Nahal Me'arot'dan sonra güneye Tel Aviv yönüne doğru inmeye devam ettik. Yol üstünde çok önemli bir durak bizi bekliyordu; Kayserya (Caesarea).
UNESCO Tentative List'de olan bu şehrin ilginç bir hikayesi var. Bu bölgedeki ilk yerleşimin Sayda Kralı Straton I'in kurduğu Straton'un Kulesi olduğuna inanılıyor.
Kudüs yazımda değinmiştim; Büyük Hirodes (Herod the Great), hani şu Roma İmparatorluğu'nun Yahudiye Eyaleti'nin Yahudi Kralı, hani Kudüs'deki ikinci tapınağı (Hirodes Tapınağı) genişleten kral... İşte bu şehri de MÖ 25-13 yılında Straton'un Kulesi'nin kalıntılarının üzerine kuruyor. İsmini de Roma İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk imparatoru Caesar Augustus'un onuruna Caesarea (Kayserya) olarak koyuyor.
Önemli bir liman şehri olan Kayserya'ya bu dönemde bir çok Roma tapınağı, su kemeri, tiyatro, hipodrom, market, hamam kuruluyor.
Şehir sırasıyla Bizans, Müslüman ve Haçlı kontrollerine geçiyor. Haçlılar bu dönemde şehri surlarla çevirip burayı bir kale haline dönüştürüyorlar. Burası Filistin'de kurulan ve günümüze gelebilen altı önemli Haçlı kalesinden biri aynı zamanda. Diğer kaleler: önceden bahsettiğim Atlit ve Akka, bir sonraki yazıda bahsedeceğim Arsuf ve diğerleri Montfort ve Belvoir.
Tabi bu surlar ünlü MemlukSultanıBaybars'ı tutmaya yetmiyor ve şehir tekrar ele geçiriyor. Sonrasında Osmanlı hakimiyetine geçen şehirde 17'nci yüzyılda 100 kadar Faslı aile ve birkaç Yahudi ailesi yaşıyor. Sonra şehir terk ediliyor. Ta ki Boşnak köylüler buraya gelip yerleşip bir köy kurana kadar. İşte resimlerde gördüğünüz cami de BoşnakCamii.
İngilizlerden sonra bu bölgenin kontrolü İsrailDevleti'ne geçiyor. Bu toprakların sahibi Rothschild Ailesi toprakları İsrail Devleti'ne katıyor; ama bu bölge aile tarafından kurulan bir şirket olan Caesarea Edmond Benjamin de Rothschild Development Corporation Ltd. (CDC) tarafından yönetiliyor. Kazanılan paralar ise The Caesarea Edmond Benjamin de Rothschild Foundation'a aktarılıyor. Bu derneğin amacı ise İsrail'de bilim, sanat ve eğitimin gelişmesine katkıda bulunmak.
Yukarda gördüğünüz minarenin olduğu yerde şu an minik bir çarşı ve bir restoran var. Biz gittiğimizde çok şık bir düğün yapılıyordu burada. Fotoğraflara bakınca siz de ne kadar güzel bir düğün yeri olabileceğini tahmin ediyorsunuzdur. Bu çarşı kısmına girmek ücretiz ama eğer hipodromu ve su kanallarını görmek isterseniz ücret ödemeniz lazım.