Buenos Aires’de Gezilecek Yerler

Buenos Aires Latin Amerika Sanat Müzesi’nin (MALBA) kuruluş amacı 20. yüzyılın başlarından itibaren günümüze kadar yapılmış ve Latin Amerika kültürünü yansıtan eserleri bir araya getirmek, hem yerli hem yabancı ziyaretçilerde Latin Amerika kültürü ve sanatı hakkında farkındalık yaratmaktır. Müzede hem kalıcı hem geçici sergiler yer almaktadır. Salı günleri kapalı olan müzeye diğer günler 12.00-20.00 saatleri arasında gidebilirsiniz. Yetişkinler için kişi başı giriş ücreti 120, öğrenciler için 60 Arjantin pesosudur. Yani yaklaşık olarak yetişkinlerden 27, öğrencilerden 14 TL ücret alınır. Müzede sinema salonu bulunmaktadır ve giriş ücretlidir. Şehir merkezinden bineceğiniz 67, 102, 130 ve 124 numaralı otobüslerle müzeye ulaşabilirsiniz. Müzede anı dükkânı ve restoran da bulunur.

“Hiçbir bağımın olmadığı bir şehirde mezarlığa neden gideyim ki?” diyor olabilirsiniz. Başka bir şehir olsa biz de size bir mezarlığı ziyaret etmenizi tavsiye etmeyebilirdik ancak Buenos Aires’teki Recoleta Mezarlığı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bir yer. Sebebi, şehir içinde başka bir şehir geziyormuş gibi bir his vermesi. 1822’de açılan Recoleta Mezarlığı bir şehir inşa eder gibi tasarlanmış. Arjantin’in Nobel ödüllü sanatçılarının, eski devlet başkanlarının, Eva Peron gibi halk üzerinde etki bırakan ikonlarının mezarları burada bulunuyor. Buraya geldiğinizde hiçbir mezarın alıştığımız şekilde olmadığını, her birinin mozole, tapınak ve hatta müstakil ev gibi tasarlandığını göreceksiniz. Bu mezarlığı gezmek hayatınızdaki en şaşırtıcı ve etkileyici deneyimlerden biri olacak.

Buenos Aires’in en özel yapılarından biri Barolo Sarayıdır. Buenos Aires’in tarihini anlattığımız yazıda da okuyabileceğiniz gibi şehrin tarihindeki en önemli özellik Avrupalıların akın akın buraya yerleşmesidir. Avrupalı göçmenlerden biri olan pamuk işçisi Luis Barolo 1890’da Buenos Aires’e gelir. Barolo’nun aklında şehre Avrupai bir bina inşa etmek vardır ve bu binanın Avrupa’nın köklü tarihini yansıtmasını ister. Sonunda Dante’nin İlahi Komedi’sinden esinlenilen Barolo Sarayı ortaya çıkar. Savaşlardan yangın yerine dönen Avrupa’yı yeni bir başlangıç yapmak için terk edenler bu binayı çok beğenir. Kendi kendine yetebilen enerjiyle çalıştığı için 20. yüzyılın “ilk akıllı binası”dır. Pazar günleri hariç her gün ve sadece rehber eşliğinde ziyaret mümkündür. Ziyaret için önceden rezervasyon yaptırmak gerekmektedir.

Buenos Aires'in Palermo bölgesinde “Parque Tres de Febrero” yani 3 Şubat parkının içinde yer alan gül bahçesi görmeniz gereken bir yerdir. Muhteşem kıpkırmızı güllerin içinde kendinizi adeta kaybedeceksiniz. Tam 18 bin gül ile etrafınız sarılacak. Bu park ve bahçe Buenos Aires'in en popüler noktalarından birinde yer alıyor. Fransız mimar Charles Thays tarafından 20. yüzyılın başında bu bahçe dizayn edildi. Tüm çiçeklere zarar vermemek şartıyla ve bahçıvanlardan izin isteyerek 1-2 tane gül koparıp anı olarak evinize götürmeniz mümkündür. Üstelik bahçıvanlar bir turist rehberiymişçesine size güller hakkında turistlere geniş bilgi verirler çünkü işlerini tutkuyla yaparlar. Gül bahçesinde ayrıca Arjantinli 26 önemli edebiyatçının büstlerini de görebilirsiniz.

12 binden fazla sanat eserine ev sahipliği yapan Buenos Aires Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi, Latin Amerika’nın en önemli müzelerinin başında gelir. Buenos Aires’in yönetildiği hükümet binası olan meşhur pembe bina Casa Rosada gibi Ulusal Müzenin de bulunduğu bina pembedir. 1895’te açılan müzede Rembrandt’ın ve Goya’nın resimlerinden Barrias ve Rodin’in heykellerine kadar en değerli sanat eserleri ziyaret edilebilir. Dünya sanatçılarının yanı sıra elbette Latin Amerikalı sanatçıların da eserlerini görebilirsiniz. Bu güzel sanatlar müzesinde yoğunlukla 20. yüzyılda icra edilen sanat eserleri görülebilir. Yılda 1 milyon sanatseverin ziyaret ettiği müzeye siz de salı-cuma arası 11.00-20.00 ve cumartesi-pazar günleri 10.00-20.00 saatleri arasında gezebilirsiniz. Müzenin en önemli özelliklerinden biri girişin ücretsiz olması fakat bağış yapılmasının beklenmesidir. Dilediğiniz miktarda bağışta bulunarak müzeyi gezebilirsiniz.

İspanyolcada "kısa yürüyüş, patika" anlamına gelen Caminito Buenos Aires'in en meşhur noktalarından biridir. Cadde boyu göreceğiniz renk renk evler mahalle hakkında size fikir verecektir. Neşeli mahalle sakinleri, 19. yüzyılın sonunda Buenos Aires'e gelen göçmenlerin torunlarıdır. 1950’lere kadar kullanılmayan Caminito Caddesi bu tarihten sonra yeniden ilgi çekmeye başlamıştır. Bir grup sakin caddeyi bastan aşağı yeniler. Günümüzde Caminito adeta açık hava müzesi gibidir. Birçok Arjantinli sanatçı duvar süslemeleri ile Caminito'yu başka bir boyuta taşır. Cadde üzerindeki tüm evler tahtadan yapılmıştır. Caminito üzerinde tango izlenebilecek ve tango dersleri alınacak birçok adres de bulabilirsiniz.

Casa Rosada yani “Pembe Ev” Arjantin’in yönetildiği saraydır. Arjantin başkanının ofisi burada bulunur. Casa Rosada yıllar içinde Buenos Aires’in sembolü haline gelmiştir. Sarayda ofisler dışında bir şapel, heykel ve büstlerin bulunduğu bir salon, palmiye ağaçlarının olduğu bir avlu, “Beyaz Salon” diye anılan balo salonu, toplantı odaları, yağlı boya resimlerin olduğu bir salon bulunmaktadır. Casa Rosada, her cumartesi ve pazar ve tüm resmi tatil günlerinde ziyaret edilebilir ve giriş ücretsizdir. Ziyaretler 12.30-14.30 saatleri arasında ve sadece rehberler eşliğinde mümkündür. Tur için en geç 15 gün önceden resmi internet sitesi üzerinden rezervasyon gerekmektedir. Tur esnasında sarayın birbirinden güzel salonlarını ve müzesini ziyaret edebilirsiniz.

Üst kültürün en önemli sanat dallarından operaya meraklıysanız Buenos Aires’teki Teatro Colon’da mutlaka en az bir kez opera izlemenizi öneririz. Bu opera binası dünyanın en iyi opera binaları arasında sayılmaktadır ve en önemli opera sanatçıları burada sahneye çıkar. Teatro Colon, Viyana, Paris, Milano’daki opera binalarıyla rekabet edebilecek güçtedir. Opera dışında klasik müzik orkestraları ve bale gösterimleri de burada gerçekleşir. Perdelerini ilk kez 1857 yılında açan Teatro Colon Arjantin’in sanat hayatındaki mihenk taşıdır. Operaya meraklı değilseniz bile bu bina görülmeye ve fotoğraflamaya değer. Rehber eşliğinde turlar haftanın her günü 09.00-17.00 saatleri arasında gerçekleşmektedir. Tur rezervasyonunu resmi internet sitesinden yapabilirsiniz.

Cabildo binasının tarihi önemi Arjantin, İspanya’nın kolonisi iken Buenos Aires’in yönetildiği bina olmasıdır. 1580 yılında inşasına başlanan Cabildo 1700’lerin ortasında tamamlanabilmiştir. Arjantin'in bağımsızlığını kazanmasına şahit olmuştur. Günümüzde ulusal müze olarak ziyaret edilebilen Cabildo'da Arjantin tarihine dair resim ve fotoğraflar gezilebilir, tarihi belgelerin orijinalleri görülebilir. Salı, çarşamba ve cuma günleri 10.30-17.00; perşembe 10.30-20.00 ve hafta sonu ve resmi tatil günlerinde 10.30-18.00 saatleri arasında kişi başı sadece 15 Arjantin pesosu ödeyerek müzeyi gezebilirsiniz. Salı günleri giriş ücretsizdir.

Buenos Aires’e giden herkesin uğramasını önerdiğimiz bir yerden bahsedeceğiz şimdi sizlere. Hele ki çocuğunuz varsa ve Buenos Aires seyahatinizde çocuğunuzla iseniz onun bambaşka bir dünyaya girmesi için de buraya mutlaka gelmelisiniz. Buenos Aires’ten arabayla sadece 20 dakika uzaklıktaki Planetarium’dan söz ediyoruz. Galileo Galilei Uzay Gözlem Evi’nde hayatınızda nadiren yaşayacağınız tecrübeler edineceksiniz. Uzay, gezegenler, güneş sistemi, asteroitler, uzay istasyonları... İnsanoğlunun uçsuz bucaksız uzayı keşfetme macerasına dair aklınıza gelebilecek ne varsa bu gözlem evinde cevap bulacaksınız. 6 yaş üstü herkesin 120 Arjantin pesosu ödeyerek girebileceği gözlem evi ve gözlem evi müzesi pazartesi hariç haftanın her gün ziyaretçilerini ağırlıyor.