St. Petersburg Ve Tarihi

St Petersburg, Romanovsülalesinin dördüncü üyesi olan Çar Büyük Pedro yani Deli Pedro tarafından Neva nehrinin Baltık denizine dökülen deltası üzerinde bulunan pek çok ada ve adacık üzerine kurulmuş. St. Petersburg’un üzerine kurulduğu ada sayısı 40’ın üzerinde.

Pedro, İsveçliler’e karşı güvenlik amacı ile 1703 senesinde bir kale inşa etmiş. Bu kalenin arka kısmına da St. Petersburg’u inşa etmiş. Pedro 1725 senesinde vefat edene kadar bu 22 senelik zaman içerisinde pek çok eser oluşturmuş.

Deli Pedro, son derece yeniliklere açık bir kişilikmiş. Dünyada gördüğü her güzel şeyi Petersburg’a getirmek istemiş ve büyük bir yapılaşma başlatmış. Buraları bataklık olduğu için, inşaatlarda kullanılan ana malzemenin taş olması koşulunu getirmiş. Bunun için de radikal önlemler almış. Şehre malzeme getiren gemilerin belli miktarda taş getirmesi, arabacıların her seferde en az 3 taş getirmesi, şehirde yaşayanların en az yüz taş sağlamaları ve Rusya’nın diğer bölgelerinde taş kullanımının yasaklanması gibi bazı önlemler almış. Kırk bin üzerinde taş ustası, hapishanelerdeki mahkumlar, işçiler, köylüler çok zor hayat koşullarına rağmen burada çalıştırılmışlar. Şehirdeki pek çok ada birbirine 56’sı büyük, toplam 500 civarında köprü ile bağlanmış. Bu şehir büyük bir Venedik gibi, pek çok kanal ve köprülerden oluşmuş.

Petersburg dünyanın en büyük müze kentlerinden biridir. Şehir üzerindeki önemli büyük köprülerin pek çoğu günde 2 defa büyük gemilere yol vermek için açılıp kapanıyor. Burada alt yapı çözülmüş kışın –15 - –20 dereceyi bulan soğuğa rağmen buzlanma yok, su birikintisi ve çamur yok.

1893’te Lenin proloterya hareketini burada başlatmış.1917’de Şubat ve Ekim devrimleri bu kentte yaşanmış ve Çarlık Rusya’nın sonu gelmiştir. 1918’e kadar Çarlık Rusya’nın başkenti St. Petersburg idi. 1918’den sonra başkent Moskova oldu. Petersburg’un adı, 1914-1924 yılları arasında Petrogorad olarak değiştirilmiştir. Bolşevik ihtilali sonrasında yönetimdeki Lenin’in ölümünden sonra Stalin şehrin adını Lenin’in anısına Leningrad olarak değiştirmiştir. 1991’de yapılan halk oylaması sonucu şehrin adı yeniden St. Petersburg olmuştur.

Deli Pedro hayatı boyunca gördüğü tüm güzel eserleri burada yaptırmaya çalışmıştır. 1705’te deniz filosunu kurmuş. Kıyafet devrimi yapmış. O dönemlerde erkeklerde sakal asalet sembolü imiş, ama aldığı radikal kararlarla sakalı yasaklamış. Direnenlere ağır vergiler getirmiş ve Sibirya’ya sürmüştür. Aynı şekilde şalvar giymeyi de yasaklamıştır. Çatal-bıçak kullanımını mecbur tutmuş. Avrupa’da gördüğü pek çok şeyi buraya getirmiştir.

1971’deki Bolşevik ihtilali sırasında kışlık sarayın karşısına getirilen Aurora gemisinden kışlık saraya kuru sıkı top atışları yapılmıştır. 1933’te bu gemi sabitlenerek müze olarak kullanıma açılmıştır. 1917’deki bu ihtilal sonucu komünizm gelmiş ve din yasaklanmıştır. 70 yıl kimse kilise, cami, sinagog gibi hiç bir ibadethaneye gidemediği için, bu bastırılmış dini duygular 1987’den sonra dışa vurulmuştur. Bu durum da ülkede kilise patlaması yaşanmasına neden olmuştur. 90’lı yıllardan sonra zenginler tarafından tüm ibadethaneler hızlı bir restorasyona tabi tutulmuştur.

St. Petersburg 2. Dünya Savaşı’nda Hitler tarafından kuşatılmış, bu kuşatma 900 gün sürmüş. Şehrin %35’i bombalanma sonucunda tamamen yıkılmıştır. Kuşatma çok dramatik olmuş. Su ve yiyecek bulamayan halk, rehberimizin ifadesine göre, fareleri yemiş. Açlık ve salgın hastalık sonucu 1 milyon insan hayatını kaybetmiş. Kenti eski haline getirmek 30 yılı almış.

Avrupa’nın barok ve rokoko tarzının Rus klasiği ile karışımının ortaya çıkardığı muhteşem bir şehir.Şehrin kalbi olarak tanımlanan Prospect Nevski caddesi 4 km uzunluğunda ve 60 metre genişliğinde. Bu caddenin iki yanında saraylar, kapalı çarşılar, en büyük markaların bulunduğu mağazalar, Kazan Katedrali, Fin-Hollanda ve Ruteryan kiliseleri, Anickov Sarayı ve Novski Manastırı bulunuyor.

Deli Pedro’nun İsveçleri yenerek, Baltık sahillerini geri almasının anısına Admiralteystsvo (Donanma) binası yaptırılmıştır. Genişliği 500 metreyi bulan, altın sarısı kubbeli yapıgünümüzde harp akademisi olarak kullanılıyor. Pek çok sokak sanatçısı da bu caddede gösteri yapıyor. Dünyanın en derin metrosu da bu caddede. Şehir gece hayatı ile çok ünlü.

Petersburg’da konaklamanız için birkaç otel tavsiyesi verecek olursak, Yeniden Diriliş Kilisesi’ne 800 metre mesafede bulunan Majestic Boutique Hotel Deluxe, şehrin tam ortasında ki lokasyonuyla uygun bir tercih olabilecek bir otel. Ayrıca Saray Meydanı'na 1 km ve Ermitaj Müzesi'ne 1,5 km uzaklıkta. Bu otele alternatif olarak yine merkezi otellerden Crowne Plaza St. Petersburg-Ligovsky otelinide düşünebilirsiniz. Bu otel Galleria Alışveriş Merkezi’nin hemen yanında bulunuyor ve Hermitage Müzesi'ne de otobüsle yaklaşık 15 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Eğer ucuz otellere bakıyorsanızda hemen hemen aynı konumda ki Vosstaniya Meydanında yer alan  Oktiabrskaya Ligovskiy building ile Nevsky Prospekt caddesi üzerinde bulunan Nevsky Bereg 122’i şehrin ekonomik otelleri arasından tercih edebilirsiniz. Bu önerilerin dışında Petersburg’da ki diğer otellere  buradan booking.com’a girerek göz atabilir, isterseniz rezervasyon da yapabilirsiniz.  

HÜSEYİN YILMAZ

Yazar Hakkında

HÜSEYİN YILMAZ

 1942 Sinop Ayancık doğumluyum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunuyum. Mecburi hizmet nedeni ile Hakkari, Yüksekova, Siirt’te görev yaptım.