Bir Koloni Şehri: Livingstone ve Çevresi

Zambiya’nın güneyinde yer alan tarihi bir koloni şehri olan Livingstone, adını 1855’te buraya gelerek Victoria Şelaleleri’ni keşfeden İskoç kâşif Dr. David Livingstone’dan almıştır..Livingstone kenti Maramba olarak da biliniyor.

Livingstone’nun nüfusunun yaklaşık 120.000 kişi olduğu tahmin edilmektedir. Kent özellikle 19.yy’da Zambezi nehri sayesinde bir ticari merkez haline gelmiş. Ancak zaman içinde sanayi ve ticaret gerilerken Victoria şelalesi ve çevresindeki doğal parkları nedeniyle turizmin merkezi haline gelmiş.

Livingstone, başkent Lusaka’ya taşınmadan önce Zambiya’nın başkenti konumundaymış. Araları otobüs ile 5-6 saat sürüyor. Eski başkent Livingstone’da koloniyal dönemden kalma binalar ilk etapta dikkatimizi çekenler.

Livingstone’da görülecek yerler daha çok şehir merkezinin dışında yer alan Victoria Şelaleleri, Livingstone adası, Şeytan Havuzu (Devil’s Pool), milli parkları. Burada yapılabilecek aktiviteler turistleri cezbediyor.

Kentin en pahalı oteli olan Royal Livingstone Hotel geceliği yaklaşık 60$ olup, Livingstone adasının üzerinde. Üstelik kahvaltı da dahil. Burada kalmak değişik bir tecrübe olabilir. Daha lüks olarak adlandırabileceğimiz konaklama alternatifleri kentin dışına doğru ve Zambezi nehri kenarında Victoria şelalelerine yakın kısımda yer alıyor. Eğer kentin içinde kalmak isterseniz, daha çok backpackers tarzı yerler var. Bunlardan Fawlty Towers ya da Livingstone Backpackers’ı tercih edebilirsiniz. Fiyatları yaklaşık olarak 2 kişi 40-45 $ civarında.

Kentte yer alan Livingstone müzesinin girişi 5$. Ancak ufak olduğuna bakıp, girmemezlik etmeyin. Çünkü içinde binlerce yıl öncesinden günümüze kadar yaşanan Zambiya tarihi çok gerçekçi bir şekilde canlandırmalarla anlatılmış.

Kentte hediyelik eşya dükkanları da gezilebilecek yerler arasında. Dükkan derken tezgahları da kastediyorum tabii ki… burada en göre çarpan ürünler öncelikle bakırdan yapılmış süs eşyaları ve takılar, sonra da ahşap ürünler. Tezgahların neredeyse hepsinde aynı şeyler var, bakır bilezikler, Afrika’ya özgü takılar, ahşaptan yapılma fil, zürafa heykelleri…

İlk gün zaten Victoria Şelaleleri’ne gitmiş orada bot turu da yapmıştık. Sırada Şeytan’ın Havuzu (Devil’s Pool) var. Buraya kentin merkezinden Livingstone ada turu alarak gidiyoruz. Hem adadaki meşhur oteli göreceğiz hem de Şeytan’ın Havuzunu. Bu tur yaklaşık 60 dolar.

Armchair olarak da bilinen Devil’s Pool, şelalenin döküldüğü noktada oluşmuş doğal bir havuz. Ancak tam ortada değil tabii Zambiya kısmının en köşesinde yer alıyor. Bu havuzun derinliği rehberin söylediğine göre yaklaşık 10 metreymiş ancak dibi görünmüyor. Kurak sezonu olduğundan nehir çok çoşkun değildi ve birkaç kişi burada yüzüyordu. Ancak girmeye cesaret edemedim açıkçası.

Buradan sonra aktivitelerin yapıldığı Batoka Vadisi’ne gidiyoruz. Buradaki en önemli aktiviteler İple dik kayadan iniş, Flying fox ve Gorge Swing.

Aralarında kişiye yüklediği adrenalin açısından bir sıralama yapsam kesinlikle Gorge Swing ilk sırada gelir. Bunda öncelikle üzerinize ekipmanları bağlıyorlar, sonra uçurumun kenarına gidiyorsunuz ve 3’ten geriye sayım başlıyor ve boşluğa adım atıyorsunuz. Sadece 3,5 saniye içinde 70 metreden aşağıya düşüyorsunuz. İpin ucunda biraz sallandıktan sonra da indiriyorlar. Ben mi? Yok yapmadım, daha gezecek çok yer var.

Diğeri ise Flying Fox, buna benzer bir şeyi daha önce Güney Afrika Sun City’de de yapmıştım ve çok keyif verici. Gorge Swing’e göre nispeten daha güvenli. Araları yaklaşık 140 metre olan bir vadinin iki yakası arasında, 70- 75 metre yükseklikten bir çelik halata bağlı olarak karşıdan karşıya geçiyorsunuz. Sun City’dekinde Uçurumdan yere doğru uçuş yapılıyordu ve daha hızlı ve keyifliydi.

Diğeri ise iple Sarp kayadan inme. Burada da iniş çok keyifli ama çıkışta tepeye varmak için yaklaşık yarım saat patika yürüyüşü yapılıyor.

Livingstone’da akşam üstü saatlerinde yapılabilecek en keyifli aktivite ise Zambezi nehrinde yemekli tekne turu. Bu tur sırasında hem yemek yiyor hem de güneşin batışını izliyorsunuz.

Kentin içinde yemek yemek için ise Funky Munky Pizza, Pub and Grill Amerikan restoranı, Olga’s Italyan restoranı, ya da Hongry Lion fast Food restoranını tercih edebilirsiniz.

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni