Kış dönemi gezileriniz için Alicante’yi yaklaşık 2-3 gün içinde rahatlıkla keşfedip öğrenebilirsiniz. Bu süre içerisinde şehir; müzeler ve tarihî alanlar olmak üzere size birçok seçenek sunmaktadır. Yaz dönemi seyahatiniz için ise Alicante’de geçirmek isteyeceğiniz süre daha uzun olacaktır. Şehir boyunca uzanan sahilleri ve yakın bölgelerinde yer alan plajları ile Alicante sizi bırakmak istemeyecektir.
Alicante Gezilecek Yerler
Alicante oldukça küçük bir şehir olmasına rağmen görülmesi gereken yerlerin hepsi kayda değerdir. Bu nedenle sizin için en turistik 10 adresi derledik. Şehrin en önemli yeri olan Santa Maria Bazilikası’ndan şehrin manzarasını ayaklarınız altına seren Santa Barbara Kalesi’ne; Alicante Arkeoloji Müzesi’nden İspanyol sanatının en nadide parçalarının olduğu Alicante Sanat Müzesi’ne, Alicante Arşivi’nden eşsiz bir görkeme sahip Portalet Palas’a ve bölgenin doğa harikası Canelobre Mağaraları’ndan Torrevieja Gölü’ne kadar hepsini yazımızda okuyabileceksiniz.
Adını andığımız bu yerlerle ilgili detaylı bilgiler aşağıda mevcuttur.
Santa Barbara Kalesi
Benacantil Dağı'nın tepesinde yer alan ve 166 metre yükseklikte olan kale İspanya'nın en büyük Orta Çağ kalelerinden biridir. Alicante'nin mükemmel körfezinin muhteşem manzarasının en iyi görülebileceği yer Santa Barbara Kalesi’dir. Kale, üç farklı dönemden üç farklı muhafazaya sahiptir. “La Torreta” olarak geçen üst muhafaza, ziyaretçilerin, çoğunlukla kalenin 14. yüzyıla ait en eski kalıntılarını bulacakları yerdir. Orta seviye muhafaza, 16. yüzyılda inşa edilen en önemli yapılara ev sahipliği yapmaktadır. Bu yapılar; Salón Felipe II Salonu, Cuerpo de Guardia Nöbetçi Kulübesi, Patiano de Armas Geçidi ve Baluarte de la Reina Burcu’dur. Alt muhafaza ise, 18. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Ziyaretçiler, kaleye Postiguet Plajı’nın karşısındaki kayalık içerisine inşa edilmiş asansörle çıkabilmektedir. Ayrıca, Kale’ye yürüyerek ya da dağın kuzey yüzündeki yoldan araba ile ulaşılabilmektedir. Kale’ye giriş ücretsizdir.
Santa Maria Bazilikası
Santa Maria Bazilikası, 14. yüzyıla kadar uzanan geçmişiyle şehrin en eski kilisesidir. Alicante’nin en büyük camisinin harabeleri üzerine inşa edilen kilise Valensiyan Gotik mimari örneklerindendir. 15. yüzyılda çıkan bir yangın sonrasında yeniden inşa edilmek zorunda kalınmıştır. Ön cephesi Barok stilinde inşa edilmiştir. Ayrıca, ana cephesinde Heykeltraş Juan Bautista Borja tarafından yapılmış olan Bakire Meryem’in bir görüntüsü bulunmaktadır. Kilisenin görkemli yüksek alteri ve Bautismo şapelleri ise Rokoko mimarisine aittir. Kilisenin payandaları arasında tek bir ana holü bulunmaktadır ve bu ana hol haçsızdır. Alicante sokaklarını keşfederken ansızın karşınıza çıkma ihtimali olan bu bazilika küçücük bir meydanın ortasında yer almaktadır. Ancak, saat 11.00’de ziyarete açılan ve sadece bir saat açık kalan Santa Maria Bazilikası’nı ziyaret etmek için saatlerinizi ayarlamanız gerekmektedir.
Alicante Sanat Müzesi - MACA (Museo de Arte Contemporáneo de Alicante)
Santa Maria Bazilikası’nın yanında yer alan bu müze, adını 1685 yılından kalma binadan almaktadır. Alicante sanatçısı Eusebio Sempere ve Fransız sanatçı Juana Alicante'nin en büyük eserlerinden bazıları bu müzede sergilenmektedir. Müzede Chillida, Dali, Tapies, Juan Gris, Joan Miro, Zobel, Gargallo ve Picasso gibi 144 İspanyol sanatçıya ait 117 tablo, heykel, karma teknik ve litograf içeren yirminci yüzyıl çağdaş sanatın koleksiyonuna da yer verilmektedir. Müze pazartesi günleri kapalıdır. Pazar günleri ise saat 10.00’dan 14.00’e kadar açıktır. Müzeye giriş ise ücretsizdir. Müzede hali hazırda sergilenmekte olan koleksiyonların haricinde farklı dönemlerde farklı sergiler ve eğitim programları da olmaktadır. Bu sergiler ve eğitimler müzenin internet sitesinden takip edilebilir. Siz de seyahatinize başlamadan önce müzenin internet sitesinden bu bilgileri kontrol edebilir ve tatil planınızı ayarlayabilirsiniz.
Alicante Arkeoloji Müzesi (Museo Archeologico Provinciale di Alicante - MARQ)
Alicante Arkeoloji Müzesi (MARQ), eski San Juan de Dios Hastanesi'nin binası üzerine kurulmuştur. Müze toplam 9.000 metrekarelik bir alan kaplamaktadır. 1932'de kurulan müze, Taş Devri'nden Orta Çağlara uzanan 81.000 parçadan oluşan son derece paha biçilmez bir koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır. Bu koleksiyonlar arasından, Cabezo Lucero'nın İber yerleşiminde bulunan The Lady of Guardamar özellikle ilgi çekmektedir. Müzenin yenilenmesine ve geliştirilmesine zamanla devam edilmiştir. Mayıs 2002’de müze kapsamıdan daha fazla sergi salonu ve konferans merkezi kurulmuştur. 2004 yılında ise yenilikçi tekniklerle Alicante geçmişini sergilemede fark yaratan yaklaşımlar sergilediği için “Yılın Avrupa Müzesi” ilan edilmiştir. Müze içerisinde gerçekleştirilen etkinlikler dolayısıyla, hem çocuklar hem de yetişkinler için tavsiye edilen merkezlerden biri olmaktadır. Müzeye giriş ücreti 3 euro’dur, ancak müzeye ait özel alan ve binaları görebilmek için ek ücret talep edilmektedir. Pazartesi günleri kapalı olan müze, pazar günleri için saat 10.00’dan 14.00’e kadar açıktır. Diğer günlerde ise 10.00’dan 14.00’e kadar ve 18.00’den 22.00’ye kadar açıktır.
Alicante Belediye Arşivi (Alicante Archivo Municipal)
18. yüzyıldan kalma bir konakta yer alan belediye arşivi, MS 6. - 8. yüzyıllarına tarihlenen Roma Dönemi'ne ait bir nekropolün kalıntılarını elinde bulundurmaktadır. 12. yüzyıla ait el yazmaları ve 1495 yılında II. Ferdinand Alicante’ye bahşedilen şehir tüzüğü gibi şehrin tarihi ile ilgili önemli belgeler Alicante Belediye Arşivi’nde görülebilmektedir. Arşivde 19. yüzyıldan kalma gazete ve fotoğraf kayıtları da yer almaktadır. Müzik konserlerinin düzenlendiği bir sergi odası ve bir oditoryuma ev sahipliği yapan arşiv binası içerisinde ayrılan özel bölümlerde araştırma çalışmalarına da devam edilmektedir. Bu nedenle, arşiv ziyaretlerine hafta içi günlerinde ve saat 09.00-14.30 arasında izin verilmektedir. Girişin ücretsiz olduğu bu arşivde 5.000’den fazla basılı kayıt yer almaktadır.
Portalet Palas
Portalet Palas, 18. yüzyılın ortalarında inşa edilmiştir. Adını, Labradores Sokağı ile şu anki adı Calle de Santo Tomás olan Portalet de Capuchinas arasında kalan Portales Kapısı’ndan almaktadır. Palas’ın bugünkü hali şehir sakinlerinin üç yüzyıl boyunca yürüttüğü birçok reformun sonucudur. 19. yüzyılda, binanın bir kısmı Maisonnave-O'Connor ailesi tarafından yönetiliyordu. 19. yüzyılın sonunda ise, Federal Cumhuriyetçi Parti'nin Filarmoni Topluluğu’nun merkezi oldu ve La Federación gazetesi burada yazılmaya başlandı. 20. yüzyılın başlarında, zarif bir dekorasyon sonucunda Noble Hall oluşturuldu ve yardım kuruluşları ve vakıflar için bu alanda organizasyonlar düzenlenmeye başlandı. Gotik ve Romanesk mimariyle inşa edilen bu palasa giriş ücretsizdir, ancak palas içinde yer alan müze bölümünü görmek isteyenlerin 2,5 € ödemesi gerekmektedir.
Volvo Ocean Race Müzesi
Alicante'nin merkezinde, Alicante Limanı'nın Volvo Bölgesi'nde bulunan Volvo Ocean Race Müzesi, deniz hayranlarının olduğu kadar birçok turistin de ilgisini çekmektedir. Müze, ziyarteçilere deniz dünyasını ilk elden öğrenme fırsatı sunmaktadır. Ayrıca, müze kapsamında heyecanlı interaktif deneyimlerin sunulduğu, atölye çalışmalarının yürütüldüğü bir de sergi alanı bulunmaktadır. Modern bir yapıya sahip olan Volvo Ocean Race Müzesi, sahip olduğu son teknoloji ürünlerle okyanusların sakladığı harikaları sergilemekle kalmayıp denizcilik ve yelkenli dünyasının tarihine de bir yolculuk sunar. Müzenin açık olduğu saatler yaz ve kış dönemlerinde farklılık göstermektedir. Müzeye giriş ücretsizdir ancak müzenin sundukları hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz sesli rehber fırsatından da yararlanabilir ve bunun için 1,5 euro ödeyebilirsiniz.
Canelobre Mağaraları
Alicante'ye sadece 24 kilometre mesafede bulunan Busot kasabası muhteşem Canelobre Mağaralarına ev sahipliği yapmaktadır. Geçmişi milattan sonra 740’a uzandığı tahmin edilen bu mağaraların içerisinde nefes kesici Gotik tarz katedraller bulunmaktadır. Bugün ziyaretçiler tarafından kullanılan giriş, Canelobre'nin Cumhuriyet Birlikleri’ne sığındığı ve bir uçak fabrikası ve toz fıçısı olarak kullanıldığı İç Savaş döneminde oluşturulmuş. Bu giriş, o dönemde uçakları depolamak ve onarmak için kullanılırmış. Mağaranın iç bölümü büyük bir Gotik katedralle karşılaştırıldığında ise akustik olarak benzer özelliklere sahip olduğu görülmüş. Giriş ücretinin 7 euro olduğu mağaralara ziyaret etmenizi ve zamanla duvarları içerisinde oluşan ilginç ve orjinal şekillerin hikâyesini rehberden dinlemenizi kesinlikle tavsiye ederiz.
- 1 view
Torrevieja Gölü
Torrevieja Gölü, adını hareketli bir sahil beldesi olan Torrevieja’dan almaktadır. Alicante Havaalanı’ndan şehir merkezine giderken görebileceğiniz bu göl etkileyici bir pembe renge sahiptir. Torrevieja Gölü’nün garip pembe-mor rengi, aşırı tuzlu ortamlarda yaşayan Halobacterium bakterilerinin pigmentlerinden kaynaklanmaktadır. Bu bakteriler Ölü Deniz ve Büyük Tuz Gölü'nde de bulunur. Ayrıca yılın belirli zamanlarında gölün rengi parlak kırmızı rengine dönüşmektedir. Bu da, Dunadiella Salina adlı bir algden kaynaklanmaktadır. Gölde yaşayan Artemia Salina salamura karideslerinin kırmızı renkli olması da bu bakterilerden beslendiği içindir. Gölde bulunan flamingoların o güzel pembe renginin sebebi, bu karidesler ile beslenmelidir. Torrevieja Gölü’nü ziyaret etmek, hem bu doğal etkileşime tanık olmanıza hem de göl kenarında piknik yapmanıza imkân sağlayacaktır.
Sahil ve Plajlar
Altın kumları, saklı koyları, turkuaz denizi ile Alicante her yıl milyonlarca kişiyi bölgeye çekmektedir. Alicante eyaleti boyunca uzanan sahil şeridi 244 kilometredir. Yüzmenin yanı sıra tatilcilere sörf ve dalış imkânları da veren bölge yıllar içinde sanatçılar için de çok tercih edilen yerlerden biri olmuştur. İspanya turizminin ilk 10’unda yer alan bölgenin bütün plajları Avrupa Birliği’nin Mavi Bayrak ödülünü almıştır. Bölgenin en çok önerilen plajları ise La Granadella, Benidorm, San Juan de Alicante, Moraira El Portet, Santa Pola, Guardamar del Segura, Arenal, Albir Beach, Denia Las Marinas, El Cura’dır. Alicante şehir merkezine yakın olan Postiguet Plajı’na ise otobüs veya tramvayla gitmek mümkündür.