Hasankeyf Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Hasankeyf, Batman'a bağlı, iki yakasını Dicle'nin ayırdığı tarihi bir ilçedir. İnsanlığın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Mezopotamya bölgesinde yer almaktadır. Tam ortasından Dicle nehrinin akıp gitmesi, korunmaya uygun coğrafi yapısı ve mesken olarak kullanılan binlerce mağarasıyla çağlar boyu stratejik önemini korumuştur. Kayalara oyulmuş evleri nedeniyle, Süryânice Kifo, yani “kaya” kelimesinden türetilen Kifos ve Cepha/Ciphas isimleriyle söz edilen şehire; Arapça’da "Mağaralar Şehri" ya da "Kayalar Kenti" anlamına "Hısn-ı Keyfa" denilmiştir. Kent Osmanlılar’ın yönetimine geçtikten sonra Hısnıkeyf denilmiş, sonrasında halk arasında Hasankeyf’e dönüşmüştür. Ancak kent için başka adların da kullanıldığı bilinmektedir.
Hasankeyf’in ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu konusunda net bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak şehir ve onu çevreleyen binlerce mağara, insanların çağlar öncesinden buraya yerleştiğini göstermektedir. Mevcut bilgilere göre, Hasankeyf kalesinin kurulması, M.S. 4. yüzyıla rastlar. Bizans İmparatoru Konstantinos, 4. yüzyılın ortalarında Diyarbakır çevresini ele geçirmiştir. Bölgeyi korumak amacıyla da, iki tane sınır kalesi inşa ettirmiştir. Bu iki kaleden biri, Hasankeyf Kalesi’dir. Kale, Sasaniler’e karşı siyasi bir önem kazandıktan sonra, daha sağlam bir şekilde yeniden güçlendirilmiştir.