Lusaka’da Gezilecek Yerler

Zambiya’nın başkenti Lusaka’da görülmesi gereken şeyler kısıtlı ancak muhteşem doğal güzellikler var.

Şehir Merkezi

arcades-shopping-centre-pakati-market-4.jpg

Şehir merkezini pazar günü gezmenizi öneririz. Bu sayede, sadece Pazar günleri açık olan hediyelik eşya pazarına gidebilir ve sevdikleriniz için alışveriş de yapabilirsiniz. Arcades Shopping Center’ın oto parkında kurulan bu pazar Lusaka’nın en güzellerinden. El sanatları, resim, ağaç oymacılığı gibi hediyelik eşyalar var.

Pazardan çıkınca çok yakın mesafede olan şehir merkezine yürüyün. Merkezde Freedom Heykeli gözünüze çarpacak. İngiliz sömürgeliğinden kurtuluşu simgeleyen mütevazı bir anıt. Freedom Heykeli’nin arkasında Lusaka Müsesi var. Buraya girebilir veya heykelden bir kaç poz alıp yürüyüşe devam edebilirsiniz. Biraz ilerde karşınıza otobüs terminali çıkacak. Buraya kadar gelmişken Livingstone’a nasıl gidilir diye mutlaka araştırın.

Viktorya Şelaleleri’nin bulunduğu Livingstone’a mutlaka gitmek isteyeceksiniz. Bu terminalden Zimbabwe, Harare ve diğer komşu ülkelere otobüs kalkıyor. Terminalden sonra şehrin en ünlü caddesi olan Kahire Caddesi’ne (Cairo Road) doğru ilerleyin. Bozuk kaldırımlar ve kaldırımlara tezgâh açmış seyyar satıcılar çok otantik. Öyle ünlü markalar görmeyi beklemeyin ama.

Freedom Heykeli’ne geri yürüdüğünüzde, heykelin önündeki caddenin karşısında bir kalabalık göreceksiniz. Burası tam bir bitpazarıdır, ne arasanız var… Burada Avrupa ülkelerinin ya da Avustralya’nın eski kıyafetleri, eşyaları satılıyor. Yalnız fotoğraf çekilmesinden pek hoşlanmıyorlar. Kamerayı kaldırdığınız anda sesler yükselecek dikkat edin. Bitpazarının yanında Lukama Market adlı kapalı pazar var. Burası saç barakalardan oluşturulmuş bir kapalı çarşı. Korkusuzca girip dolaşın. Dar yollarından iki kişinin zor geçtiği otantik bir çarşı ancak bir Kapalı Çarşı ya da Mısır Çarşısı zenginliği beklemeyin.

Victoria Şelalesi

victoria-falls.jpg

Livingstone Bölgesi’nde yer alan şelaleler adını şelaleleri keşfeden İngiliz kâşif David Livingstone’dan alıyor. Şelalelere de kraliçe Victoria’nın adını yine o vermiş. Yerel dilde ise şelalelere “Mosi-oa Tunya” yani “gök gürültüsü gibi gürleyen duman” deniyor.

Sabah mutlaka kahvaltınızı yapıp, para bozdurduktan sonra yola çıkın. Viktoria Şelaleri'ne gitmek için 30 Kwacha’ya taksi ile anlaşabilirsiniz. Girişte sizi saldırgan maymunlar karşılayabilir dikkatli olun. Viktorya Şelaleleri’ne giriş ücreti 20 Kwacha. Hava çok kapalı ve yağışlı ise ve siz hazırlıksız gitmişseniz girişte, hediyelik eşya satanlardan yağmurluk kiralayabilirsiniz. Yalnız bunların çoğu ikinci eldir bilginiz olsun yenisi satan da pek yok (yağmurlukların üçü 5 Kwacha).

Yağmurlukları giyip, yoğun bir şekilde su dökülme sesinin geldiği yöne ilerleyerek şelalelere ulaşabilirsiniz. Su sesi arttıkça heyecanınız doruklara çıkacak. Suyun döküldüğü yarığın üstünün su bulutu ile kaplı olduğunu göreceksiniz.

Ufak taştan patikaları izleyerek, şelaleyi seyir yerlerine ulaşabilirsiniz. Su debisi çok yoğun olduğu için pek net bir şey görülmeyebilir. Özellikle de yağışa denk geldiyseniz fotoğraf çekmekte zorlanabilirsiniz.

Patikalardan biraz ilerlediğinizde Zambiya’ya giden her gezginin beklediği dakika veya görüntü ile karşılaşıyorsunuz: Zambezi Nehri üzerinde kurulu olan köprü. Bu köprü, Zambiya ve Zimbabwe sınırı. Görüntüsü muhteşem. Çok güzel fotoğraf veriyor. Üzerinde adrenalin sporları yapılıyor. Şelalelerini gördükten sonra mutlaka bu köprüyü görün.

Zambezi Köprüsü

DonaAnaBridge.jpg

Zambezi Köprüsü, Zimbabwe ve Zambiya arasında bir sınır oluşturur. Yani körünün iki tarafı farklı ülkelere aittir. Dolayısıyla üzerinden geçmek için köprü girişinde bilet almak dışında bir de mini vize operasyonu gerçekleştirmeniz gerekecek. Köprüye gitmek için bilet aldığınız girişten biraz ilerleyince “Immigration Office” yazısı dikkatinizi çekecek. Buradan ücretsiz olarak ufak damgalı bir kâğıt parçası alıyorsunuz. Yalnız bu çıkış vizesi. Dönünce de aynı işlemi giriş için yapmanız gerekiyor. Bu kadar basit, tabi eğer sıra yoksa. Biraz ilerleyince artık köprünün üzerindesiniz.

Göreceğiniz manzara anlatılmaz yaşanır cinsten. Eğer yağmurlu dönemde gittiyseniz yerin görün su olduğu bir ortamın içinde bulacaksınız kendinizi. Hatta muhtemelen hayatınızda gördüğünüz ve temas ettiğiniz suyun toplamı kadar suyu görüp temas etmiş olacaksınız. Daha önce baraj görmüşsünüzdür belki ama bu nehre dökülen su ve gücü korkutucudur. Oluşan girdapları göreceksiniz. Victoria Şelalesi’nin aksine su bulutu oluşmaz.

Köprüyü geçerek 2 kilometre uzaklıktaki Zimbabwe sınır kapısına geleceksiniz. Burada Zimbabwe’ye giriş için yine bir giriş prosedürü var. Yalnız Zimbabwe sınır kontrolü Zambiya’dan farklı. Koşulsuz şartsız girişinize ret verebilirler. Rüşvet istedikleri için değil. Köprünün Zambiya tarafındaki kafeye mutlaka girin, ismi Bridge Cafe, ve o güzelim manzara eşliğinde bir şeyler yudumlayın.

Aşağı Zambezi Ulusal Parkı (Lower Zambezi National Park)

Canoeing.jpg

Aşağı Zambezi Ulusal Parkı (Lower Zambezi National Park) Afrika kıtasında yer alan diğer ulusal parklara nazaran bir hayli az gelişmiş bir görüntü sergilemektedir. Az gelişmiş görüntü derken aslında doğal yaşamın ve habitatın, doğadaki orijinaline en yakın korunduğu ve daha az metodize edilerek daha az idealleştirilerek sunulduğu bir doğal park.

Zambezi Nehri’nin aşağı havzasında bulunan parkta hayvan türü çeşitliliği Afrika’daki benzerlerinde olduğu kadar fazla değil. Ancak Zambezi nehri üzerinde karanın içine sokulup çıkan kanalların boyunda bu hayvanların doğal yaşam anlarına bir hayli yaklaşarak şahit olmak gibi bir şansınız var.

Aşağı Zambezi Ulusal Parkı (Lower Zambezi National Park), Zimbabwe’nin meşhur Mana Aquatik Rezervi (Mana Pools Reserve) isimli doğal parkının tam karşısında yer almaktadır. Yani Zambezi nehrinin her iki kıyısı da devasa doğal yaşam koruma alanlarına ev sahipliği yapmaktadır. Zambezi Negri Zambia ve Zimbabwe ülkelerine doğal sınır oluşturmaktadır.

Aşağı Zambezi Ulusal Parkı (Lower Zambezi National Park), yaklaşık 4092 kilometrekarelik bir alanı kapsasa da en temel ziyaret alanı nehir yatağı kıyısında yoğunlaşmış olan bölgedir. Bu nehir kıyısında devasa Afrika fillerini büyük –yani 100 bireylik- gruplar halinde su içerken görmeniz içten bile değil. Aynı şekilde Afrika buffalosu da doğal yaşam parkının önemli bir unsurudur. Aşağı Zambezi Ulusal Parkı (Lower Zambezi National Park) belli sayıda aslan ve leopar nüfusuna da ev sahipliği yapar.

Lusaka’da görülmesi gereken diğer yerler

zambia-national-museum.jpg

Zambia National Museum, Zintu Toplum Müzesi, Cathedral of the Holy Cross Lusaka, Munda Wanga Environmental Park