İngiliz kaptan John Strong, 1690 yılında adalara bilinen ilk kayıtlı ayak basmayı gerçekleştirmiştir. Strong, iki ana ada arasındaki kanalı Britanyalı denizci Viscount Falkland'ın adına Falkland olarak adlandırılmıştır. Daha sonra bu ad tüm ada grubunun adı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Fransız seyrüseferci Louis-Antoine deBougainville adalardaki ilk yerleşkeyi 1764'te Doğu Falkland'da kurdu ve adalara Malovine adını verdi. 1765'te Batı Falkland'a ilk yerleşenler ise İngilizler oldu. 1767 yılında İspanyollar doğudaki yerleşkeyi Fransızlardan satın aldılar ve 1770'te İngilizleri adalardan atmayı başardılar. Britanya İmparatorluğu savaş tehdidi ile Batı Falkland'ı 1771'de geri aldı ancak ekonomik nedenlerle hâkimiyet iddiasından vazgeçmeden adalardan çekilmek zorunda kaldı. İspanyollar Doğu Falkland'a yeniden yerleştiler ve adayı Soledad olarak adlandırdılar.
İspanyollar 1829 yılında adaları Lois Vernet'in başkanlığında bir hükümete ve Arjantinli halka bıraktılar. Lois Vernet Hükümeti 1831'de karasularını ihlal eden Amerikan gemilerine el koyunca ABD misilleme olarak bölgeye savaş gemileri yolladı. 1833'te bir İngiliz keşif heyeti Falkland'a yaptığı sefer sırasında bölgede kalmakta direten Arjantinlileri ortadan kaldırarak, İngilizleri Falkland'a yerleştirdi. Her ne kadar iki taraf da yıllarca adalar üzerindeki hak iddiasını sürdürdüyse de çeşitli anlaşmalarla silahlı mücadeleden kaçınılmaya çalışıldı. Bölgede meydana gelen ilk silahlı çatışma olan Birinci Falkland Savaşı, Alman ve İngiliz savaş gemilerinin birbirlerini takip ederken meydana gelen çatışmadır. Savaşta Almanlar Scharhorst, Gneisenau, Nürnberg ve Leipzig savaş gemilerini kaybettiler. Savaş kesinlikle adaları ele geçirmek gayesiyle yapılmamıştı.
20. yüzyılın ilk yarısı içinde taraflar iddia ve taleplerini sürdürürken, bir sonuca varılamıyordu. Milletlerarası Adalet Divanının salahiyetinin Arjantin tarafından tanınmaması üzerine, Divan da bölge hakkında hakemlik yapmayı reddetti. 1964'te Arjantin, BM'nin Sömürgeler Komisyonundan kanunun aracısız olarak iki toplumlu görüşmelerle sürdürülmesini istedi. Ancak her iki tarafın da taleplerinde kesin fikirli olması, bu girişimin de sonuçsuz kalmasına sebep oldu. 1977'de bu statüdeki görüşmeler tekrar başladı. 1980'de İngiltere, ada halkının fikirlerini sorarak, İngiliz yönetiminin devamının arzu edildiğini Arjantin'e bildirdi. 1982'de Arjantin'deki siyasî durum sebebiyle bölgede ikinci bir savaş meydana geldi. Savaşın sonunda ülkeninhâkimiyeti İngilizlerin eline geçti.