Eindhoven Gezilecek Yerler

Hollanda’nın Amsterdam, Rotterdam, Lahey ve Utrecht şehirlerinin ardından 5. büyük şehri olan Eindhoven, 19. yüzyıldaki gelişimiyle ön plana çıkmaktadır. Bu tarihten öncesine kadar, ufak bir kasaba olan şehrin tarihi yaşadığı işgaller ve yıkımlar nedeniyle oldukça buruktur. Kökenleri 12. yüzyıla kadar uzanan ve Hollanda’nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Eindhoven, 1500’lü yıllarda hem İspanyolların hem de Fransızların işgaline uğramış, bununla da kalmayıp yakılıp yıkılmıştır. Çok bitkin bir haldeyken 1629’da tekrar Hollanda’ya bağlı bir parça haline gelen şehrin kendine gelmesi uzun yıllar almıştır. 19. yüzyılın başında 2 bin nüfuslu bir kasaba halinde olan Eindhoven’ın kaderini değiştiren dönüm noktası ise Sanayi Devrimi olmuş, yapılan yeni demir yolunun ardından tütün ve tekstil ürünleri üzerine kurulan endüstri ile nüfus da artmaya başlamıştır. 1891’de kurulan elektronik devi Philips şehirle adeta özdeşleşirken, yine ünlü ağır taşıt üreticisi DAF ile birlikte Eindhoven, Hollanda’nın stratejik bir noktası haline gelmiştir. 2. Dünya Savaşı sırasında Philips fabrikası başta olmak üzere yaşanan yıkım Eindhoven’ı biraz sendeletse de kent hızla toparlanarak bugünkü çağdaş noktaya ulaşmıştır. Eindhoven’da Hollanda şehirleşmesinin karakteristik özelliği olarak düzenli ve geniş parklar, birbirinden değerli müzeler, Sanayi Devrimi’nin mimari alana etkisini gösteren ilginç binalar görülmeye değerdir.

Eindhoven Gezilecek Yerler

Eindhoven, neredeyse bütün Hollanda şehirleri gibi düz bir coğrafya üzerine kuruludur ve bu açıdan gezmesi de rahat bir kenttir. Caddelerinin bir kısmı araç trafiğine kapalı olan kentte, kiralayacağınız bir bisikletle gezilecek tüm yerlere rahatça ulaşmanız mümkündür. Eindhoven’da görmeniz gereken yerleri sıralayacak olursak; Evoluon Binası, Philips Stadyumu, Van Abbemuseum,Philips Müzesi, DAF Müzesi, MU Art Space Galerisi, St. Catherina Kilisesi, De Admirant binası, Genneper Parkı ve Flying Pins öne çıkan yerlerdir.

Adını andığımız yerlerle ilgili detaylı bilgi aşağıdadır.

Evoluon Binası

Evoluon-vijver.jpg

Evoluon Binası, Eindhoven’ın sembol yapılarının başında gelmektedir. Mimar Louis Kalff tarafından tasarlanan bina, kentin tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Sanayi Devrimi’nin bir simgesi olması için inşa edilmiştir. UFO şeklindeki yapı, fütüristik mimarinin en önemli örneklerinden biri konumundadır. İnşa edildiği 1966 yılında, kentin tarihinde çok önemli bir yere sahip olan elektronik devi Philips tarafından firmanın kuruluşunun 75. yılı şerefine Eindhoven şehrine hediye edilmiştir. 1989 senesine dek Philips başta olmak üzere, teknoloji alanında yapılan buluşları ziyaretçilerine sergileyen Evoluon, sonrasında ziyarete kapanmıştır. Evoluon, 1996 yılından itibarın ise kongre merkezi olarak kullanılmaktadır. Etrafında gezerek fotoğraflar çekebileceğiniz bu ilginç yapı için meraklıları, yeniden ziyarete açılması konusunda kampanya üzerine kampanya düzenlemektedir.

Philips Stadyumu

philips-1.jpg

Eindhoven deyince Philips, Philips deyince de bir elektronik markasının yanı sıra akıllara ilk gelen şey kentin ünlü futbol kulübü PSV Eindhoven’dır. Amsterdamlı Ajax ve Rotterdamlı Feyenoord ile birlikte ülkenin en büyük 3. futbol kulübü olan PSV Eindhoven, 1913 yılında Philips işçileri tarafından kurulmuştur. İsminin açılımı da “Philips Sport Vereniging” yani “Philips Spor Kulübü”dür. Hollanda ve Avrupa’da birçok başarıya imza atan PSV’nin ünlü mabedi Philips Stadı da Eindhoven kentinin önemli sembollerindendir. 1910’da inşa edilen ve 1916’dan beri PSV’ye ev sahipliği yapan stat, 2. Dünya Savaşı sırasında Alman bombalarına maruz kalsa da detaylı bir tadilattan geçerek tekrar aktif duruma gelmiştir. Philips’in desteğiyle dünyanın en iyi aydınlatılan futbol arenalarından biri olan statta PSV’nin kupalarla dolu müzesini ziyaret edip tarihe yolculuk yapabilirsiniz. Stadı gezmenin bedeli ise yetişkinler için 16,5 euro olarak belirlenmiş.

Van Abbemuseum

3-jpg.jpg

Van Abbe Müzesi, Eindhoven’a gelmişseniz uğramazsanız olmaz denecek bir yer. 1936 yılında kurulan ve ismini kurucusu Henri Van Abbe’den alan müze, dünyanın en ünlü modern sanat müzelerinden biri konumundadır. Müze’de ilk dikkati çeken şey mimari yapısıdır. Hollandalı mimar Alexander Kropholler tarafından tasarlanan binaya, taleplere yetersiz kalınca 2003 yılında mimar Abel Cahen tarafından 27 metre yüksekliğinde estetik bir ek daha yapılmıştır. Toplamda 9 bin 825 metrekarelik alanda ziyaretçilerini ağırlayan müzede 1000 kadar yazma, 700 kadar tablo, 1000 kadar da heykel, enstelasyon ve video çalışmalar olmak üzere 2 bin 700 eser sergilenmektedir. Van Abbe Müzesi’nde Pablo Picasso, Wassily Kandinsky ve Piet Mondrian gibi ünlü sanatçıların eserleri de yer alır. Müze salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar günleri saat 11.00 ile 17.00 saatleri arasında hizmet verirken her ayın ilk perşembe gününe özel olarak 11.00 ile 21.00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlar. Müze’ye yetişkinler 12 euro, öğrenciler ise 6 euro ödeyerek giriş yaparlar. 13 yaş altı çocuklardan ise ücret alınmaz.

Philips Müzesi

Eindhoven rehberimizi okurken defalarca değindimiz gibi Philips markası kentin adeta her şeyi. Dünyanın en büyük elektronik devlerinden olan şirket, kurulduğu Eindhoven topraklarına adeta hayat vermiş ve şehrin bugünkü hale gelmesinde büyük rol oynamıştır. İşte Philips, bu kentteki ilk fabrikasını müzeye dönüştürmüş ve ziyaret edenleri nostaljik bir teknoloji turuna çıkarmaya başlamış. Müze’ye girmenizle birlikte Philips markasının 1891 yılında başlayan yolculuğunu adeta yeniden yaşıyorsunuz. Her şeyin kronolojik olarak önünüze geldiği müzede Philips’in temellerinin atıldığı yılların ardından ilk dikkat çeken “Dünyayı bağlayan 5 şey” isimli bölüm. Burada Philips’in ürettiği hoparlörlü radyolar bulunuyor ve birisinin 1 milyonluk satış rakamına ulaştığı gururla belirtiliyor. İlerleyen bölümlerde ses kayıt cihazları, kasetçalarlar, plaklar ve kulaklıklar ziyaretçileri karşılamakta. Müze’de en ilgi çeken şeylerden birisi de Micheal Jackson’un isteği üzerine tasarlanan ancak kendisinin hiç giyemediği ışıklı eldiven…

Philips Müzesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar günleri saat 11.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlıyor. Giriş ücretleri ise yetişkinler için 9 Euro.

DAF Müzesi

0619-DAF-Museumdagen_01.jpg

Tıpkı Philips gibi, DAF da Eindhoven’dan dünyaya açılan büyük bir marka. Genelde kamyon ve TIR gibi ağır taşıtlarla bilinen firma, Hub van Doorne önderliğinde 1928 yılında kurulmuştur. Firma 1936 yılında ürettiği TIR’la bu alanda bir ilki başaran kuruluş, 2. Dünya Savaşı sırasında askerî amaçlı ağır zırhlı araçlara imza atmıştır. 1958’de otomobil üretimine de el atan DAF’ın Eindhoven’daki müzesi, otomobil tutkunları için kaçırılmaması gereken bir yolculuğu içeriyor. Firmanın ilk günlerinden itibaren gelinen noktaları krolonojik olarak görebileceğiniz müzede onlarca modla kamyon, TIR, otobüs, otomobil ve daha birçok türde özel araç koleksiyonları ziyaretçilerini bekliyor. Müze; salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar günleri saat 11.00 ile 17.00 arasında açık. Ziyaret ücretleri ise yetişkinler için 9 Euro, öğrenciler için ise 7 Euro…

MU Art Space

mu-artspace.jpg

MU Art Space, Eindhoven’da bulunan en önemli sanat galerilerindendir. Sanatın yanı sıra yeni medyaya dair galerilerin de olduğu MU Art Space’te yıl boyunca çeşitli sergiler ziyaretçilerini ağırlar. 1998 yılında kurulan MU Art Space’in temel amacı, sanatçı ve tasarımcıların eserlerini uluslararası arenada tanıtmalarını sağlamaktır. Eindhoven’ın Stripj Bölgesi’nde bulunan MU Art Space eski bir Philips fabrikasını kullanır. Galeri; pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma günleri saat 10.00 ile 18.00 saatleri arasında; cumartesi günleri 11.00 ila 17.00 saatleri arasında, pazar ise 13.00 ila 17.00 saatleri arasında açıktır. Giriş ücretleri yetişkin 5 Euro, öğrenci 3 Euro olarak belirlenmiştir. Çarşamba günleri ise giriş ücretsizdir.

St. Catherina Kilisesi

612664395a40232133447d33247d3836333931393834

Eindhoven kentinin en önemli sembollerinden birisi de bu kilisedir. Mimarisiyle göz dolduran kilise neo-barok tarzda inşa edilmiştir. İsminden de anlaşılacağı gibi Azize Catherine’e ithaf edilerek yapılmıştır. Mısır’ın İskenderiye kentinde doğduğu ve 3. yüzyılda yaşadığı rivayet edilen Azize Catherine, Roma İmparatoru Maxentius tarafından öldürülmüştür. 10. yüzyıldan itibaren Orta Doğu kiliselerinde hikâyeleri yayılan, sonrasında da Haçlı Seferleri’nin ardından Batı kiliseleri tarafından tanınan bir kutsal karakterdir. Sadece Eindhoven’da değil, Avrupa’nın birçok yerinde Azize Catherine’nin isminin verildiği kiliseler bulunmaktadır. Kilise, ilk olarak 13. yüzyılda inşa edilse de daha sonra harabe haline gelen eski kilisenin yerine 1867 yılında şu anki hali yapılmıştır. Kilise’nin 73’er metre yüksekliğindeki iki kulesi dikkat çeker.

De Admirant

Een-woning-huren-in-Eindhoven.jpg

De Admirant, modern mimari konusunda birçok estetik yapıya sahip olan Eindhoven kentinin en yüksek binasıdır. 101 metre uzunluğundaki yapı, 2006 yılında Admirant Çevre Projesi adı altında inşa edilmiştir. De Admirant’a 2010 senesinde yine bu proje dâhilinde fütüristik mimari tarzında yeni binalar eklenmiştir. Kompleks halindeki De Admirant çok sayıda mağaza, kafe ve sinema salonuna ev sahipliği yapar. De Admirant’ta hem bu ilginç mimariyi yakından inceleyebilir hem de az önce bahsettiğimiz gibi sinema, alışveriş merkezi ve kafelerde zaman geçirebilirsiniz. Pazar günleri kapalıdır.

Adres: Nieuwe Emmasingel 54, 5611 AM Eindhoven

Genneper Parkı

Park-Eindhoven-Henri-Dunant-950x425.jpg

Tüm Hollanda toprakları gibi Eindhoven da düz bir coğrafya üzerine kurulu. Yatay bir mimariye sahip olan kentte yeşil alanların fazlalığı dikkat çekerken bunlardan en büyüğü Genneper ParkGenneper Park’ta birçok bitki türüne, ufak kanallara ve yer yer tarihî yapıdaki ahşap evleri görerek huzur dolacaksınız. Eindhoven sakinlerinin başta gelen mesire yerlerinden olan parkta, düzenli yollar sayesinde rahatça yürüyüş yapabilir, bisiklet sürebilir ya da arkadaşlarınızla çeşitli spor aktivitelerinde bulunabilirsiniz. Parkın içinde ayrıca birçok restoran, buz pateni sahası ve havuz da hizmet vermektedir. Eindhoven Müzesi ve Ton Smits Huis Çizgi Film Müzesi de parkın sınırları içerisinde bulunmaktadır.

Flying Pins

Merkez tren istasyonuna yakın bir konumda bulunan Flying Pins, Eindhoven’ın ilginç sembollerinden birisi. Çimler üzerinde bir bowling topunun, kukaları devirdiği an oldukça ilginç ve gerçekçi bir şekilde heykelleştirilmiştir. 2000 yılında yapılan eserin sanatçıları heykeltraşlar Claes Oldenburg, Coosje van Bruggen’dir. Çelikten yapılan eserin en yüksek noktası 8,5 metre, bovling topunun çapı ise 6,7 metredir. 1,1 milyon euro’ya mal olan eseri, Eindhovenlı iş adamları karşılamıştır. Kente gelen birçok turist eserle fotoğraf çektirmeyi gelenek haline getirmiştir. Ayrıca bu heykelin tam karşısında yer alan Kennedyplein isimli bina da ilginç mimarisi ile dikkat çeker. Buraya uğrayıp birbirinden eğlenceli fotoğraflar çektirmek turistlerin olmazsa olmazları arasında bulunur.