+ Alex bize blogger olma hikayeni anlatabilir misin? Bir yarışmayla başladı sanıyorum?
- Evet, bundan yaklaşık 6 sene once 2009 civarında seyahat etmeye ve içerik üretmeye başladım. Meksika’daki bir havayolu şirketinin bir yarışmasına katıldım. Meksika’da bir çok marka Internet’te yarışmalar düzenleyerek markalarının tanıtımını yapıyorlar. Genelde kısa bir video, bir şarkı ya da hikaye yazıyorsunuz, jüri oyluyor ve birileri kazanıyor. Benim katıldığım, havayolu şirketinin düzenlediği yarışmada neden bir uçak sahibi olmak istediğinizle ilgili bir hikaye yazmanız isteniyordu. Katılanların çoğu ciddi şeyler yazdılar, örneğin bir uçakları olsa çocukları plaja götürüp denizi göstermek gibi şeyler. Yalnızca benim yazdığım metin sadece eğlence amaçlıydı. Yolda yürürken tamale (Meksika’da dürüm gibi bir sokak yemeği, genelde mısır yapraklarına bohça şeklinde sarılıyor) görüp, o tamale’ı aynı sihirli lamba gibi elimde ovuşturuyorum ve bir cin çıkıyor. Cin bana 3 dilek hakkı veriyor. İstediklerimden bir tanesi müzik yaparak tüm ülkeyi gezebilmek için bir uçak (o dönemler müzisyenlik yapıyordum).
+ Ve kazandın, öyle mi?
- Evet kazandım ve benim adımı (Alejandro) uçakların birinin üzerine yazdılar. Ülkenin değişik yerlerinde, havaalanlarında ismimi uçağın üzerinde görmek çok güzel bir histi. Yarışmadan sonra Meksika ve ABD’de bir çok yere seyahat etmeye başladım. O sene her gün yoldaydım, bazen günde 5-6 defa yolculuk ettiğim oluyordu. Uçakları ve havaalanlarını çok seviyorum. Neredeyse bütün seneyi uçarak geçirdim ve aynı zamanda 12 yarışmaya daha girdim ve 10 tanesini de kazandım. Bu yarışmaların bazıları Pepsi, Energizer gibi büyük Amerikan markalarının düzenlediği yarışmalardı. Kazandığım bazı ödüller paraydı, bazıları ise başka hediyeler. Örneğin bugün youtube kliplerimde kullandığım Mini-Cooper arabayı böyle bir yarışmada kazandım.
+ O zaman World Tourism Forum Blogger Night’taki yarışmayı da senin kazanmana şaşırmamak gerek?
- Evet, onunla ilgili komik olan da şu ki ben uzun süredir yarışmalar girmiyorum. Çünkü o bahsettiğim dönemde birdenbire yarışma avcılarıyla doldu ortalık. Ben de artık yarışmalara girmemeye karar vermiştim. O yüzden uzun süredir ilk defa bir yarışmaya girdim İstanbul’da ve kazandım.
+ Nasıl buldun peki World Tourism Forum etkinliğini?
- Muhteşemdi. Özellikle sektörden bir çok insanın bir araya gelmesi fikrini çok sevdim. Bir çok arkadaş edindim ve seyahat bloggerlarından bir çok şey de öğrendim. Onların yaptıkları bazı şeyleri kendi tarzıma adapte edebileceğimi düşünüyorum.
+ Peki, hikayene geri dönmek gerekirse; yarışmadan sonra ne oldu?
- Tekrar seyahat etmeye başladım. Yarışmayı kazandıktan sonra havayolu şirketinin pazarlama direktörünün ilgisini çektim. Öncelikle seyahatlerimle ilgili çok enteresan videolar çektiğim için, ikinci olarak da yaptığım bir çok işin aslında pazarlama materyali olarak yapmak istedikleri işe çok uygun olmasından dolayı. Yaptığım bir çok şey yaratıcı materyaller olduğu için ilgilendiler. Bana uçtukları tüm destinasyonları tanıtmamla ilgili bir iş teklif ettiler. Tüm destinasyonlarına gidecek ve videolarımla orada ne yapılır, nerede kalınır gibi bilgiler verecek, uçuşla ilgili seyahat ipuçları anlatacaktım. Böylece ilk defa Seyahat Blogger’ı olarak profesyonel bir iş almış oldum. Tabi aynı zamanda da 1 sene boyunca bedava seyahat imkanı da buldum. Ayrıca bu seyahatler bana bir çok marka ve sponsorla birlikte çalışma olanağı da verdi. Seyahatlerim boyunca oteller ve turizm ofisleri bana sponsorluk yaptılar. Bu noktadan sonra daha fazla proje gelmeye başladı.
+ Takipçi kitleni nasıl arttırdın? Alex Tienda nasıl bir Youtuber haline geldi?
- 2010 yılında, yani havayoluyla bu projeyi yaptığım zaman, çok fazla ilgilenmiyordum Youtube’la. Daha ziyade markalarla proje tabanlı çalışıyordum. 2013 civarında bir TV prodüktörü bana içeriğimin çok iyi olduğunu ancak takipçi kitlem olmadığını söyledi. O zaman bir kitle oluşturmaya odaklanmaya başladım.
+ Peki nasıl başardın bunu?
- Bir kaç tane önemli strateji var. Örneğin videonuzu olduğu gibi Youtube’a atmak yerine videonuzun içinden izleyicinin ilgisini çekecek bir kaç noktayı ön plana çıkarmak, videonun önüne koymak daha akıllıca bir strateji. İnsanlar zaten Internet’te çok fazla içerik gördükleri için yoruluyorlar ve sizin videonuz eğer ilgilerini çekmezse izlemezler. İşte bu tarz yöntemlerle Youtube takipçi kitlemi arttırmaya başladım. O zamanlar Meksika’da Youtuber olmak ciddi bir iş olarak görülmüyordu. Yani işsiz güçsüz insanların vakit öldürdüğü bir yerdi Youtube.
+ Peki şimdi?
- Şimdi Latin Amerika’dan birçok Youtuber’la arkadaşım. Bazılarının 2-3 Milyon takipçisi var. 10 Milyon takipçisi olan bile var içlerinde. Onlarla sosyal medyada temasta olmak da çok işe yarıyor Mesela ben Twitter’da bir paylaşım yapıyorum, onlar yorum yapıyor ya da beğeniyor, böylece onların kitlelerinin de ilgisini de kendi içeriğime doğru çekmiş oluyorum.
+ Genelde Latin Amerika’yı geziyor ve İspanyolca paylaşım yapıyorsun, değil mi?
- Evet ama geçen sene Avrupa’yı gezmeye başladım. O zamana kadar sadece Meksika ve ABD’yi geziyordum. Bu sene ufkumu Asya’ya doğru da genişletmek istiyorum. İspanyolca içerik üretiyorum ama İngilizce’ye de başladım. Şu anda beni kısıtlayan tek şey zaman. Bana video düzenleme işlerinde yardımcı olacak birini bulmaya çalışıyorum şu sıralar. Eğer bulabilirsem İngilizce içeriğe daha fazla zaman ayırmayı düşünüyorum.
+ Peki hayalindeki seyahat destinasyonu neresi?
- Güneydoğu Asya ve Hindistan çok ilgimi çekiyor. Kültürlerini çok heyecan verici buluyorum. Benim Meksika’da alışık olduğum yaşam tarzından çok farklı yaşıyor olmaları cezbediyor beni.
+ Sohbet için çok teşekkürler Alex Tienda
- Davetiniz için ben teşekkür ederim.
