a 4 günlük seyahatim olmuştu. Tabii gitmeden önce şehri epeyce araştırmıştım. Son gün metroda 50’li yaşlarda bir Amerikalı karı kocayla tanıştım. Bana bir adres sordular. Ben de metro ile şu durağa kadar gidip oradan kırmızı hatta geçip şu yöne doğru gitmeniz gerekiyor diye tarif ettim. Teşekkür ettiler ve sonra bana “Lizbon’da mı yaşıyorsunuz” diye sordular. Ben de “Burada 4.günüm” diye cevapladım. Büyük bir kahkaha attılar. Şehre bu kadar hâkim olmama çok şaşırmışlardı. Sonra neredeyse yarım saat metroda Amerika hakkında sohbet ettik.

Mehmet Akçay: “Bir yerin video ile anlatılmasının, fotoğrafa göre çok daha etkili olduğunu düşünüyorum”

Mehmet Akçay: “Bir yerin video ile anlatılmasının, fotoğrafa göre çok daha etkili olduğunu düşünüyorum”

Mehmet Akçay: “Bir yerin video ile anlatılmasının, fotoğrafa göre çok daha etkili olduğunu düşünüyorum”

Farklı bir ülkeye yerleşme şansınız olsa nereyi seçerdiniz?
Sanırım Avusturya’nın başkenti Viyana’da yaşamak isterdim. Her şehrin farklı bir ruhu ve duygusu olduğu kanısındayım. Viyana’nın da kendine özgü bir yapısı var. Şehirde gezdiğinizde geçmiş dönemin asaletini koruduğuna şahit olacaksınız. Sokakları sanki evinizin koridorları gibi. Çok tarihi bir şehir Viyana. Ancak geçmişin yanı sıra modern hayatın çizgilerini de burada görüyorsunuz. Ayrıca bir şehir ne kadar güzel olursa olsun, oraya değer katan şeyin orada yaşayan insanların olduğunu düşünüyorum. İnsanları çok elit ve saygılı. Hiç tanımadığınız bir insanla göz göze geldiğinizde size gülümsediğini fark edeceksiniz.