Sezgin Kuru: “Çok paranız ve yabancı diliniz olmadan da dünyayı gezebilirsiniz”

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Bekârım. 38 yaşındayım. İstanbul Avcılar’da doğdum. Ömrüm 500 metrekare içinde geçti, ilkokul ortaokul ve liseyi burada okudum. Evimin yakınında bir kitap-kırtasiye mağazasında çalışıyorum.

Sezgin Kuru: “Çok paranız ve yabancı diliniz olmadan da dünyayı gezebilirsiniz”

Gezmek size ne ifade ediyor?
İnsanın yaşadığı yerde çeşitli baskılar vardır. Toplum baskısı aile iş vs. İşte insan gezerken bu baskılardan arınır. Kendine yolculuk yapar. Tek başına gidildiğinde ise kendini, bulunduğu şehre verir. Âdeta kitap okur gibi şehri okur. Gezmek benim için; hayatı sıfırlamak demek.

Sezgin Kuru: “Çok paranız ve yabancı diliniz olmadan da dünyayı gezebilirsiniz”

Seyahatlerinize nasıl başladınız, hikâyenizi anlatır mısınız?
The Truman Show  filmindeki gibi, benim de ömrüm 500 metrekare içinde geçiyordu. Ayrıca uçaklara ve uçak yolculuğuna karşı ilgim vardı. Düşünsenize 3-4 saat sonra sizi bambaşka dünyalara götürüyorlar. İlk gidişim yaklaşık 10 yıl önceydi,  tur firmasıyla gittim. Amsterdam’dı ilk gittiğim yer. Daha sonra gerisi geldi. Yıllık izinlerimde 20 ülke gezmişim. Hatta haftalık izinlerimde bile  sabah gidiş akşam donuş uçak bileti alıp Türkiye içinde  birçok  şehri gezdim. Ucuz bilet kampanyası gördüm mü dayanamıyorum. Şu an bile 5- 6 ay sonraya 3 tane biletim var.

Şimdiye kadar hangi ülkelerde bulundunuz?
Avrupa ülkelerinin tamamı bitti sayılır. Amerika, Arabistan, Gürcistan... 20  ülke oldu ama beğendiğim ülkelere birçok defa gittiğim de oldu. Yoksa bu sayı katlanırdı.

Sezgin Kuru: “Çok paranız ve yabancı diliniz olmadan da dünyayı gezebilirsiniz”

Bugüne kadar gittiğiniz yerler arasında sizi en çok neresi etkiledi?
Belçika’nın Brugge şehri! Koca şehir 12. yüz yıldan kalmış ve 2. Dünya Savaşı’ndan etkilenmemiş. Gece yürürken sanki köşeden eski  zamandan biri çıkacakmış gibi geliyor. Masallar şehri. Bir kere gittim sonra kendime söz verdim evlenince balayına da geleceğim diye. Bu özel yere özel bir insanla gelmeliyim dedim. Kendimi çok tuttum tekrar gitmemek için ama bu sözü bozacağım gibi : )

Yabancı diliniz olmadan dünyayı geziyorsunuz, zorlandığınız zamanlar oluyor mu?
Dersinize iyi  çalışırsanız dil problem olmaz. Ben okulda hep Almanca gördüm. İngilizce ders hiç  almadım. Almancayı da  zaten bir şey öğrenemedik unuttuk. Gitmeden, 3 ay en geç 2 ay önce benim programım hazır oluyor. Gideceğim şehir hakkında her gün bir şeyler araştırırım. Havaalanından şehir merkezine  nasıl giderim kaç dakikada bir otobüs metro var. Otelin yakınlardaki durakları not alırım. Sokak görünümünün  haritasını çıktı alırım. Tarihi yerlerin bilgilerini okur, cıktısını alırım. Böylece daha sonra  gittiğimde elimle koymuş gibi her şeyi yerli yerinde bulurum : ) Yabancı dil bilmediğim için elbette zorlandığım zamanlar oluyor. Bir defa Zürih pasaport polisinin sorduğu sorulara cevap veremedim. Aslında 3 tane soru soruyorlar. Bunlar; geliş amacınız, nerede kalacaksınız, dönüş biletiniz. Polis geliş amacınız diye soruyor ben otelin ismini söylüyorum. Dönüş biletiniz diyor ben holiday diyorum. Bu sefer tutturamamıştım : ) 20 dakika incelemişlerdi beni sonra elimdeki dosyayı verdim. 15 günlük gezimin 7 uçak bileti, oteller, rezervasyonları görünce bırakmışlardı. Bu bir kere oldu. Amerika’da saygıyla karşılıyorlar sonuçta turistsin. Ama Kuzey Avrupa’da “no ingliş” dedin mi burun kıvırıyorlar, suratları değişiyor. Bunlar o an biraz moral bozsa da gülde diken gibi. Yaşadığın güzelliklerin yanında unutuluyor. Bir  defa Almanya’da otelimi bulamıyordum. 1 saatten fazla aynı caddede gittim geldim. Rastgele bir otele girdim. Resepsiyondaki yaşlı beyefendiye  aradığım otelin ismini gösterdim. Baktı okey dedi. You speak English dedi, ben no dedim  deutschland dedi ben no dedim. Adamın yüz rengi sinirden bembeyaz olmuştu. Titreyerek yanıma geldi. Eyvah dedim bu adam beni şimdi yer : ) Sonra omzuma elini koydu ve haritaya çizerek anlattı. Thank you dedim. Korkudan  olsa gerek oteli hemen bulmuştum.

Sezgin Kuru: “Çok paranız ve yabancı diliniz olmadan da dünyayı gezebilirsiniz”

Sıradaki seyahat planınız nereye olacak?
İki seferdir Japonya’ya niyet ediyorum ama Avrupa’ya çok ucuz biletler buluyorum. Oraya gidiyorum. Şimdi de Schengen vizem var 3 ay sonra sona erecek. Bu ara bir sefer daha yaparım. Almanya olur. Yanına Viyana’yı veya  Madrid’i  eklerim biletin uygunluk durumuna bağlı. Almanya’da içinde tren yolculuğu da yapmak istiyorum bakalım kısmet : ) Önümüzdeki yıl Japonya olur sonra bir de Yeni Zelanda’yı da çok istiyorum.

Seyahatleriniz sırasında sizin gibi gezginlerle tanışıyor musunuz? Hiç enteresan anınız var mı?
Napoli’de otel görevlisiyle anlaşamıyorduk. Benden para istiyordu. Bense internetten yer ayırtırken vermiştim parayı. O sırada yanımızdan gecen Rus bir hanımefendi benim Türk olduğumu anlamış ve Türkçe konuştu benle. Sonra otel görevlisine İtalyancaya çevirdi. Meğerse benden vergi istiyorlarmış 3-5 Euro  verdim hemen. Benden yaşça büyük olan Rus hanımla bir sure sohbet ettik. Kocası Türk’müş boşanmışlar. Arkadaşlarıyla geziye gelmişlerdi.

Eğer imkânınız olsa 1 sene izin ve limitsiz maddi olanak verseler, nerelere giderdiniz?
Ben yalnız yolculuk yaptığımdan, şehirlerde en fazla 3 gün kalırım. 1 yılda hedeflediğim dünya gezimi de bitirmiş olurdum. New York’tan lüks bir araba kiralar. Los Angeles’tan çıkardım. Oradan Yeni Zelanda’ya uçar. Ormanla denizin birleştiği yerde tatil yapardım. Oradan Dubai’de kulelerde bir sabah kahvaltısı, akşam da Londra’da 5 çayı güzel olurdu. Hayali bile güzelmiş : )

Sezgin Kuru: “Çok paranız ve yabancı diliniz olmadan da dünyayı gezebilirsiniz”

Türkiye’deki insanlar gezmek, seyahat etmek konusunda biraz eksik kalmış durumda, ne yazık ki ekonomik şartların da etkili olduğu bu durumun gelişmesi için önerileriniz var mı?
Türkiye’de iki çeşit tatil anlayışı var. Memleketine gidip özlem giderenler ve  ikincisi sahillere gidip tatil yapanlar. Birinci gruba bir şey diyemem ama ikinci grup çok yıldızlı otellere para verenler. İşte bu insanlar yabancı değişik kültürler görmenin tadını alamamışlar. Ah bir alsalar! Bir benim gibi cesaret etseler! Bir daha  bırakamazlar! Yazdığım kitapta bu konuya yoğunlaşıyorum. Çok paranız ve yabancı diliniz olmadan da dünyayı gezebilirsiniz!