Olimpos’ta Gezilecek Yerler

Olimpos’ta görülmesi gereken yerlerin başında Olimpos’un kuzeyindeki Çıralı Plajı’nın yamaçlarında bulunan Yanartaş gelmektedir. Burası doğal gaz sıkışması sonucunda küçük alevlerin oluştuğu yerdir. Yanartaş’a direkt araçla ulaşım yoktur. Milli Park girişine araçlarınızı bıraktıktan sonra Yanartaş mevkiine portakal ağaçları arasında 30-40 dakikalık yürüyüşle ulaşabilirsiniz. Yanartaş mevkii Olimpos’un tepesinde çam ağaçlarının arasında muhteşem bir manzaraya ve doğaya sahiptir. Yanartaş’ı doğasından öte asıl önemli yapan “sonsuz ateş” veya “Olimpos’un sönmeyen ateşi” adı verdiren, yüzyıllardır kayalar arasından sızan gaz ile oluşan alevlerin hiç sönmeden yanmasıdır.

Yanartaş hakkında bir efsane de bulunmaktadır. Efsaneye göre Ephyra kralı Glakaus’un oğlu Hipponoes, kardeşini öldürdükten sonra Bellorophontes adını alarak Argos kralı tarafından Likya kralına gönderilir. Likya kralı bu genci ceza olarak Olimpos Dağı’nda yaşayan ve ağızdan alev saçan Chimera ile dövüşmeye gönderir. Bellorophontes, Pegasus’a binip Chimera ile dövüşür. Bellorophontes mızrağını Chimera’ya saplayarak onu yerin yedi kat dibine gömer. Chimera ölmez ama yerin yedi kat altından alevler saçmaya devam eder. Yanartaş yerli ve yabancı turistlerin Olimpos’ta sıklıkla ziyaret ettiği yerlerin başında gelmektedir. Olimpos Milli Parkı içerisinde bulunan Yanartaş’a giriş ücreti olarak 6 TL ödemelisiniz.

Likya’nın en önemli antik kenti olarak bilinen Olimpos Antik Kenti Kemer’e 40 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Kesin kuruluş tarihi bilinmeyen Olimpos Antik Kenti’nin geçmişinin MÖ 2. yüzyıla kadar dayandığı düşünülmektedir. O yıllarda kullanılan Likya sikkelerinde Olimpos adı geçmektedir. Olimpos Antik Kenti’nin kalıntıları orman içinde bulunmaktadır. Kalıntıların etrafı ağaçlar ve çalılarla çevrilidir. Bölgede fazla kazı çalışması yapılmadığından yerin altındaki kalıntıların büyük çoğunluğuna ulaşılamamıştır. Yeraltında binlerce kalıntının bulunabileceği düşünülmektedir. Olimpos, Antik Kent’in içinden geçen derenin iki yanına kurulmuştur. Kentteki kalıntılar Güney ve Kuzey Nekropol olarak adlandırılmıştır. Güney Nekropol’de 300’den fazla mezar keşfedilmiştir. Nehrin öbür tarafındaki Kuzey Nekropol’de 100’den fazla mezar bulunurken konut alanları da vardır. Bu bölgede ayrıca Piskoposluk Sarayı, Tapınak, Bazilika yer almaktadır. Bu iki bölge Roma döneminde yapılan bir köprü ile birbirine bağlanmıştır.

Olimpos’taki kalıntıların özelliklerine bakılınca Roma dönemine ait tiyatro, kilise ve hamamların özelliklerini taşıdığı görülmektedir. Olimpos Antik Kenti’ne 15 Nisan-2 Ekim tarihleri arasında 08.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilmesine izin verilirken 3 Ekim-14 Nisan tarihleri arasında 08.00-17.00 saatleri arasında izin verilmektedir. Olimpos Antik Kenti’ne giriş ücreti 20 TL’dir. Müzekart geçerlidir.

Olimpos Beydağları Milli Parkı içerisinde yer alan Çıralı, Olimpos’ta görülmesi gereken bir diğer yerdir. Üç kilometre uzunluğundaki Çıralı Sahili’nin bir ucunda Olimpos, diğer ucunda ise Yanartaş bulunmaktadır. Dünyanın en iyi plajları arasında gösterilen Çıralı fıstık çamları ve okaliptüs ağaçlarıyla çevrili muhteşem bir doğaya sahip olmanın yanı sıra etrafı antik kentlerle çevrelenmiş durumdadır. Çıralı kendine özgü bitki türleriyle ve caretta carettalarıyla Olimpos’un en önemli ve en özel yerlerinden biridir. Çıralı’da Olimpos’un adeta simgesi olan caretta carettaların üreme alanları bulunmaktadır. Sahilin kuzeyindeki Karaburun mevki 70-160 kg ağırlığında ve 90-120 cm boyutlarında caretta caretta’lara ev sahipliği yapmaktadır. Nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan kaplumbağalar temmuz ve ağustos ayları arasında karaya çıkarak yumurtalarını bırakmaktadır. Çıralı’nın sahil kesimi sit alanı olduğu için el değmemiş doğası ve tertemiz denizi ile mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında gelmektedir.

Olimpos sınırları içinde küçük bir yerleşim yeri olan Ulupınar, Çıralı ile beraber Olimpos’a yolunuz düştüğünde uğramanızı tavsiye ettiğimiz huzur dolu bir köydür. Ulupınar gerek doğasıyla gerek tarihî dokusuyla muhteşem bir güzelliğe sahiptir. Ulupınar, Toros Dağları’nın zirvesinden gelen yaz aylarında buz gibi akan suyuyla ünlüdür. Ulupınar gezinizde size buram buram çam kokusu eşlik eder. Özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin akın ettiği Ulupınar’da yerel tatları deneyebileceğiniz restoranlar ve konaklama için ağaç evlerin olduğu tesisler bulunmaktadır. Bu tesisler yıl boyunca kesintisiz hizmet vermektedir. Akdeniz mutfağının bütün zenginlikleri bulabileceğiniz restoranlarda doğa ile iç içe alabalığınızı yiyebilir, çayınızı yudumlayabilirsiniz. Sabah erken saatlerde gelirseniz mis gibi orman havasında kahvaltı keyfi yaşayabileceğiniz Ulupınar, en iyi mola yerlerinden biridir.

Olimpos Dağı olarak da bilinen Tahtalı Dağı, Beydağları Milli Parkı içinde bulunmaktadır. Olimpos’un en çok ziyaret edilen yerleri arasında gösterilen Tahtalı Dağı denize yakın ve yüksek olmasıyla bölgeye oldukça hâkim konumdadır. 2.365 metrede yüksekliğindeki Tahtalı Dağı’nın zirvesiyle Olimpos’u birleştiren teleferik bulunmaktadır. Olimpos Teleferiği dünyanın ikinci en uzun, Avrupa’nın ise en uzun teleferiğidir. “Sea to Sky” sloganıyla anılan Olimpos Teleferiği 10 dakika gibi kısa sürede Tahtalı Dağı’na çıkmaktadır. Tahtalı Dağı’na çıktığınızda muhteşem bir manzara sizi beklemektedir. Dağın zirvesinde keyifli zaman geçirebileceğiniz açık ve kapalı restoranlar, seyir terası ve zirve panoraması bulunmaktadır.

Tahtalı Dağı ayrıca doğa sporları tutkunlarının vazgeçilmez adreslerindendir. Her yıl düzenlenen dünyaca ünlü Kemer Hard Enduro yarışı zirvede son bulmaktadır. Zirveden amatör ve profesyonel yamaç paraşütü yapıldığı gibi Beycik ve Çukuryayla’ya doğa yürüyüşü ve dağ bisikleti sporu düzenlenmektedir. Olimpos Teleferiği 1 Mayıs-31 Ekim tarihleri arasında 09.00-19.00 saatleri arasında çalışırken 01 Kasım-30 Nisan tarihleri arasında 10.00-17.00 saatleri arasında çalışmaktadır. Teleferik ile ilgili detaylı bilgileri buradan bulabilirsiniz. https://www.olymposteleferik.com/

Olimpos’ta denizin tadını doyasıya çıkarabileceğiniz bir diğer koy Ceneviz Koyu’dur. Olimpos’a 5 kilometre uzaklıkta Adrasanve Olimpos arasında bulunan Ceneviz Koyu bakir kalmış muhteşem doğasıyla, tertemiz sularıyla tekne turlarının vazgeçilmez adreslerinden biridir. Koya sadece Adrasan’dan tekne ile ulaşım sağlanmaktadır. Geçmiş dönemlerde Cenevizlilerin gemilerinin burada durmalarından dolayı koya Ceneviz Koyu adı verilmiştir. Ceneviz Koyu’nda otel ya da kalabileceğiniz herhangi bir tesis bulunmamaktadır. Ceneviz Koyu’nda şeker ve tansiyon gibi birçok rahatsızlığa iyi geldiği düşünülen çamur banyosu yapılabilmektedir. Suyun 20 metre altını rahatlıkla görebildiğiniz Ceneviz Koyu’nda caretta caretta kaplumbağalar ile karşılaşılabilir, bu muhteşem anı ölümsüzleştirmek için sualtı kameranızla çekim yapabilirsiniz. Olimpos’a gelen yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerin başında gelen koyda yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını görebilir, bol bol yüzebilirsiniz.

Tekirova köyü yakınlarında bulunan Phaselis, Kemer’e 12 kilometre uzaklıktadır ve eski bir Likya antik kentidir. Phaselis tarihi, muhteşem doğası ve plajı ile Olimpos’ta mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir. Büyük İskender, Pers, Rodos Krallığı hâkimiyetinde kalmış Phaselis’in tarihi MÖ 7. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Phaselis Bizans döneminde piskoposluk merkezi olarak kullanılırken MÖ 693 yılında Rodoslular tarafından liman şehri olarak kurulmuştur. Olimpos Beydağları Milli Parkı içindeki Phaselis Antik Kenti’nde Savaş Limanı, Kuzey Limanı ve Güney Limanı olmak üzere üç liman bulunurken ayrıca Nekropol, Antik Su Kemeri, Hadrianus Agorası, Domitian Agora, Hadrianus Kapısı ve 1.500 kişilik kapasiteye sahip Phaselis Antik Tiyatrosu gibi ünlü kalıntılar bulunmaktadır. Phaselis tarihiyle ünlü olduğu gibi doğal güzellikleriyle de ünlüdür. Çam ağaçlarıyla çevrili plajı ve muhteşem deniziyle özellikle yaz aylarında yoğun ilgi görmektedir. Phaselis’e kara yolundan gelebileceğiniz gibi Kemer’den kalkan tur tekneleri ile de ulaşabilirsiniz. Phaselis Antik Kenti’ne 15 Nisan-2 Ekim tarihleri arasında 08.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilmesine izin verilirken 3 Ekim-14 Nisan tarihleri arasında 08.00-17.00 saatleri arasında giriş yapabilirsiniz. Antik Kent’e giriş ücreti 20 TL’dir. Müzekart geçerlidir.

Kemer’e 50 kilometre, Olimpos’a 10 kilometre uzaklıkta bulunan Adrasan muhteşem doğasıyla ve plajıyla Olimpos civarında görülmesi gereken yerlerin başında gelmektedir. Adrasan Koyu iki kilometre uzunluğunda bir plaja sahiptir. Koyun etrafı çam ağaçlarıyla çevrilidir. Doğal liman olan Adrasan Koyu, rüzgâra karşı korunaklıdır. Bu özelliği balıkçılar ve mavi yolculuk tekneleri için oldukça avantajlı olmasını sağlamıştır. Adrasan Plajı’ndaki tekneler çevredeki adalara ve koylara günübirlik turlar düzenlemektedir. Bu ada ve koylar arasında Adrasan’a yaklaşık 1 saat mesafedeki Suluada, Sazak ve ünlü Ceneviz Koyu bulunmaktadır. Sabah 10.00’da başlayan turlara katılarak akşam 17.00’ye kadar unutulmaz bir deneyim yaşayabilir, bakir koylarda denizin ve güneşin tadını çıkartabilirsiniz. Doğaseverlerin sıklıkla ziyaret ettiği Adrasan berrak suları ve 55’e yakın balık türüyle olta balıkçılığı yapanların yoğun ilgisini çeken yerlerin başında gelmektedir. Gelidonya Burnu’nda 3.500 yıllık tarihe sahip Fenike batığını görmek için dalış yapılmaktadır. Adrasan’da konaklayabileceğiniz çok sayıda pansiyon, otel ve ağaç ev bulunmaktadır. Olimpos Çavuşköy sapağından sola döndükten sonra yaklaşık 20 kilometre sonra Adrasan Koyu’na ulaşabilirsiniz.

Olimpos ile Adrasan arasında yükselen 1.500 metre yüksekliğindeki çam ağaçlarıyla dolu Musa Dağı muhteşem bir manzaraya ve doğaya sahiptir. Olimpos’tan Adrasan’a giden Likya Yolu’nun güzergâhı Musa Dağı’nın zirvesinden geçmektedir. Olimpos Sahili’nden Musa Dağı’nın zirvesine yaklaşık 6-7 kilometre uzunluğunda patika bulunmaktadır. 20 kilometre uzunluğundaki Olimpos-Adrasan parkuru doğa yürüyüşü sevenlerin yoğun ilgisini çekmektedir. Düzenli olarak yürüyüş ve serbest tırmanış turlarının düzenlendiği Musa Dağı’nın zirvesinde Kayıp Şehir olarak adlandırılan antik kente ait kalıntılar yer alır. Bu kalıntılar arasında ibadet amaçlı kullanılan kalıntılar bulunduğu gibi 7-8 metre derinliğinde, 2 metre genişliğinde yere gömülmüş vaziyette su sarnıçları da vardır. Musa Dağı’nın zirvesinde henüz keşfedilmemiş antik kalıntılarla dolu olduğu düşünülmektedir. Manzaraya düşkünseniz Musa Dağı’nın zirvesinden Olimpos, Adrasan, Çıralı ve Kemer’e uzanan kıyı şeridini görebilirsiniz. Bu muhteşem manzarayı çekmek için fotoğraf makinenizi yanınıza almayı unutmayın.