Çin Makao Özel Yönetim Bölgesi Gezi Rehberi

Makao Hakkında Genel Bilgiler

Çin’in yanı başındaki eski bir Portekiz sömürgesi. Çin’in güneyinde Hong Kong’un güney batısında yer alan ülke ilk olarak Portekizliler tarafından bir ticaret üssü olarak kurulmuş. Aynı zamanda buraya yerleşen Portekizliler için de bu bölgede varlık göstermek Çin’deki misyonerlik çalışmalarını da kolaylaştırıyormuş.

Makao’nun yönetimi 1887 senesinde Çin tarafından tamamen Portekiz’e bırakılmış. 1979 senesinde yenilenen anlaşma ile Makao Portekiz yönetimi altında kalmaya devam etmiş. 1987’de Çin ve Portekiz bir anlaşma imzalayarak 1999’da Makao’nun Çin’e geri verilmesi konusunda anlaşırlar. Böylece 1577 senesinden 1999’a kadar Portekiz sömürgesi olarak varlığını devam ettiren bu topraklar 20 Aralık 1999 tarihi itibariyle ise Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlı özerk yönetim bölgesi haline gelmiştir.

Tam adı Makao Özel Yönetim Bölgesi olan ülkenin başkenti ve de tek kenti de Makao. Yüzölçümü 25,4 kilometrekare. Makao yarımadası ve kıyılarının hemen açığında yer alan Tayfa ve Koloan (Taipa ve Coloane) isimli adalar Makao’yu oluşturuyor.

Ülke nüfusu yaklaşık 550 bin kişi. Nüfusun % 99’unu Çinliler % 1’ini ise Portekizliler ve diğer yabancılar oluşturuyor. Resmi dili Çince ve Portekizce. Ancak kent genelinde Çince’nin Kanton lehçesi konuşuluyor. Toplam nüfusun % 89’u Budist, % 9’u Hristiyan ve % 2’si Taocu’dur.

Ülke her sene kendi nüfusunun yaklaşık 10 katı kadar turist ağırlıyor. Bunun en önemli faktörlerinden biri de yanı başındaki Hong Kong’da kumarhanelerin yasak ve burada serbest olması. Doğu’nun Las Vegas’ı olarak anılan Makao’da bu nedenle turizm de önemli bir gelir kaynağıdır. Makao’nun günlük kumar kazancının 130 milyon dolar olduğu söyleniyor. Zamanında Portekizli vali, bu bölgedeki ekonomiyi canlandırmak için kumarı serbest bırakmış. 1800’lerin ortalarında ise burada kumar yasallaştırılmış. Bu yolla kazanılan paralar ise kentin gelişimi için kullanılmış.

Bu bölgede kumar serbest olduğundan 2003 senesine kadar Çin vatandaşları buraya gelemiyormuş, ancak 2003 yılında Makao’ya giriş izni verilmiş. Günümüzde bölgeye gelen turistlerin %50’sinden fazlası kumar turizmi yapan Çinliler.

Bunun yanı sıra ekonomide sanayinin özellikle de dokuma, oyuncak yapımı elektronik gereçler ve yapak çiçek sanayisinin büyük önemi vardır. Para birimi 1906’dan beri Macanese Pataca (MOP$). Ama Makau’da Hong Kong doları da kullanabilirsiniz. Üstelik parite eşit. Ancak Alışveriş yaptığınızda üzerine Pataca verirlerse bunlar ülkeden çıkmadan harcayın. Çünkü Hong Kong’da Pataca kullanamıyorsunuz.

Makao’da tarım yapılabilecek toprak neredeyse yoktur. Zaten bunu ülkeye girdiğiniz gibi binaların yoğunluğundan hissedebiliyorsunuz. Toplam yüzölçümünün % 90’a yakını tamamen kentleşmiştir. Bu nedenle de besin maddeleri alımı açısından Hong Kong ve Çin’e bağımlıdır. Ancak ülkede sanayi gelişmiş olduğu için dış borcu yoktur.

Çok sayıda iş alanı olduğundan işsizlik oranı % 3’tür. Bu nedenle buraya Çin’den çok sayıda insan çalışmak için gelmektedir. Bu da ülkede çarpık yapılaşmanın artmasına neden olmaktadır.

Eğer Makao’ya bizim gibi Hong Kong üzerinden geçecekseniz, Hong Kong ve Makao arası çalışan hızlı feribotları tercih edebilirsiniz. Yolculuk yaklaşık bir saat sürüyor.

Makao, Türk vatandaşlarına vize uygulamıyor. Ama girişte pasaport bilgilerinizi bir form üzerine doldurarak kontrol noktasına veriyor ve ülkeye giriş yapıyorsunuz.

Şehir merkezine ya da otelinize gidecekseniz, hemen terminal dışında otobüslerin sıralandığı alana gidebilirsiniz. Burada pek çok otelin servisi var. Biz de kendi otelimize giden servise bindik ve ilk olarak otele yerleştiğimiz gibi kendimizi dışarı attık.

Akşam saatleri olmuş ve hava kararmıştı. Önce yemek yemek için bir yer bulmak konusunda biraz sıkıntı yaşadık. Otel çevresinde gördüğümüz restoranlar çok cezbedici görünmese de içlerinden birini tercih ettik. Yerel mutfakları aslen Kanton mutfağı ama Portekiz etkisi de çok. Benim dikkatimi çekenlerden biri burada yumurta ve tavuğun çevre bölgelere göre burada çok daha fazla kullanıldığı idi.

Tabii bir de meşhur casinolar var. Bu casinolar içinde çok lüks restoranlar bulmak da mümkün. Mesela ilk gün kentin ana caddelerinden birinde birer tabak ana yemek için 2 kişi toplam 15-16 $ ödedik. Ama bir sonraki gün Wynn Otel ve casino içindeki restoranda benzer bir yemeğe 2 kişi toplam 80 $ civarında ödedik.

Makao'nun Gezilecek Yerleri

Öncelikle Makao’da gezinizi taksi tutarak da yapabilirsiniz, fiyatları çok yüksek değil. Ama daha havadar bir ortamda şehir turu yapmak isterseniz aynı Hindistan, Vietnam ve Kamboçya’da da yaygın olan arkada 2 kişilik koltuğu olan bisikletlere binebilirsiniz. Bunu ücreti yaklaşık 1 saatlik tur için anlaşmanıza bağlı olarak 30 $ civarında.

İlk olarak Makao eski şehir merkezine doğru gitmek üzere yola çıkıyoruz. Kentin simgelerinden bir olan 338 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek 10. Kulesi olan Macao Tower’ı görüyoruz.

Bu kulenin tepesindeki gözlem terasına çıkabiliyorsunuz. Hatta hava açık olduğu zamanlar buradan Çin, Pearl Nehri ve Hong Kong’un bazı adaları de net biçimde görülebiliyormuş.

Kulenin tepesinde ise tam turunu 1 saatte tamamlayan 250 kişi kapasiteli bir restoran var. Biz çıkmadık ama güzel olsa gerek.

Ayrıca adrenalin düşkünleri için bu kuleye tırmanış aktiviteleri de var. Biraz Las Vegas’taki Stratosfer’i andırıyor.

Yine sahil boyunca devam ettiğimizde arkamızda yükselen casinoların kentin siluetini oluşturduğunu görüyoruz.

Macau yarımadası tarafındaki en popüler casinolar Casino Lisboa, MGM Macau ve Wynn Macau.

Hatta biz bir akşam Wynn’e gittik. Önündeki havuzda bir su, ışık ve ses gösterisi yapılıyor. Görülmeye değer. Dışı ve içi aynı Las Vegas’taki gibi.

Bir diğer benzerlikte Cotai tarafındaki The Venetian Macao’da var. Bu da aynı Las vegas’takinin kopyası. Ancak bubun Las Vegas’takinden daha büyük bir casino, hatta dünyanın en büyük casinosu olduğu söyleniyor.

Makao’da toplam 33 casino var. Cotai bölgesindeki diğer önemli casinolar; Four Seasons, City of Dreams (Hard Rock Hotel, Crown Towers, Grand Hyatt), Sands Cotai Central (Conrad, Sheraton, Holiday Inn) ve Galaxy Macau olarak sayılabilir.

Dönelim şehir turumuza. Makao’da Portekiz tarzı mimari dikkat çekiyor.

Eski şehir merkezi girişinde ise duvarların tamamı boyanmış neredeyse.

Eski kent merkezindeki ilk durağımız meşhur A-Ma Tapınağı. Hatta bu tapınağın ülkenin adı ile de yakından ilişkisi var. Portekizliler ilk kez bu topraklara geldiklerinde yerlilere bu yarımadanın adını sormuşlar. Ama yerliler Portekizlilerin kendilerine A-Ma Tapınağı önündeki koyun adını sorduklarını zannetmişler ve A-Ma-Gao yani A-Ma koyu demişler. Zaman içinde “A-Ma-Gao”, Makao olarak telaffuz edilmeye başlamış.

Efsaneye göre A-Ma, balıkçı sevgilisini arayan bir genç kızmış ve ona kavuşmak için denizcilerden kendisini karşı tarafa geçirmelerini istemiş, ama zengin denizciler kızı dikkate almamışlar. Bu kıza acıyan bir balıkçı kızı karşıya geçirmek için teknesine almış. Ama büyük bir fırtına çıkmış ve tekne batmış. Ancak buradaki denizciler kızın tekrar tanrıça olarak doğduğunu düşündüklerinden onun anısına bu tapınağı inşa etmişler. Tabii bu efsane anlatandan anlatana biraz değişiklikler de gösteriyormuş.

Ama o zamandan beri birçok kişi özellikle de sevgi dileyenler buraya geliyor ve tütsülerini yakarak dilekte bulunuyormuş.

Yine buraya yakın konumdaki Macau Fisherman’s Wharf da görülmeye değer. 111.500 metrekare alan üzerine kurulu. Denize bakan cephesi biraz Porto’yu ve Bergen’deki Hansa Evlerini andırıyor.

Kun Lam heykeli ise yine Makao’da görebilecekleriniz arasında. Bu heykel merhamet tanrısına adanmış. 20 metre boyunda ve bronzdan yapılmış. Kubbe biçimli bir lotus çiçeği üzerine yerleştirilmiş. Kubbenin içi ise Budizm, Taoism ve Konfüçyüs konularında bilgi alabileceğiniz bir ekümenik merkez.

Buradan sonra Senado Meydanı’na doğru ilerliyoruz. Burası yıllardır Makao’nun merkezi durumunda Tüm kutlama ve etkinlikler yine burada yapılıyor.

Bu meydan boyunca aynı Rio de Janeiro Copacabana bölgesinde olduğu gibi siyah ve beyaz renkli mozaik taşlardan dalga efekti veren taban döşemesi var. Bunu daha önce Portekiz’de Cascais bölgesinde de görmüştük.

Bu meydanın hemen sonunda ise St. Dominic Kilisesi’ni görebilirsiniz.

Biz gittiğimizde farklı okul gruplarından küçük öğrencilerin yaptığı dans gösterisi vardı. Çok da keyifle izledik : )

Bu çevrede yine eskiden “Makau Hükümet Konağı” olarak kullanılan bina görülebilir.

Bir sonraki durağımız ise kentin en önemli simgelerinden biri olan St. Paul Katedrali. İlk olarak 16. yüzyılda inşa edilen katedral, 1835 senesinde çıkan yangın sonucu harabeye dönmüş. Günümüzde katedralin sadece ön cephesi ayakta kalmış. Burası kentin en turistik yeri.

Burası biraz tepede yer aldığı iççin bu bölgeden Senado Meydanı’na doğru olan görüntü de çok güzel.

Buradan sonra eskiden Portekiz valilerine ev sahipliği yapan sonradan ise askeriye tarafından kullanılan kale kalıntıları geziyoruz.

Kalenin içinde yer alan Makao Müzesi ise vakti olanlar tarafından gezilebilir. Kısa bir tarih turu yapmış olursunuz.

Diğer önemli müzeleri ise Grand Prix Müzesi ve şarap müzesi. Grand Prix Müzesi 1933’te burada gerçekleştirilen Macao Grand Prix’inin 40. yılı anısına inşa edilmiş. Şarap müzesinde ise daha çok şarabın Portekiz kültüründeki önemi anlatılıyor ve cüzi ücretler ile tadım yapılabiliyor.

Kalenin tepesinden güneşin batışını izlemek keyifli. Hele de arkanızda bir grup Makaolu kadın konser provası yapıyorsa : )

Buradan merkeze yürüyerek dönüyoruz. Ara sokaklar oldukça renkli. Ama Senado Meydanı’ndaki asillik ile pek alakası yok. Her yerde bir demir parmaklık, asılmış çamaşırlar… Renkli ama biraz da iç karartıcı.

Makao'da Ne Yenir?

Makao’da çok çeşitli restoranlar var. Mesela sabah saatlerinde aynı bir Portekizli gibi Pastal de Nada denilen yumurtalı tartlar ve espresso ile güne başlayabilirsiniz.

Akşam saatlerinde ise şık bir Japon restoranına gidip bir Japon gibi beslenebilirsiniz.

Biz her yönü ile gerek Taipa adası gerek Coloane adası gerek Cotai bölgesi ve kent merkezi ile Makao’yu sevdik.

Sadece burada yapılan tazı yarışlarına gitmedik. Burada tazı yarışları da ayrı bir kumar çeşidi. Neredeyse her gün yapılan yarışlarda binlerce kişi at yarışı gibi para yatırıyor. Kent merkezinde pek çok yerde bu bahislerin yatırıldığı ve yarışların izlendiği merkezler var.

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni