Denver Gezilecek Yerler

Evans Dağı, ABD’nin en yüksek dağ yolu olan Idaho Springs’ten Echo Gölü’ne kadar olan dağ çayırlarını kapsar. Dağ zirvesi aşağısındaki vadi boyunca nefes kesici manzaralara sahiptir. Özellikle yürüyüşçüleri ve tırmanışçıları kendine çeken Evans’ta vahşi yaşam alanları da sıklıkla görülür. Bu yüksek tepelerde dağ keçilerini, Kanada koyunlarını, dağ sıçanlarını ve bir tavşan türü olan pikaları görebilirsiniz. Evans Dağı otoyolu kış aylarında kapalı olan ve genellikle mayıs ayı sonunda tekrar açılan mevsimlik bir yoldur. Yolun açılış tarihleri hava durumuna bağlıdır. Yaz aylarının hafta sonlarında oldukça kalabalık olmaktadır. Büyük kalabalıklardan kaçınmak isteyen doğaseverler, hafta içinin erken saatlerinde harika manzaralı dağ yolunu takip ederek zirveye doğru keyifli bir yolculuk yapabilirler.

İlk olarak 1950’lerin sonlarında oluşturulan Denver Botanik Bahçeleri, Amerika’nın en büyük botanik bahçelerinden biridir ve Cheesman Park’ın yanında 23 dönümlük bir alanı kaplar. Bahçe yerli bitkileri ile sürdürülebilirliği ve çevreye duyarlı uygulamaları vurgulamaktadır. Birçok özel bahçeye sahip olan bu yeşil cennette dünyanın her yerinden getirilmiş bitkileri görebilirsiniz. Bazıları yapay görünüme sahip bazıları doğal peyzajlara sahip 43 ayrı bahçe bulunmaktadır. Bunların arasında orkidelerin, eğrelti otlarının ve şelalelerin bulunduğu Marnie’s Pavilion ve Japon Bahçesi de vardır. Tropikal ve subtropikal iklime sahip bölgelerin egzotik türlerini sergileyen Boettcher Memorial Conservatory’i de mutlaka görmelisiniz. Denver Botanik Bahçesi yıl boyunca konserler de dâhil olmak üzere çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Siz de ziyaretinizi bu tarihlere denk getirirseniz harika bir atmosferde konser dinleme şansına erişebilirsiniz.

Kirkland Müzesi, 1880’den 1980’e kadar yüz yıllık büyük bir dekoratif sanat koleksiyonunun sergilendiği bir müzedir. El sanatlarından popüler sanata kadar birçok döneme ait tasarımlara ev sahipliği yapar. Colorado’ya özgü bölgesel modern sanata ait yüzlerce seçkin eser ilginizi mutlaka çekecektir. Müze, Colorado’nun ünlü ressamı Vance Kirkland’ın bir retrospektifine sahiptir. Her üç koleksiyon da Denver’daki en eski ticari sanat binası olan 1911 Arts & Crafts binasında bulunmaktadır. Kirkland Müzesi, aynı zamanda Tarihî Sanatçılar Evi ve Stüdyoları’nın bir üyesidir. Birbirinden ilginç dekoratif sanat eserlerini görebileceğiniz bu müzenin giriş ücreti yetişkinler için 10 dolar, öğrenci ve öğretmenler için ise 8 dolardır. Müzenin açık olduğu günleri ve saatleri seyahatinizden önce kontrol etmenizi öneririz.

Kaleye benzeyen ihtişamlı yapısıyla öne çıkan Denver Sanat Müzesi, Hint Amerikan, Afrika, Avrupa, Asya ve okyanus sanatının geniş bir koleksiyonuna sahiptir. Koleksiyonlar ayrıca İspanyol sömürge dönemine ve Kolomb öncesi dönemlere ait çalışmaları da içerir. Müzede, yeniden düzenlenen Amerikan Kızılderili galerileri ile çok çeşitli kültürleri ve kabileleri kapsayan etkileyici koleksiyonlar bulunur. Kuzey Amerika’nın 2.000 yıllık geçmişine tanıklık etmek isteyenler için bu müzeyi görmek kaçırılmaz bir fırsattır. Müzenin modern ve çağdaş sanat koleksiyonu, iyi bilinen isimlerin ve yeni parlayan genç yeteneklerin eserlerini içermektedir. Müzede sadece fotoğrafçılığa ayrılmış ayrı bir galeri de mevcuttur. 2006 yılında, Daniel Libeskind tarafından, Rocky Dağı’nın zirvelerinden esinlenilerek yapılmış binanın tasarımı da en dikkat çeken detaylardandır.

Denver Hayvanat Bahçesi, kutup ayılarından maymun adalarına farklı türlere ev sahipliği yapan iyi düzenlenmiş bir koruma alanıdır. 1800’lerin sonlarında oluşturulan Denver Hayvanat Bahçesi yani Denver Zoo, 1990’larda başlayıp hâlâ süren büyük bir güncellemeye girmiştir. Kentin en popüler ziyaret alanlarından biri olan burada özellikle çocuklu aileler keyifli vakit geçirmektedir. Büyük memelilerden sürüngenlere, balıklardan çeşitli kuş türlerine birçok hayvanı yakından görebileceğiniz hayvanat bahçesinin giriş ücreti yetişkinler için 17 dolar iken on iki yaşından çocuklar için 12 dolardır. Denver Zoo’daki bazı yeni sergiler arasında Primate Panorama, Tropical Discovery ve Predator Ridge bulunuyor. Burada rehberler eşliğinde turlara katılabilir ve yemek yiyebileceğiniz kafe ve restoranlar bulabilirsiniz. Çocukların çok ilgisini çekeceğini düşündüğümüz tren ve atlıkarınca gibi eğlence aktiviteleri de bulunmaktadır.

Denver Union Station, aktif bir toplu taşıma istasyonu ve önde gelen yemek ve alışveriş merkezlerinden biridir. 1917’den kalma göze çarpan mimarisiyle şehrin en önemli atraksiyonlarından biri olan bu yapıda ilk yapmanız gereken rahat koltuklarında oturup insanları seyretmektir. Denver insanlarına ait fikir edinebileceğiniz harika bir toplanma merkezi. LoDo’da yer alan Denver Union Station’da çok sayıda bar ve kafe bulunmaktadır. Genellikle pahalı olan bu mekânlarda oturmak istiyorsanız happy hour fırsatlarını değerlendirin. Happy hour yani Türkçeye “mutlu saat” diye çevirebileceğimiz saatlerde yemekler ve içecekler daha ucuz olmaktadır. The Crawford Hotel’e de ev sahipliği yapan Union Station’da aynı zamanda konaklama da yapabilirsiniz. Otel bünyesinde yer alan eğlence merkezinde keyifli vakit geçirebilir; yerel el sanatları, mücevher, mobilyalar ve kitaplar satılan yerel butiklerde alışveriş yapabilirsiniz.

Rocky Dağı’nın mükemmel manzaraları, kilometrelerce yürüyüş parkurları ve tarçın renkli kumtaşı kayalıkları ile Red Rocks Park, açık hava gezginlerini kendine çekmektedir. Yaklaşık 900 dönümlük bu etkileyici park, ziyaretçilere Great Plains ve Rocky Dağları arasındaki büyüleyici coğrafi kesişim alanını yaşama fırsatı sunuyor. Parktaki bir diğer cazibe alanı da geniş amfitiyatro. Kırmızı kayalıklar tarafından oluşan bu jeolojik harikada şaşırtıcı bir akustiğe ve keyifli bir atmosfere tanıklık edeceksiniz. Bazı zamanlarda konser de yapılan bu alanda bir etkinliğin olup olmadığını öğrenmek için sitesine girip kontrol edebilirsiniz. Gezmeye başlamadan önce parkın tarihi ve parkurları hakkında bilgi veren ve aynı zamanda bölgede bulunan fosillerin bazı örneklerini sunan ziyaretçi merkezine de uğramanızı öneriyoruz. Denver şehir merkezinin 16 kilometre batısında bulunan Red Rocks Park’a giriş ücretsizdir.

Denver Doğa ve Bilim Müzesi dinozor fosillerinden Mısır mumyalarına kadar her şey içeren sergileriyle ziyaretçilerine mükemmel bir müze deneyimi sunuyor. Bu etkileyici tesis, antropoloji, zooloji, jeoloji, sağlık bilimleri, paleontoloji ve uzay bilimleri gibi çeşitli alanlara ait eserler barındırmaktadır. En popüler sergilerden bazıları 90’dan fazla habitata sahip olan ve bunlar hakkında bilgiler veren vahşi yaşam sergisi ve ziyaretçilerini galaksinin dışına taşıyan Space Odyssey sergisidir. Denver Zoo’nun hemen güneyinde yer alan müzeye LoDo’dan 32 numaralı otobüslere binerek ulaşabilirsiniz. Haftada yedi gün açık olan müzenin giriş ücreti yetişkinler için 16,95 dolar, yaşlılar için 11,95 dolar ve çocuklar için 13,95 dolardır. Eğer müzedeki planetaryuma ve IMAX tiyatrolarına katılmak istiyorsanız biraz daha ücret ödemeniz gerekmektedir.

Denver merkezinin güneyinde yer alan Washington Park, tesisleri sayesinde ziyaretçilerine geniş imkânlar ve keyifli bir atmosfer sunduğu için daima övgüyle bahsedilen bir ziyaret merkezidir. 165 dönümlük bir arazide yer alan bu muazzam park, jogging parklarına, bahçelere ve en önemlisi Smith ve Grasmere göllerine sahiptir. Popüler bir hafta sonu durağı olan parkta yapılacak onlarca şey bulabilirsiniz. Zamanınızı sadece çimlerin üzerinde güneşlenerek geçirebileceğiniz gibi parkta bulunan on adet tenis kortundan, kiralık teknelerden ve rekreasyon merkezinden faydalanabilirsiniz. Rekreasyon merkezinde fitness ve yüzme dersleri de verilmektedir. Denver’ın Central Parkı olan Washington Parkı’na ulaşmak için D, F veya H raylı sistem hatlarına binerek Louisiana İstasyonu’nda indikten sonra şehir merkezinden ulaşabilirsiniz.

Eğer yağmurlu bir günde gezmek için kapalı bir mekân arıyorsanız 2011 yılında açılan Clyfford Still Museum aradığınız yer olabilir. Bu müzede ikonik bir sanatçı olan Clyfford Still’in çalışmalarına göz atabilirsiniz. Parlak renklerle kaplanmış tuvalleriyle sakin bir ortam sağlayan müzede endüstriyel galeriler bulunmaktadır. Still’in eskiz defterlerinin de yer aldığı bu galeri Denver’a gelecek olan sanatseverler için mükemmel bir fırsat. 20. yüzyıl sanatının güzel bir yansıması olan müze, soyut dışavurumculuğun nadide eserlerini de barındırmaktadır. Çocuklu aileler için çocuk alanına da sahip olan müzenin giriş ücretleri yetişkinler için 10 dolardır. 18 yaşından küçükler ücretsiz olarak girebilir. Pazartesi günleri kapalı olan Clyfford Still Museum saat 10.00 ve 17.00 saatleri arasında hizmet vermektedir.