Madeira Adası’nda Gezilecek Yerler

Ilıman iklimi, konukseverliği ve doğası ile insanın içini ısıtan Portekiz, tarih boyunca cazibe merkezi olmuş bir ülke. Büyük şehirlerinden kırsal kesimlerine kadar pek çok zenginlik barındıran bu bir zamanların imparatorluğu “sıcak” ülke, insana bambaşka duygular yaşatıyor.

Mutfağından kültürüne, şarabından doğasına kadar cazibe merkezi olan Portekiz, Türkler’in yabancılık çekmeyeceği ülkelerden biri. Portekiz'in Madeira Adası ise Atlas Okyanusu'nda yer alan, egzotik, yerel, biraz tropikal, misafirperver ve çok güzel bir ada.

Funchal Köyleri

76985.jpg

Madeira Adası’nda subtropikal iklim görülmektedir. Yıl boyu sıcaklık 18-25 derece arasıdır, ama iklim bol yağmurludur. Dolayısıyla burası deniz tatili için en iyi seçim olmayabilir. Ancak bitki örtüsü şahane ötesidir. Volkanik bir ada olduğu için toprakları bereketlidir. Yemyeşildir. Yol kenarlarında ortancalar ve her yerde muz ağaçlarıyla harika bir doğa çıkar karşınıza. Dolayısıyla doğa yürüyüşleri yapabileceğiniz köyleri ve kasabaları görmek isteyebilirsiniz. Böyle bir yolculuğa çıkarsanız ilk durağınız Machico Köyü olmalı. Deniz kenarında yer alan küçük bir köy-kasaba arası bir yerleşim burası. Bu kasabadan biraz ilerisi adanın en doğu ucu, deniz manzaralı yürüyüş için en ideal lokasyon.

Buradan adanın kuzeyine yönelin. Elbette araç kiralamanız gerekecek bu yolculuklar için. İlk durağınız Santana Kasabası olsun. Bu adaya gelip bu kasabayı görmeden gitmemek lazım. Eski tarz saman çatılı ada evleri burada yer alıyor, ayrıca denize inen teleferik de burada.

Turistik ürünler satan dükkanlarda ada kurabiyeleri ile limon ve bol alkolle yapılan ada içkisini tadabilirsiniz. Yemek için "Quinta do furao" adlı otelin restaurantını düşünebilirsiniz. Terasından okyanus ve doğa manzarası görülebilen keyifli bir yer. Sonrasında "Sao Vicente" köyüne devam edin. Yalnız yolu bir hayli kötü, ama durup resim çekip manzaraya bakılabilecek cepler var, ufak kasabalar da mevcut yol üstünde.

Cabo Girao

Cabo Girao, denizden 580 metre yükseklikte bir falezdir. Falezden dışarı doğru çıkan, tabanı cam, aşağısı uçurum olan bir terasa çıkıyorsunuz bu faleze tırmandığınızda. Burası dünyanın en yüksek ikinci falezi ve kesinlikle görmeye değer.

Buradan sonra insanların genellikle yürüyüş yapmak için ziyaret ettikleri Ponto de Sol adasına geçebilirsiniz. Plajları açısından popüler olmasa da doğa yürüyüşü için ideal bir lokasyon. Eğer mutlaka yüzelim diyorsanız durağınız Calheta olmalı. Dev kayalar ve beton kullanımı ile okyanusa doğru çıkan devasa bir dalgakıran mevcut, yurtdışından da plaj için kum getirtilmiş ve ideal bir plaj yaratılmış.

Burada şezlong 2 Euro, şemsiye de 1,5 Euro. Kumsalda eğer yağmura yakalanmadıysanız en az bir yarım saat kadar yatıp dinlenin sonra okyanus kenarındaki en güzel kasabalardan biri olan Jardim de Mar’a geçin. Burada okyanus kenarı kısa bir yürüyüş sonrası öğlen yemeğinizi almanızı tavsiye ederiz. Küçük küçük restoranlar mevcut ve hepsinde deniz mahsulleri gayet başarılı, özellikle ızgara midye bir harika.

Camara de Lobos Kasabası

Camara_de_Lobos_Madeira.jpg

Madeira’ya gelip de küçük bir balıkçı kasabası olan "Camara de Lobos" kasabasına uğramadan dönmek olmaz. Burası, renkli balıkçı kayıkları ve deniz kenarı kafeleri ile şirin bir balıkçı kasabası. Belki akşam yemeğinizi burada taze balıkla yapmayı da düşünebilirsiniz. Basit ve yerel lezzetler genelde deneyeni pişman etmez.

Burası ressamlara ev sahipliği yapmış, balıkçılığın hala geleneksel usulde yapıldığı çok güzel ve şirin bir balıkçı köyü. Winston Churchill de buranın güzelliğinden etkilenip bir dönem burada kalıp ve resim yapmış. Camara de Lobos, “fokların odası” anlamına geliyor. Anlaşılan zamanında buranın esas sahipleri onlarmış. Biraz sahilde dolaşıp resim çektikten sonra kasabada yer alan küçük kiliseyi de mutlaka gezin.

Sahile inip kurutulan balıkları seyredin. Bunlar Portekiz’de yenilen, Bacalhau yani Morina balıkları. Diğer Avrupa ülkelerinden farklı olarak Portekizliler bu balığı önce kurutup sonra pişiriyorlar. Ama doğrudan pişirilmişini daha çok sevebilirsiniz. Bembeyaz etli çok güzel bir balık.

Ve elbette bu kasabaya gelmişken Poncha içmeye gidin. Burası yani Camara de Lobos Poncha’nın ana vatanı. Şeker kamışından damıtılan alkol, bal ve tropik meyve sularından yapılan bu içkiyi tatmadan ada ziyaretinin eksik kalır. Hatta bazı kafelerde bu içki şişe olatak da satılmaktadır. Sevdiklerinize güzel bir hediye olacak. Kasabaya has balık turşusu da bir diğer hediye seçeneğiniz.

Monte

5350196916_daf75ae701_b.jpg

Monte, adanın en görülesi yerlerinden biri. Monte tepesi, adaya gelenlerin muhakkak ziyaret ettiği Nossa Senhora do Monte Kilisesi’ne ve Botanik Bahçesi’ne ev sahipliği yapıyor. Buraya Funchal’dan teleferikle de ulaşabiliyorsunuz. Bu arada köye gitmek üzere Funchal’den hareket ettiğiniz zaman rotanız üzerinde dünyanın en ünlü topçularından Cristiano Ronaldo’nun doğduğu ve büyüdüğü köyü göreceksiniz.

Tepeye vardığınızda büyük bir kalabalıkla karşılaşıyoruz. Çünkü burası adanın en popüler yeri ve gemi turlarıyla buraya gelen turistler sahil herkes burayı mutlaka gezer. Eğer erken bir saatte gitmez ve kalabalığa kalırsanız Nossa Senhora do Monte Kilisesi’ne girme şansınız kalmayabilir.

Bu kilisenin en önemli özelliklerinden biri de son Habsburg imparatoru I. Karl’ın mezarına ev sahipliği yapması. Kilisenin merdivenlerinden görünen manzaranın da tüm adanın en güzrl manzaralarından biri olduğunu belirtmekte fayda var.

Monte’ye veda ederken aracınızın önünde ilerleyen Toboggan’ları göreceksiniz. Bunlar Monte ile merkez arasında turistleri taşıyan sepetler. Adanın geleneksel taşıma sistemi. Bu sepetlerle bir yolculuk yapmayı da deneyimlemelisiniz.

Madeira Adası’nda görülmesi gereken diğer yerler

13563988_hTddJ.jpeg

Mercado dos Lavradores, Se Katedrali, Pico do Arierio, Pico Ruivo, Belmond Reid Sarayı, Ponta Delgada, Pico das Torres