Iguazu Şelaleleri'nin Arjantin Bölgesi

Iguazu Şelaleleri; Brezilya, Arjantin ve Paraguay'ı birbirinden ayırıyor. Biz Brezilya'daki ilk günümüzde şelalelerin Brezilya tarafını gezdikten sonra ikinci günümüzü Arjantin kısmına ayırdık.

Foz De Iguazu'dan Arjantin otobüslerine binerek sınır noktasına geldik. Sınırda pasaport kontrollerimiz yapıldıktan sonra tekrar otobüse binerek yolumaz devam ettik. Hayatımda hiç bu kadar kolay sınır geçmemiştim :) Otobüsümüz bizi Puerto Iguazu'ya kadar getirdi ve ardından başka bir araca binerek yolculuğumuzu tramamladık. Tercihimizi başka bir çiftle birlikte taksiye binmekten yana kullandık. Otobüs de varmış fakat zaman kaybetmek istemedik.

Eşim pasaport kontrolünde :)

Park alanı girişinde yine yüksek bir ücret ödeyerek gezimize başladık. Girişte aktivitelerin satıldığı bir stant kurulmuş. Biz ileride bulamayız diye burdan iki aktiviteden oluşan bir paket aldık. İçinde şelalenin altına botla girme ve nehirde botla yolculuk vardı. Halbuki ileriden de bu turlar alınabiliyormuş fakat fiyatları aynı olduğundan bizim için değişen bir şey olmadı.

İleride karşılaşacağımız manzaraları az çok tahmin ederek yürüyüşümüze başladık. 


Çok güzel yürüyüş yolları yapmışlar.

Park büyük olduğundan, her noktası keyifle gezilmesi gerektiğinden ve zamanı dikkatli kullanmak gerektiğinden bir gezi planı yapmamız gerekiyordu. Girişte parkın haritasını aldık. Kısa yol ve uzun yol olarak iki farklı rota belirlemişler. Biz kısa yoldan gidip uzun yoldan dönmeyi planladıysak da harita okuma konusunda küçük bir sıkıntı yaşayınca iki yolu da tekrar tekrar gezmiş olduk :)


Parkın haritası

Arjantin tarafı, bana göre Brezilya tarafına göre çok daha büyüleyici. Brezilya tarafında şelaleler panaromik olarak bütünüyle görülebiliyor, manzara büyüleyici. Arjantin tarafında ise şelalelere çok daha yakın olunduğundan suyun gücü çok daha fazla hissedilebiliyor. Ben ve eşim Arjantin kısmını çok daha fazla beğendik; ama hem Brezilya hem de Arjantin tarafı kesinlikle görülmeli.


Bol bol fotoğraf çektirmeyi ihmal etmedik.


Tek kelimeyle şahaneydi.

Parkın girişinde satın aldığımız aktivitelerden ilkini yaptık. Botlarla şelalere bir adım daha yaklaşmanın heyecanını yaşadık. Yine sırılsıklam olduk tabi, orası ayrı :) Bot turu için yanınıza yağmurluk almıştık ve iyiki de öyle yapmışız. Yağmurluğa rağmen epey bir ıslandık, olmasaydı halimizi düşünemiyorum. :) Diğer eşyalarımızı koymamız için de botta torba dağıttılar. Bu tur, kesinlikle tavsiye edeceğim, insanın hayatında çok az yaşayabileceği türden bir keyif oldu bizim için.


Öncesi


Sonrası :)

Kısa ve uzun turumuzu yaptıktan sonra şelalelerin en güçlü noktası olan, şeytan boğazı diye de bilinen kısma, kırmızı bir trene binerek gittik. Trenle gittiğimiz mesafe 4 km'lik bir yol ve çok da yürünecek bir yol değil. 


Tren yolculuğu

Trenden indiğimiz noktada hayatımda hiç bu kadarını bir arada görmediğim bir kelebek sürüsüyle karşılaştık. Çok hızlı davranıp fotoğrafımızı da çektirdik :) Burada rengarenk kelebekler kolunuza bacağınıza konuyor, hayretle hareketsiz bir şekilde onları izlerken buluyorsunuz kendinizi. Bir süre sonra bu durum da normalleşmeye başlıyor.

Trenden indiğimiz noktada onlarca kelebeğin içinde bulduk kendimizi.

Şeytan Boğazı'na gidebilmek için trenden indikten sonra 2 km'lik bir yol yürüdük. Yolun sonu müthiş bir manzara. Zaten aşağısını görebilmek mümkün değil, su bulutu oluşmuş. Rengarenk gökkuşaklarının seyrine doyamadık. Burası şelale gezimizin bir numaralı durağıydı diyebilirim. 


Şeytan Boğazı


Şeytan Boğazı'ından başka bir görüntü

Dönüş yolunda trene binmek yerine, girişte satın aldığımız bot turuyla döndük. Bunun çok bir esprisi yoktu açıkçası, o kadar adrenalinden sonra biraz yavaş kaldı diyebilirim :)


Bot turumuzdan bir kare

Burada da rakunlar çok fazla. Fakat burada akıllıca davranıp çöp kutularını kapaklı yapmışlar ve hayvanlar çöplerin içinden yiyecek çıkaramıyor. Parkın içindeki restoranda masaların çevresinde onlarca rakun vardı. Hiç bana göre değildi açıkçası. 


Pek bir rahatlar :D

Günü bitirirken hızlı adımlarla dönüşe geçtik. Aklımızda unutamayacağız fotoğraflarla...

Dönüşte tahmin edileceği gibi yine toplu taşıma kullandık. Seviyoruz yurt dışında toplu taşımayı :) Issız bir durakta, yanımızda çok da güvenilir olmayan insanlarla bir saat kadar otobüs bekleyip, havanın kararmasından endişe ederek geçirdiğimiz dakikaları saymazsak toplu ulaşım candır diyebiliriz :D


Brezilya'ya dönüşte otobüs beklediğimiz durak

Ertesi gün Rio'ya gitmek, yeni heyecanlar yaşamak için yine düştük yollara...

Rio Rio :)

Diğer yazılarım için buraya tıklayınız.