Sakarya Maden Deresi'nde Trekking

Hafta sonu gelmeden ‘’Nereye gitsem, nerede yürüsem?’’ diye düşünenler için yakın trekking rotalarından biri de Maden Deresi. Sakarya’nın Karadeniz kıyısına açılan Karasu ve Kocaali ilçelerinin arasında yer alan Maden Deresi doğa tutkunlarının sık sık tercih ettiği yerlerden biri. İstanbul’a yakın oluşu, macerayı sevenleri mıknatıs gibi çekiyor. Aynı zamanda tabiat parkı olması için de teklif verilmiş. Korunması gereken doğal güzelliklerden biri, belli mi olur günün berinde tabiat parkı da olur.

 

Eskiden maden ocaklarının da yer aldığı alanda yürüyüşümüze yeşilliklerin arasında yer alan geniş düzlükte, ortada şırıl şırıl akan bir nehir ve etrafında konuşlanmış ahşap evlerin seyriyle başlıyoruz. Bilmiyoruz ki biraz sonra bizi nasıl bir macera bekliyor.

 

Araç yolundan devam ederken yanda Maden Deresi levhasını görünce birkaç dalın desteklediği doğal merdivenlerden yukarı doğru sırayla çıkıyoruz. İşte macera da tam burada başlıyor! Yolun hep böyle mi devam edeceğini düşünürken, genişliği yarım metreyi bulan; bir tarafı kayalık, diğer tarafı uçurum olan bir yerde yavaş yavaş ilerliyoruz. Yolculuğun ilerleyen bölümünde karşımıza kayadan bir tünel çıkıyor. Yaklaşık yüz metre uzunlukta yer alan ve ardı ardına devam eden üç tünelin içinden iki büklüm geçmeye çalışıyoruz. Biraz kilonuz varsa zaten baştan eleniyorsunuz. Tünel yolu dar ve kilolara geçit vermiyor. Yarı açık dar bir mağarada ilerliyormuş hissine kapışıyoruz. Yol uzun, karalık ve etrafı sadece cep telefonlarımızın ışığı aydınlatıyor. Ara sıra belli aralıklardan ışık süzülse de her yer loş bir atmosfere bürünmüş. 

Birkaç defa kafayı vurduğum ve birkaç çizikle tünel yolculuğunu tamamlıyoruz. Tam "Aydınlığa çıktık" derken bu sefer tehlikeli yolculuğun bitmediğini görüyoruz. Yanda bir metre yükselen duvara düşmemek için tutunarak kalker bloklarının derin aşınmasıyla oluşan sarp vadiyi aşıyoruz. Uzaktan şırıl şırıl akan suyun sesine doğru ilerliyor ve sonunda şelaleye kavuşuyoruz. Bayağı yorulmuşuz. Nehrin kenarında ayakkabılarımızı çıkarıp serin surların tatlı okşamalarına izin veriyoruz.
 

Su sesi, kuş sesi biraz olsun yorgunluğumuzu alıyor. Gitme vakti gelince aynı yolun tekrarını yaşamak biraz ürkütse de artık bu yolculuğa yabancı olmadığımızı anlıyor, zorlu yola kendimizi bırakıyoruz.
 

Maden Deresi, gittiğim bir çok trekking parkurundan hem farklı hem de daha tehlikeli. Buraya gelirken muhakkak deneyimli yol arkadaşları, kıyafet olarak rahat hareket edebileceğimiz, sağlam ve kaymayan ayakkabılar tercih edilmeli. Biraz da dizlere güveniyor ve macerayı seviyorsanız o zaman doğru adresteniz.

serap selçuk

Yazar Hakkında

serap selçuk

Yazar Gezgin ve blogger 1968 yılında Niğde'de doğdu 1987-1991Ankara Üniversitesi Fizik Mühendisliği eğitimi gördü.