Nagasaki’de Gezilecek Yerler


Nagasaki tarihte İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikan ordusunun Japonya’ya attığı iki atom bombasından birinin gönderildiği yer olarak geçer. Bu bombardımanın da arkasında yatan şey adanın bir kısmının uzun süre Japonya İmparatorluk Donanması’nın önemli üslerinden biri olmasıdır. Ancak günümüzde geçmişin acılı izlerini deşmeyi bir kenara bırakmış olan kent, son derece canlı, çekici ve benzersiz bir destinasyondur.
 

Konfiçyus Tapınağı

Konfiçyus Tapınağı, Çin dışında Çinliler tarafından yapılmış tek Konfiçyus tapınağıdır. Günümüzde bile üzerinde yükseldiği toprak parçası, Çin Devletine ait bir topraktır ve bu bölgeye dair tüm arazi hakları Tokyo’daki Çin Büyükelçiliği tarafından yönetilmektedir. Tapınak 1893 yılında, Nagasaki’deki Çinli sakinler tarafından Qing Hanedanı hükümetinin destekleriyle inşa edilerek, Çin toplumunun eğitimi ve ibadet hakkını kullanmaları için tasarlandı. İçinde hem bir Konfiçyus manastırı hem de gir ilkokul vardı. Bu binalar 9 Ağustos 1945 yılında atom bombası saldırısı esnasında büyük oranda tahrip oldu ve 1957 yılının Eylül ayına kadar ancak restorasyonu yapılıp yeniden halka açılabildi.

Tapınağın dışında Konfiçyus’un 72 müridini temsil eden 72 tane heykel vardır. Tapınağın hemen arkasındaki bina Çin Tarihi ve Saray Müzesi isimli müzedir. Eski İpek Yolu’na dair büyük ve ışıklandırılmış fotoğraflar ile dünyanın ilk sismografı gibi erken dönem Çin icatlarının modelleri müzede sergilenmektedir. İkinci katta ise hazine niteliğinde objeler sergilenmektedir. Bunların arasında değişen seviyelerde antika ürünler vardır ve hepsi Pekin’deki Çin Ulusal Müzesi ve Saray Müzesi gibi müzelerden uzun süreli ödünç almalarla getirilmiştir.

Koshibyo.JPG

Glover Bahçesi

Glover Bahçesi, Japonya’nın Nagasaki kentinde bulunan bir bahçedir. Thomas Blake Glover isimli, İskoç bir tüccar adına yapılmıştır. Bu adamın Japon toplumu nazarındaki önemi gemi yapımı, maden çıkarımı ve benzeri alanlarda Japonya’nın modernleşmesi sürecine büyük katkılar yapmış olmasıdır. Kompleksin içinde Glover Evi bulunur. Bu bina Japonya’nın günümüze kadar korunmuş en eski Batı tarzı mimari örneğidir. Ayrıca Nagasaki’nin bir numaralı turist çekim noktasıdır.

Nagasaki limanına tepeden bakan Minamiyamate Tepesi eteklerinde kurulmuş olan bahçe, Amakusalı Hidenoshin Koyama isimli bir mimar tarafından 1863 yılında yapılmıştır. Japon hükümeti tarafından Önemli Kültürel Varlık statüsü verilmiş olan ev ve çevresi meşhur İtalyan opera kompozitörü Puccini’nin eserini anımsattığından buraya Madam Butterfly Evi de denir. Puccini’nin ve Japon diva Miura Tamaki’nin, ki Cio-Cio-san rolüyle bir hayli meşhurdur, heykelleri süsler evin hemen yanındaki parkı.

Bu ev aynı zamanda Glover’ın, Chōshū ve Satsuma gruplarına ait isyancı samuraylarla buluşma yeridir. Ev mimari olatak Hong Kong ve Şangay gibi ülkelerde görülen tek katlı bungalov tipi binaları anımsatır -ki bu mimari tarz Japonya’ya Çin’den İngiliz tüccarlar aracılığıyla getirilmiştir.

Dönemin popüler Ciktoryen stili mimarisini kopyalamak yerine, bu bina İngiltere’de daha eski dönemlerde popüler olmuş George döneminin estetiğini yansıtır.

http://visit-nagasaki.com/getImage.php?src=files/Spot_559a0587-e428-4468...

Nagasaki Atom Bombası Müzesi

Nagasaki Atom Bombası Müzesi, (Nagasaki Atomic Bomb Museum), kentin 9 Ağustos 1945 yılı saat sabah 11:02:35’te, Amerika Birleşik Devletleri hava kuvvetleri tarafından atom bombasıyla bombalanmasının anısına kurulmuştur. Müzenin hemen yanında Atom Bombası Kurbanları İçin Ulusal Barış Hatırat Salonu vardır. 2003 yılında yapılan bu bina bombalamanın da merkez noktasında yükselmektedir.

Nagasaki’nin Amerika Birleşik Devletleri hava kuvvetleri tarafından atom bombasıyla bombalanması, savaşta yeni bir dönemin başlamasına sebep olmuş, Nagasaki kentini tüm savaşın anıldığı bir sembol olarak konumlandırmıştır. Bu müzenin aynı anda bombalanan diğer kent olan Hiroşima’daki muadili Hiroşima Barış Hatıratı Müzesi’dir.

Bu kurumların bulundukları yerler nükleer çağını sembolize eder ve nükleer silahlar tarafından gerçekleştirilen topyekün kıyımı ve devasa yıkımı ziyaretçilere hatırlatır. Diğer taraftan da barışa adanmışlığın göstergesidir.

Nagasaki’deki müze Nisan 1996 yılında tamamlanmış, kendisinden önce aynı yerde bulunan ancak bakımsızlıktan dolayı bir hayli köhnelmiş olan Uluslararası Kültür Salonu’nun yerini almıştır. Müze sergilemelerinde elbette bombalama olayına ve bu saldırıyı meydana getiren tarihsel olaylar silsilesine odaklanır. Müze, fotoğraf, hatırat ve dokumanlar sergilemektedir.

10-Atomic-Bomb-Museum-Nagasaki.jpg

Nagasaki Suwa Tapınağı

Suwa Tapınağı, Nagasaki sınırları içinde yer alan başlıca Şinto tapınağıdır. Burası aynı zamanda Nagasaki Kunchi’ye (Festivali) de ev sahipliği yapar. Şehrin kuzey kısmında konumlanmış olan tapınak Tamazano-san Dağı yamaçlarında kurulmuştur. 277 basamaklık taş merdivenlerle tırmanılan tapınak sayısız binada oluşmaktadır.

Suwa Tapınağının kuruluş amacı, Nagasaki’deki Hristiyan dinine geçişleri durdurmak ve hatta geriye çevirmekti. Günümüzde burası önemli ve başarılı bir toplum merkezi olarak faaliyet gösteriyor.

Nagasaki’deki tapınağın tamamı Suwa-no-Kami’ye adanmış olan sayısız Japon tapınağından biridir. Bunun dışında bu tapınakta tapınılan iki kami (ruh) daha vardır. Kunchi döneminde işte bu üç ruh yücelenir.

Tapınağın yapım yılı resmi kaynaklara göre 1614’tür. Yani Tokygawa Ieyasu’nun, Hristiyanlığa karşı Edict adlı kurumu açmasıyla aynı yıl. O dönemde Nagasaki tüm Japonya’daki en kalabalık Hristiyan komünitesine sahipti ve pek çok eski Şinto ya da Budist tapınağı yıkılmış veya tahrip edilmişti. Diğer tüm Şinto tapınakları gibi her yıl binlerce insan Suwa Tapınağını ziyaret eder ve barış ve bolluk için dualar okur.

Suwa Tapınağı kentin en önemli geleneksel festivallerinin de yapıldığı yerdir.

Nagasaki-Suwa-Shrine-1558.jpg

Nagasaki’de görülmesi gereken diğer yerler

Tarih Müzesi, Gunkanjima, Megane Köprüsü, Inasa Dağı, Çin Mahallesi, Nagasaki Subtropikal Botanik Bahçesi, Urakami Katedrali.

Nagasaki_Meganebashi_M5257.jpg