Fes ve Labirent Sokakları

Fas'ın üçüncü büyük kenti olan Fes, Marakeş’ten sonra Fas’ın (Morocco) geleneksel yaşamını en iyi gözlemleyebileceğiniz ikinci şehir. Geçmişte Fas Sultanlığı’na başkentlik yapmış olan şehrin nüfusu bir milyon civarındadır. Halkın yaklaşık %57’si Arap, %33’ü ise Berberi.

Adı klasik Berberi geleneğine dayanıyor. Çünkü Berberi ülkelerde başkent isimleri ülke isimlerinden türetiliyor. Nasıl ki Tunus’un başkenti Tunus, burada da eski başkent Fes adı Fas ülke adından geliyor. Tabii Batı Avrupa ülkeye Morocco denildiği için bu kente de Maroc, Morocco ya da Maruecos diyorlar.

İlk olarak İdris hanedanından 1. İdris tarafından kurulan kente zaman içerisinde Meriniler ve Vattasiler egemen olmuş. 16. Yüzyıl başlarında Osmanlılar’ın Cezayir’e hakim olduğu dönemde yakın ilişkiler kurmuşlar. 1553 -1576 yılları arasında Vattasiler ile Saadiler arasında el değiştiren kente 1576 senesinde Osmanlılar hakim olmuş ve tahta Abdülmelik çıkartılmış. Ancak devrik Fas sultanları Portekiz’den yardım istemiş ve 1578 senesinde Vadiyüsseyil savaşı meydana gelmiştir. Ancak Fas ne Osmanlılar, ne de Portekizliler için bir tehdit oluşturmadığından başa Osmanlı’ya yakın bir Fas sultanı geçmiş ve her iki ülke de buradan geri çekilmiş. Ancak 1912 senesinde ülke Fransız hakimiyetine girince başkent Fes’ten Rabat’a taşınmış.
 
Tren ile Marakeş’e yaklaşık 8 saat, Casablanca’ya ise 4 saat mesafede yer alan kenti ziyaret etmek için en ideal dönem yaz aylarında sıcaklıklar çok arttığından Mart, Nisan ve ekim ayları. Çünkü kış döneminde çok yoğun olmasa da yağış alabiliyor.
 
Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan eski şehir bölgesi yani Medina diğer Fas şehirlerinde gördüğünüz labirent gibi daracık 9.700 sokak ve bu sokaklardaki küçücük dükkanlardan oluşuyor. Medina bölgesindeki sokakların toplam uzunluğu 90 kilometre ve buradaki dükkan sayısı 13.000 civarında.
 
Medina’ya 14 ayrı kemerli kapıdan giriş var. Bu kapıların en önemlisi turkuaz renkli çinilerle bezenmiş Bab Boujloud. Bab Boujloud Fes’in simgelerinden biri.

Kentin en önemli caddesi olan Talaa Kbira ise bu kapı ile El Qaraouiyyine Cami arasında yer alıyor. 859 senesinde Fatima al-Fihri tarafından yaptırılmış olan cami Medina'nın tam ortasında yer alıyor. İlk olarak medrese olarak görev yapıyormuş. 1963 senesinde üniversiteye çevrilmiş.

Medina için hep denilen şey bir rehber eşliğinde gezilmesi. Çünkü bu daracık sokaklarda kaybolmak an meselesi. Medina’nın daracık sokaklarının her biri ayrı bir zanaate ayrılmış. Marangozlar, demirciler, dericiler, halıcılar mesleklerini ayrı ayrı sokaklarda icra ediyorlar. Dünyanın en eski tabakhanesi Fes’te bulunuyormuş. Şehirde geniş bir alana yayılan tabakhaneleri arzu edenler gezebilir. Ayrıca kentte boyacılık oldukça gelişmiş.

Maroc tarzı kemerler, turkuaz rengi çini ve panolarla bezenmiş olan Molla İdris Türbesi gezilebilir. Fas’ın pek çok şehrinde gördüğünüz mimari ve oymacılık sanatı burada da mükemmel. Bu türbe bizdeki Eyüp Camii gibi sünnet olacak çocukların getirildiği bir türbe.
 
Yine ahşap oymaları ile gözleri büyüleyen Bou Inania Medresesi, 1351’e tarihlenen ve Marinid sultanı Abu Inan Faris tarafından inşa edilmiş bir yapı.
 
Ahşap oyma sanatının en nadide örneklerinin sergilendiği Ahşap Sanatlar Müzesi, Atarine Medresesi ve  Aben Danan Sinagogu görülebilecek diğer noktalar.
 
Ville Nouvelle ise diğer Fas şehirlerindeki gibi kentin modern yüzü. Yeni modern binaların bulunduğu zengin halka hitap eden kısım. 45.000 kişi kapasiteli Fes stadyumu da burada yer alıyor. Kentte en yaygın spor futbol. Kentin ünlü futbol takımı ise MAS Fez.

Son olarak Fes’ten ayrılmadan önce Merenid Hotel yanında yer alan Merenid mezarlıkları bölgesine giderek medina bölgesinin panaromik görüntüsünü izleyebilirsiniz.

NURHAN YILMAZ

Yazar Hakkında

NURHAN YILMAZ

1951 İstanbul doğumluyum. Yıl içinde dönüşümlü olarak Sinop, Bodrum ve İstanbul’da yaşamaktayım.Küçük yaşlarda babamın mesleği gereği, Türkiye’nin pek çok farklı şehirlerinde yaşadım.