Seyahat Etmeyi Özleyenler İçin En Başarılı Seyahat Kitapları

1- Yolda – Jack Kerouac

Yeraltı edebiyatının en önemli romancılarından olan, Beat Kuşağı’nın temsilcisi JackKerouac’ın Yolda’sı, aynı zamanda otobiyografik bir yolculuk. Bob Dylan’ın “Hayatımı değiştirdi, tıpkı herkesin hayatını değiştirdiği gibi” yorumunu yaptığı Yolda’nın tanıtım bülteninde şu sözlere yer verilmiş:

“Gökyüzü bunca geniş, hayat bunca kısa, hayaller bunca sonsuzken yol özgürlüktü. Yol dostluktu, maceraydı; sonsuz olasılığın toplamı, yaşamın kaynağıydı. Yolun sonunda aşk vardı, söz vardı, ses vardı; başlangıçlar hep şen, hep heyecanlıydı. Hızla giden bir arabanın dikiz aynasına yansıyordu hayatın anlamı, öyle bir şey varsa tabii; tan kızıllığında, gecenin bağrında, bir dostun yanı başında. Hareket halinde olan için ölüm yoktu, tasa yoktu; devinim vardı sadece, dünyayı berraklaştıran, yaşamı anlamlı kılan. Yıldızların altında, hızla giden arabaların arka koltuklarında, kaçak atlanan tren vagonlarında, çadırlarda, barakalarda, uzak diyarlarda kutsal yaşam vardı ve yüreklerindeki coşkuyu daracık bir dünyaya sığdıramayanlar, yollarda şahlandı. Nereye olursa...

Bir caz melodisi gibi kıvrak ve neşeli, bir esrimeydi hayatın kendisi, tıpkı bir düş gibi ve tüm gerçekler, hızla giden bir aracın tekerleklerini öpen asfalt misali önlerine seriliverdi.

JackKerouac, bir döneme damga vuran Yolda'da kendi hikâyesini anlatıyor. Sansürsüz, yalansız, olduğu gibi. Belge niteliğinde bir roman, aynı zamanda bir şarkı bu belki de; özgürlüğün, arayışın, dostluğun, kayıp babaların ve küskün oğulların, onulmaz yaşam hasretinin şarkısı.

Yaşama ve aşka saygıyla: Yolda!”

Seyahat Kitapları

2- Simyacı- Paulo Coelho

Yayınlandıktan sonra 26 dile çevrilen ve gittiği her ülkede çok okunanlar listesinde başköşede yer alan Simyacı, gezgin olmak istediği için çobanlık yapmaya başlayan Santiago’nun İspanya’da başlayıp Mısır’da noktalanan etkileyici seyahatini konu alıyor. Yol boyu başından geçen tecrübeler ve felsefi alt metinler hem macera tutkunlarını hem de felsefe romanları okumayı sevenleri aynı kapak altında buluşturuyor.

3- Venedik Bir Balıktır- Tiziano Scarpa

İtalyan bir romancı, oyun yazarı ve şair olan TizianoScarpa, 2009 senesinde kaleme aldığı Venedik Bir Balıktır’da, kitabı okuyan herkesin kendisi gibi Venedikli hissetmesini amaçlamış ve bunu yaparken de hayli muzip bir dil kullanmış.

Kitabın tanıtım bülteninde, içerikte bizi nelerin beklediğine dair keyifli ipuçları yer alıyor:

“Elinizde tuttuğunuz bu kitap yeryüzünün en güzel şehirlerinden biri için yazılmış bir rehberdir ama bu rehberde müzelerin açılış kapanış saatlerine ilişkin bilgiler bulamazsınız; size hangi otelde kalınacağını, hangi restorana gidileceğini söylemez yazar. Onun yerine gondolda nasıl dengede durulacağına dair gülümseten ipuçları verir, âşıkların gizlenebileceği kuytu köşeleri bir bir sayar, şehrin acımasız güzelliğinden kendinizi nasıl koruyacağınızı anlatır; zira Venedik’in akıllara zarar güzelliği tedbirsiz turistler için bir güzellik hazımsızlığına hatta kalıcı bir zehirlenmeye neden olabilir. Venedik’e ayak basan birinin tüm bedeninde neler hissedeceğini ayaklardan başlayarak anlatır yazar. Her köşesinden ayrı bir güzellik fışkıran şehrin ziyaretçilerine sunduğu duyusal şölene hazırlar sizi. Şehre adımınızı atar atmaz üzerinize boca edilecek sayısız güzelliğe karşı uyarır. Zira deneyimsiz turistlerin yüzüne bir tokat gibi inecek bir güzelliktir onunki. BaldassarreLonghena sizi yere serecek. MauroCodussi ve JacopoSansovino ise sizi tamamen yok edecektir.”

Seyahat Kitapları

4- Herkese ve Her Şeye Rağmen, Tek Başına Dünya Gezisi- Benian Çulhaoğlu

Kapağında St. Augustine’in “Dünya bir kitaptır, gezmeyenler sadece bir sayfasını okurlar” sözlerine yer verilen kitap, yeni bir akım olarak yayılmaya başlayan “Solo seyahat”in ülkemizdeki ilk temsilcilerinden BenianÇulhaoğlu tarafından kaleme alınmış. Bir Davranış Bilimleri Uzmanı olan Çulhaoğlu, 4 kıtada toplam 40 ülkeye yaptığı seyahatleri yazdığı kitabında tek başına yolculuk yapmanın güzelliklerinden, edindiği tecrübelerden bahsederken, kendisi gibi gezgin ruhlu olan diğerlerine de gittiği her yeri hissettirmeyi amaçlamış. Yolculuğun nasıl başlaması gerektiğinden çanta hazırlamaya, kentin kimliğinin en iyi nasıl tanınabileceğinden güvenli seyahatin püf noktalarına kadar, içerdiği bilgilerle tüm gezginler için rehber niteliğinde.

5- Ankara’nın Doğusundaki Türkiye- Sevan Nişanyan

Kapadokya’dan başlayıp Çukurova, Hatay, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Hakkari, Van, Kars, Artvin, Tunceli ve Erzurum’a uzanan “Ankara’nın Doğusundaki Türkiye”,Doğu’yu ve Güneydoğu’yu gezmek isteyenler için eşsiz bilgiler içeriyor. Ne yenir ne içilirden tutun da nerede kalınıra kadar pekçok detaya yer verilen bu rehber niteliğindeki kitapta Nişanyan, bölgelerin tarihine ve bilinmeyenlerine değinmeyi de es geçmemiş. Nişanyan’ın tarihe nasıl baktığını ve kitapta bizi nelerin beklediğini bilmek için, şu sözleri sanıyoruz ki bir fikir verecektir:

“Tarih bilmeyenler için Doğu’nun dağını taşını oluşturan eserlerin çözümü, güç birer muammadan ibarettir. Bu taş kimlerden kalmış, o kaleyi kimler yapmış, şu kent neden terk edilmiş, buralarda kimler yaşamış, bizden önce kimler gelmiş kimler gitmiş? Bunları bilmeyenler için Ankara’nın Doğusundaki Türkiye bir anlam ifade etmez.”

6- Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı- Robert M. Pirsig

Hikâye bir adamın, on bir yaşındaki oğlu Chris ve iki arkadaşıyla birlikte yaptığı bir motosiklet yolculuğuyla başlıyor, Amerika’nın kentlerinden, dağlarından, düzlüklerinden geçerek okyanusa varmalarıyla son buluyor. On yedi gün süren yolculuğu boyunca aynı zamanda kendi içsel yolculuğuna da tanıklık ettiğimiz adam, “Akılcılık” dediği hayaletin peşinde antik dönemlere kadar uzanır. Amerikalı yazar ve filozof olan Robert M. Pirsig, ülkeyi bir uçtan bir uca geçen kahramanının oğluyla yakınlaşma ve bir şeyler paylaşma isteğini, son derece güçlü diyaloglarla veriyor ve bu da kitabın insanın üzerinde bıraktığı etkiyi katlayarak artırıyor.

Seyahat Kitapları

7- Balkan Yolcusu- Füruzan

1994’te yayınlandığında ismi “İşte Bizim Rumeli” olan Balkan Yolcusu, Füruzan’ın kendine has diliyle anlattığı bir gezi kitabı. Yugoslavya’nın parçalandığı günlerde oluşan kitap, Bosna-Hersek, Makedonya, Bulgaristan ve Yunanistan olarak dört bölüme ayrılmış. 1990’larda başlayan Bosna-Hersek savaşının içine doğru yapılan bir yolculuğun geniş coğrafyasını kapsayan kitap, tarihe bakışımızı önemli ölçüde etkileyecek detaylarla bezeli.

8- Seyahat Sanatı – Alain de Botton

Seyahat etmeyi bir araç değil, ruhu iyileştiren bir etkinlik olarak tanımlayan Alain de Botton, farklı şehirleri farklı yazarların ve ressamların hayali rehberliğinde gezerek, bizi oturduğumuz koltukta kendisine eşlik etmeye davet ediyor.

Kitaptan bazı alıntılar:

“Yolculuklar düşüncelere gebedir. Hareket eden bir uçak, gemi ya da tren kadar bizi kendimizle konuşmaya sevk eden pek az yer vardır. Önümüzdeki manzarayla aklımıza gelip giden düşünceler arasında garip bir bağıntı vardır. Geniş düşünceler geniş manzaralara yeni düşünceler yeni mekânlara ihtiyaç duyar. Bazen kendimize dair derin düşüncelere dalarız, düşünceler güç kaybeder ve düşecekmiş gibi olur; fakat yeni bir manzara onları canlandırır. Akıl, düşünmenin en gerekli olduğu zamanlarda düşünceden kaçmaya meyleder. Yalnızca düşünmek gerektiği için düşünmek, talep üzerine fıkra anlatmak veya bir şiveyi taklit etmek kadar insanı felç eden bir süreçtir. Düşünceyi asıl kışkırtan şey, aklın diğer kısımlarını müzik dinlemek veya bir sıra ağacı izlemek gibi eylemlerle görevlendirmektir.”

“Neden? Neden bir şelalenin, dağın ya da bir doğal güzelliğin yakında olmak insanı “düşmanlıktan ve aşağılık tutkulardan” uzak tutuyordu. Kalabalık bir caddenin yakınında olmak neden aynı şeyleri yaşatamıyordu insana. Doğa manzaraları bizlere bir takım değerleri aşılama gücüne sahiptir. Meşeler gururu, çamlar azmi, göller de sakinliği öğretir. Erdemli olma yolunda sessiz sedasız bize ilham verirler.”

9- Mavi Yolculuk – Azra Erhat

“Yolculuğa katılacak dostlara gelince... Dost var, İstanbulludur, denizi, balığı, yelkeni Boğaz’da, Adalar’da, Marmara’da bulur, üstelik rahatını da burada bulduğu için, Akdeniz kıyılarını, Bodrum’u, Gökova’yı merak etmez. Gökova’da laciverdin mora karıştığı çivit mavisini, Homeros’un menekşe ya da şarap rengi dediği denizi göreceksin dersiniz, renkli fotoğraf çekeceksiniz ya, sürgelerinizden görürüm karşılığını verir. Her şeyin iyisi, güzeli İstanbul’da da var, İstanbul dışı yolculuk, rahatsızlığına değmez bir maceradır, açlık, pislik, sefalettir kanısı öylesine yerleşmiştir ki birçoklarının kafasında, söküp atamazsın bu önyargıyı, hiçbir güzelliğe, hiçbir yeniliğe kımıldatamazsın alışkanlığın pamuğuna gömülmüş bu bedenleri,” diye anlatıyor Mavi Yolculuk kitabında Azra Erhat.

Eski Yunan ve Roma dilleri uzmanı bir filolog, arkeolog, çevirmen ve bir Anadolu gezgini olan Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu ile birlikte mavi yolculuklara öncülük ederek, “mavi yolcu” terimini literatüre kazandıran insandır aynı zamanda. Bu yolculuklardan birini anlattığı kitabında, içlerinde Halikarnas Balıkçısı’nın, Sabahattin Eyüboğlu’nun da yer aldığı on yedi yolcusuyla Ege ve Akdeniz kıyılarını keşfe çıkarlar. Sonraki mavi yolculuklara da kılavuzluk etmiş olan bu kitapta gezilen yörelerin zenginlikleri, antik kentleri, resimlerle, öykülerle tanıtılır.

Seyahat Kitapları

10- Bir Dinozorun Gezileri – Mina Urgan

“Benim gibi bir kocakarının hayatını kim merak edecek ki,” diye düşündüğünü itiraf etmişti Mina Urgan, ilk kitabı Bir Dinozorun Anıları’nı yazdığında. Ama öyle olmadı. Yüz binlerce insan, onun gibi düşünsün düşünmesin, bu sivri dilli aydının anılarını merak etti ve sevgiyle kucakladı. Bunun üzerine kitabının önsözüne şöyle bir not düştü bütün samimiyetiyle:

“Çok saf bir insan olduğum için, çok şaştığım oldu bugüne dek. Ama Bir Dinozorun Anıları’nın çok satan kitaplar listesine girmesine, bilmem kaç baskı yapmasına afalladığım kadar hiçbir şeye afallamadım bu uzun ömrüm boyunca.”

Mina Urgan, bir İngiliz Edebiyatı Profesörü. William Golding, Balzac, AldousHuxley gibi önemli yazarların eserlerini dilimize çevirmiş, aynı zamanda beş ciltlik İngiliz Edebiyatı Tarihi’ni yazmış bir yazar, çevirmen ve de filolog. Büyük çoğunluk onu Bir Dinozorun Anıları ile tanıdı ve çok sevdi. Bu sevgi, yazarın bir diğer kitabı Bir Dinozorun Gezileri ile de taçlandı. Kitapta Bodrum’dan Anadolu’ya, Avrupa’dan Amerika’ya kadar birçok farklı yer geziyoruz Mina Urgan ile birlikte. Elbette gezip gördüklerini kendine has üslubuyla yorumluyor ve yorumlarına dünya görüşünü, bakış açısını katmayı ihmal etmiyor. Üstelik bu gezilerini de “Dinozorca” gerçekleştiriyor; yani az parayla, tadını çıkararak ve bol bol insan tanıyarak.