Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ben Nilay Aygün İçli. İzmir Ekonomi Üniversitesi Medya ve İletişim Gazetecilik bölümü mezunuyum. İzmirliyim. Mezun olduktan 8 ay sonra çalışmak için Ankara'ya gittim. Yaklaşık 2,5 sene Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nda Başkanlık muhabirliğinin yanı sıra Artı90 Dergisi muhabirliği ve Regensburg Haber Ankara Temsilciliği yaptım. Ardından Sosyal Güvenlik Kurumu Basın Müşavirliği’nde çalıştım. SGK'daki görevim sırasında evlendim. Eşim yurtdışında çalıştığı ve Türkiye'ye dönmek istemediği için işimden istifa ettim ve yurtdışına, Prag'a yerleştim.
Prag’a yeni taşındığınızı biliyoruz, yeni hayatınıza alıştınız mı?
Yaklaşık 1 aydır Prag'da yaşıyorum. Şu an dil kursuna gidiyorum ve ülkeye daha iyi entegre olabilmek adına Çekçe öğrenmeye çalışıyorum. Çekçe oldukça zor bir dil. Esasında rutin işlerimi İngilizceyle de halledebiliyorum fakat resmi işlemler sırasında ya da daha küçük bölgelerden alışveriş yaparken Çekçe gerekebiliyor. Bazı Çekler bu konuda katı. İngilizce anlamalarına rağmen ısrarla sizin onlarla Çekçe konuşmanızı isteyebiliyorlar. Yeni hayatıma alışıp alışmadığımı net olarak henüz söyleyemiyorum. Bazen bocaladığınız şeyler oluyor tabii. Mesela burada insan ilişkileri biraz daha yüzeysel, en basitinden 1 aydır komşumun bile neyin nesi olduğundan haberim yok. Hakkında bildiğim tek şey, sigara içmeyi çok sevdiği.
Prag’a dair ilk izlenimleriniz neler?
Kesinlikle hayvan dostu bir ülke olduğunu söyleyebilirim. Burada insanlar köpekleriyle tramvay ya da otobüslere binebiliyor. Sokakta bir tane bile sokak hayvanı yok. Nehir kenarında bile iri fareleri havuç ve ekmekle besliyorlar öyle bir sevgi. İçki içmeyi çok seviyorlar. Tramvayda sarhoş insanlara denk gelebiliyorsunuz. Ben olay çıktığını hiç görmedim ya da duymadım. Herkes burada birbirine saygılı. Son olarak da tabii ki turist bolluğu… Buz gibi havalarda bile muhakkak turist görüyorsunuz. Turistlerin haricinde uluslararası birçok insan da yaşıyor Prag'da. Bir de bana şahsen en enteresan gelen şey hafta sonu sokaklarda kimse olmuyor. Nüfus zaten az, hafta sonu kimse de olmayınca bütün şehir size kalmış gibi hissediyorsunuz. Bir yandan güzel aslında başınızı dinliyorsunuz, sakin sakin geziyorsunuz ama öte yandan Türkiye kaosuna alışmış bizler için bir süre sonra biraz sinir bozucu olabiliyor bu derece sessizlik, sakinlik.
Prag’da ne kadar kalacaksınız? Planlarınız neler?
Şimdilik Türkiye'ye dönmeyi düşünmüyoruz. Şu an için Prag'dayız. İlerde fikir değişikliği olursa başka bir ülkeye gitmeye de sıcak bakıyoruz ama şu an Prag'ı seviyoruz. Ailemize yakın, gerçekten güzel bir şehir ve ekonomik olarak da gayet uygun.
Şehir içi ulaşımı nasıl sağlıyorsunuz?
Şehir içi ulaşım Prag'da oldukça kolay. Ulaşım için Idos Application kullanıyorum. Nereden nereye gideceğinizi yazıyorsunuz ve program sizi zaten otomatik olarak yönlendiriyor. Google Maps'ten de takip ederek genelde rahatça ulaşımımı sağlıyorum.
Prag’da yeme-içme alışkanlıkları nasıl? Bize önereceğiniz yeni lezzetler var mı?
Prag'da yemek, sarımsak ve et üzerine bunu söyleyebilirim. Sebze yemeklerine pek denk gelmedim. Sarımsak çorbaları kesinlikle şahane! Çok fazla dünya mutfağı var Prag'da, istediğiniz lezzeti kolayca tadabilmeniz mümkün. Arada sırada Türk lokantasına da gidiyoruz. Bu arada Prag'da Vietnamlı nüfusu da hatırı sayılır derecede yüksek. Haliyle Vietnam lokantaları da oldukça yaygın. Yengeç çorbası ve pho önerebilirim.
Prag’a gidecek olanlara tavsiyeleriniz neler olur?
Prag'a gideceklere tavsiyem, paralarını çevirmek için gidecekleri döviz bürolarını iyi araştırsınlar çünkü bu konuda kazıklanmaları olası. Taksi konusunda da dikkat etmelerini öneriyorum.
Gezi yazılarınızı paylaştığınız blogunuzun adresi nedir?
Prag'a geldiğimden beri gözlemlerimi ve gittiğim yerleri, açtığım blog sayfamda kendi çapımda paylaşmaya çalışıyorum. Merak edenler ve okumak isteyenler için blogumun adresi: http://annebengurbetcioldum.blogspot.cz
Yorumlar
In reply to (Konusuz) by YaseminC