Rengârenk evleri, kuzey denizi, müzeleri ve canlı hayatı ile cezbedici bir şehir Kopenhag.
Sevgili okur severler, şimdi sizlere Renkli Şehir Kopenhag’ı tanıtmak istiyorum. Danimarka’nın başkenti olan Kopenhag 6000 yıllık bir geçmişe sahip. Rengârenk evleri, kanalları ve tarihi ile dikkat çeken bu başkenti biraz tanıyalım.
Kopenhag kelime anlamı olarak “tüccar limanı” demektir. Burası 5 milyonluk bir nüfusa sahip bir kent. Yüz ölçümü olarak İzmir’den biraz daha büyük olan Kopenhag, Stockholm gibi renkli ve cıvıl cıvıl. İnsan hakları sıralamasında ise dünyada ön sıralarda yer alıyor. Renkli Şehir Kopenhag’ta yolların % 30’u bisiklet yolu. Bisiklet yolları o kadar gelişmiş ki; bir şehirden diğer bir şehre bisiklet yollarını kullanarak gidebilirsiniz. Danimarka, oldukça düz bir ülke ve topraklarının % 30’u tarım alanı olarak kullanılmakta. Bu güzel ülke gemicilikte de oldukça ileride. Ayrıca mandıracılıkta çok gelişmiş olan Danimarka’da lezzetli peynirlerin tadına bakabilirsiniz. Diğer Kuzey Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, kişi başına düşen milli gelir oldukça yüksek. Bu rakam 52.000 dolar civarında.
Renkli Şehir Kopenhag, denizlerle çevrili bir liman kentidir. Danimarka, krallık monarşi ile yönetilmektedir. 1972 yılından beri Kraliçe 2. Margharita tarafından yönetiliyor. Danimarka, yıllarca İsveç ve Norveç krallığının bünyesinde kalmıştır. Çıkan yasalar kraliçenin onayına sunulur ve imzalanır. Kraliçe 2. Margharita, politik işlere hiç müdahale etmiyor ve beş dil biliyor. Oldukça kültürlü olan Kraliçe, aynı zamanda yıllardan beri kitap çevirileri yapıyor.
Lego
Sizlere biraz da bu ülkenin simgelerinden biri olan legodan bahsetmek istiyorum. Lego, Danca’da ‘Let Got‘ yani hadi oynayalım anlamına gelir. Aslında ilk olarak İngiltere’de ortaya çıkmıştır. Bir çiftçi oğluna tahtadan legolar yapmış sonra da bunun patentini almıştır. Fakat patenti sadece İngiltere’de almıştır. Daha sonra Danimarkalı bir girişimci bu tahta oyuncakları geliştirerek dünya patentini almıştır. Şu anda legoların yıllık cirosu 4 milyar euro. 96 farklı renk yapılan legoların ana maddesi çocuklara zarar vermiyor ve yutulursa midede eriyip gidiyor. Eğer legolara ilginiz varsa Aalborg kentinde bulunan Legoland‘i ziyaret edebilirsiniz.
Bu kısa bilgilerden sonra şimdi sıra geldi Renkli Şehir Kopenhag’ta gezilecek rotalara. Keşif bizi bekler. Yine düşüyoruz yollara…
KOPENHAG’TA GEZİLECEK YERLER
Stroget Caddesi
İstanbul’da Taksim, New York’ta Times Square şehrin kalbidir. İşte Kopenhag’ın kalbi de Stroget Caddesi’nde atar. Bu cadde hem tarihi, hem rengârenk hem de cıvıl cıvıl. Aynı zamanda Avrupa’nın en uzun caddesi olma özelliğine de sahip. Bütün alışveriş merkezlerini, restoranları ve hediyelik eşya dükkânlarını bulabileceğiniz bir cadde burası. Tarihi olması da ayrı bir renk katmış Stroget Caddesi’ne. Stroget Caddesi’nde her çeşit legoyu bulabileceğiniz mağazalar bulunuyor. Öyle ki satranç tahtası ve taşlarını bile legodan bulabilirsiniz. Stroget Caddesi, Tivolieğlence merkezinden başlıyor ve sonu Nyhavn’a yani liman bölgesine çıkıyor. Stroget Caddesi’nde yaptığımız bu güzel turun ardından meydana geri dönüyoruz. Artık otele dönüş zamanı. Biraz da yorulduk. Malum, cadde Avrupa’nın en uzun alışveriş caddesi.
Küçük Deniz Kızı Heykeli
Kopenhag denince akla ilk gelen simgelerden biri de şüphesiz Küçük Deniz Kızı Heykeli’dir. Yılda 1 milyon ziyaretçisi olan bu yapı, 1913 yılında yapılmıştır. Bu yapı Anderson Masalları’ndan esinlenerek yapılmıştır. Yüzü ise bir balerinin yüzünden esinlenerek yapılmıştır. Biz de Küçük Deniz Kızı’nı ziyaret etmeye karar veriyoruz. Denizin kenarında bir kayanın üzerine konumlanmış bu heykel gerçekten de çok küçük. Ancak etrafında o kadar çok turist var ki fotoğraf çekilmek ve heykeli görebilmek için sıra beklemek zorunda kalıyoruz. Etrafında yemyeşil bir parkın bulunduğu Küçük Deniz Kızı’nı ziyaret edip fotoğraflarımızı çektikten sonra oradan ayrılıyoruz.
Tivoli Bahçeleri
Tivoli Bahçeleri, belediye binasına birkaç dakikalık yürüyüş mesafesinde yer alıyor. Kopenhag’ın merkezine uzaksanız merkez treni ile Tivoli Bahçeleri’ne ulaşabilirsiniz. Tivoli Bahçeleri oldukça eski bir eğlence parkı. Dünyanın 2. eğlence parkı olma özelliğine sahip. Bu eğlence parkı 1843 yılında yapılmıştır. Tivoli Bahçeleri şehrin merkezinde, Stroget Caddesi’nin hemen karşısında bulunmaktadır. Egzotik yapıları ve tarihi binaları ile dikkat çekici bir eğlence parkıdır. Peki Tivoli Bahçeleri’nde neler yapabiliriz? Büyülü ve nostalji trenine binebilirsiniz. Bu tren 2014 yılında Avrupa’nın en iyi treni seçilmiş. 2017 yılında diğer eğlence parklarında olduğu gibi dijital teknolojiler kullanılmaktadır. Roller coasterlara binmekten yorulduysanız Çin Kulesi’nde bulunan restoranlarda yemek yiyebilirsiniz. Ayrıca Tivoli Bahçeleri’nde yazın her günü sergilenen canlı müzik performansları izleyebilirsiniz. Rock müzikten, klasik müziğe uzanan canlı performanslar size keyifli vakit geçirecektir.
Giriş ücreti: Yetişkinler için 110 danimarka kronu ,0-7 yaş grubu çocuklar için ücretsiz. Eğer Kopenhag kartınız varsa ücretsiz girebilirsiniz.
Giriş saatleri: Hafta arası her gün 11.00 ile 23.00 arası, hafta sonları ise 11.00 ile 24.00 arasında Tivoli Bahçeleri’ni ziyaret edebilirsiniz.
Amelienborg Sarayı
Renkli Şehir Kopenhag’ta ziyaret edilmesi gereken rotalardan biri de Amelianbor Sarayı’dır. 1700’lü yıllarda,Kral 5. Frederik tarafından yaptırılmıştır. Amelienborg Sarayı, içinde kraliyet mensuplarının yaşadığı saraydır. İçinde müze bulunan sarayı ziyaret ettiğinizde tarihin içinde kaybolabilirsiniz. Ayrıca bu sarayda her gün kraliyet askerlerinin değişim seramonisini izleyebilirsiniz.
Bu saray Danimarka için çok önemli bir saraydır. Burada halk arasında mermer kilise olarak adlandırılan bir yapı da bulunmakta. Aslında kireç taşından, bir girişimci tarafından yapılmıştır ama halk arasında mermer kilise olarak bilinir. Müzede kral ve kraliçeye ait geleneksel eşyaları ve 150 yıllık tarihi deneyimleyebilirsiniz. Geçmişe bir yolculuk yapmak istiyorsanız Amelianborg Sarayı’nı mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Rosenborg Kalesi
Rosenborg Kalesi, ünlü İskandinav Kralı 4. Christian tarafından 17. yüzyılda yaptırılmıştır. 1838 yılında ise bu güzel saray müzeye dönüştürülmüştür. Krala ait sanat hazinelerinin bulunduğu kale Kopenhag’ın kalbinde konumlanmıştır. Burada 400 yıllık tarihe tanıklık edebilir ve Kral’ın mücevherden yapılmış tacını görebilirsiniz. Zamanda yolculuk yapabileceğiniz bu kalede gümüşten yapılmış aslanları ve kralın özel olarak yapılmış olan dolabını ve banyosunu görebilirsiniz.
Giriş ücreti: 110 Danimarka kronu. Kopenhag kartı olanlar için giriş ücretsiz.
Giriş Saatleri: Ocaktan nisana kadar saat 10.00 ile 14.00 arasında, nisandan hazirana kadar saat 10.00 ile 16.00 arasında, hazirandan eylüle kadar saat 09.00 ile 17.00 arasında, eylül- ve ekim aylarında ise saat 10.00 ile 16.00 saatleri arasında kaleyi ziyaret edebilirsiniz.
Nyhavn (Yeni Liman)
Nyhavn yeni liman bölgesidir. Burada gerçekten büyüleniyoruz. Rengârenk binalar limanın etrafında konumlanmış durumda. Buradaki evlerin en eskisi, 1681’li yıllara dayanıyor. Seyretmeye ve fotoğraf çekmeye doyamıyoruz. Burası eşsiz bir güzelliğe sahip ve Danimarka kartpostallarında gördüğümüz o renkli binalar şu anda karşımızda duruyor. Burada bulunan restoranlardan birini seçerek yemek yiyebilir ya da içeceğinizi elinize alıp manzaraya karşı yudumlayabilirsiniz. Aynı zamanda burada jazz müzik dinleyerek keyifli vakit geçirebilirsiniz. Dünyanın her yerinden gelen gemileri bu limanda görebilirsiniz. Gezintimiz sırasında dikkatimizi bir bina çekiyor ve nasıl olduğuna yakından bakıyoruz. Bir yangında ölen itfaiyecilere ithafen, itfaiye kıyafetleriyle tasarlanmış bir bina burası. Gerçekten çok etkileyici. Turumuza devam ederken limanda tekne turu yapanlar gözümüze çarpıyor. Burada şehri keşfetmek için siz de bir tekne turuna katılabilirsiniz.
Danimarkalı ünlü masal yazarı Hans Christian Anderson; Nyhavn no:20’de yaşamıştır. Noel kutlamaları boyunca Nyhavn bölgesi süslenip güzel etkinliklere sahne oluyor. Stroget Caddesi’nin sonuna yürürseniz, Nihavn bölgesine varabilirsiniz.
Helzingor
Helzingor, Kopenhag’a yarım saat uzaklıkta bulunan bir liman kentidir. Hemen karşısında İsveç görünür. İsveç’teki şehrin adı da Helzinborg‘tur. Helzingor’un nüfusu yaklaşık olarak 45 bindir. Hamlet’in Şatosu Helzingor’da bulunur. Helzingor, boğazın giriş noktasında inşa edilen bir kaledir. 1600’lü yıllarda kurulmuştur. Burada aynı zamanda denizcilik müzesi de bulunmaktadır. Yerin altında bulunan Denizcilik Müzesi 2013 yılında açılmıştır.
Hamlet’in hazin hikâyesi ise şöyledir; Danimarka Kralı’nın kardeşi, Danimarka Kralı’nı öldürerek kralın eşiyle evlenir. Ölen kralın oğlu ise, amcasını (yani yeni kralı) öldürerek babasının intikamını alır. İşte “Hamlet Draması” bu hazin hikâyeyi konu alır.
Helzingor’da, tiyatro severler için ağustos ayında, açık hava tiyatro ve piknik etkinlikleri yapılıyor. Tabi ki “Hamlet’in Draması” da burada sahneleniyor. Helzingor’un çok hoş bir çarşısı bulunmakta. Restoranların ve hediyelik eşya dükkânlarının bulunduğu kenti yürüyerek keşfedebilirsiniz.
Nasıl Gidilir?
İstanbul’dan kalkan uçaklar ile Kopenhag’a ulaşabilirsiniz. Biz, öncesinde Norveç’te olduğumuz için Danimarka’ya gemiyle 1 gece süren bir yolculukla ulaştık.
Ne Zaman Gitmeli?
Kuzey Avrupa ülkesi olduğu için yazın gitmenizi öneririz. Yazları, bizim ülkemizdeki bahar gibi ılıman geçiyor.
Nerede Kalmalı?
Kopenhag’ta birçok otel seçeneği bulunmakta. Biz Crown Plaza Oteli'nde konakladık. Havaalanına oldukça yakın fakat merkeze biraz uzaktı. Ama metroyla merkeze ulaşım imkânı bulunan otel oldukça konforluydu. http://www.booking.com adresini ziyaret ederek diğer otel seçeneklerini inceleyebilirsiniz.
Nasıl Giyinmeli?
Kopenhag’ta yazları ılıman bir iklim hakim. Eğer yaz aylarında gidiyorsanız baharlık veya yazlık kıyafetlerinizi kullanabilirsiniz.
Para Birimi
Hemen hemen her yerde euro geçiyor.1 euro 8 danimarka kronuna denk geliyor.
Saat Farkı
Kopenhag ülkemizden 1 saat geridedir.
Not:Tüm fotoğrafların telif ve kullanım hakları bana aittir.