Mandalay’da Gezilecek Yerler

1861'de Burma İmparatorluğu'nun başkenti olan Mandalay, İngilizler tarafından 1885'te ülkenin işgaline kadar son kraliyet başkenti olarak hizmet vermiştir. 1945'deki bombardımanlardan çok zarar gören kraliyet sarayı yıkılmıştır. Mandalay Sarayı, şehrin merkezinde, etrafı su ve yüksek duvarlarla çevrili, geniş bir alana kurulu, son kralın ihtişamlı sarayının sonradan yapılmış bir kopyasıdır. Şehir bugün Myanmar’ın 2. büyük kentidir.

Mandalay Tepesi, 230 metre yüksekliği ile şehri yüksekten izlemek için en uygun bir yerdir. Tepeye yürüyerek çıkarken hediyelik eşya, içecek satan pek çok satıcıyla karşılaşırsınız. Zirveye yakın sizi Mandalay'ı işaret eden Büyük bir Buda Heykeli beklemektedir. Mandalay, çevresindeki birçok manastırla Budist rahiplerin merkezi konumundadır.

Myanmar Budizmi’nin Mandalay’daki en ünlü tapınağı olan Mahamuni Paya da 4 metre yüksekliğinde ve 65 ton ağırlığındaki Maha Myat Muni Buda Heykeli de bu tepede bulunmaktadır. Heykel, elmas ve değerli taşlarla bezenmiştir ve 15 cm altınla kaplıdır. Mandalay'ın güzel bir panaromasını görebileceğiniz bu tepenin eteklerinde, Budizm felsefesinin 729 stele yazılı olduğu, dünyanın en büyük taş kitabını barındıran Kuthodaw Paya bulunmaktadır.

Hemen yanında Sandamani Paya vardır. Tepeden birkaç yüz metre güneyde, Mandalay Sarayı'ndan kalma tek parça olan tahtadan oyulmuş Shwenandaw Kyaung görülmeye değerdir. Kral Mindon'un ölümünden sonra saray duvarlarının dışına taşınmıştır.

Mandalay'dan günübirlik ziyaretlerle civardaki dört eski şehri gezebilirsiniz.

Mandalay'ın 11 km kuzeyindeki “ölümsüzlük şehri” Amarapura ve 200 yaşındaki 1.2 km uzunluğundaki, tik ağacından yapılmış U Bein Köprüsü; kanallar ve nehirle ayrılmış, bir ada üzerinde bulunan ve at arabalarıyla gezilen Inwa (Ava); tepelerde inşa edilmiş 500 stupası, tapınakları ve budizmi öğrenmek için gelen kadın ve erkek keşişleri barındıran 400 manastırıyla Sagaing; Mandalay’ın sınırından geçen Ayeyarvadi Irmağı’nın karşısındaki yer alan ve teknelerle gidilebilen Mingun görülmeye değerdir. Mingun'da bronzdan yapılmış, 100 ton ağırlığındaki dünyanın hasar görmemiş en büyük çanını ve Mingun Paya'yı ziyaret edebilirsiniz.

Mandalay'da hükümetin belirlediği 10$ tutarındaki bileti satın alarak, gezilmesi gerekli en önemli yerlerden olan Kuthodaw Paya, Shwenandaw Kyaung ve Shwe Ta Bin Kyaung'u gezebilirsiniz. Aynı biletle Amarapura ve Inwa'yı da ziyaret edebilirsiniz.

Mandalay'da altın yaprağı imal eden pek çok atölye vardır. Birman halkının inancına göre altın yaprakları sadece güzel ve değerli değil aynı zamanda da yiyeceklere karıştırılıp yendiği zaman kalbi güçlendirdiğine inanılmaktadır. Mandalay'ın merkezinde kurulu çok katlı Zegyo Market, içinde çok sayıda işyerinin bulunduğu ünlü bir alışveriş merkezidir. Göz atmaya değer...

Burma dilindeki adının Türkçe karşılığı Altın Saray Manastırı olan bu yapı tarihi bir Budist manastırıdır. Mandalay Tepesinin yakınında yer alan manastır, 1880 yılında Kral Thibae Min tarafından yaptırılmıştır.

Babası Kral Mindon Min ölmeden önce, onun içinde yaşadığı bölmeyi söktürüp taşıtmıştır. 1878 yılında ise bütün binayı tamamen yıktırmıştır çünkü onun babasının ruhu tarafından ele geçirildiğini düşünmektedir. Sonraki beş sene içinde bina yeniden yapılmıştır ve kralın babasının anısına yeniden hizmete girmiştir.

Bina orijinalinde Amarapura Saray’ının bir parçasıdır. Daha sonra Mandalay’e taşıtılmıştır. Burada da Hmannan (Cam) Saraybadlı yapının kuzey bölmesini oluşturmuştur. Yoğun bir sltın varak kullanımı ve cam mozaik süslemeler barındırmaktadır.

Bir diğer adı Mahamuni Pagoda olan bu tapınak, hem bir budist tapınağıdır hem de çok önemli bir hac bölgesidir. Mandalay şehrinin güneybatısında yer alır. Arakan’dan getirilmiş bir Buda imgesini barındıran tapınak Burma’da son derece büyük önem arz eden bir mabeddir. Çünkü bu tapınağın, Buda’nın hayatını temsil eden bir tasvir olduğu düşünülür.

İnanışa göre Buda’nın sadece beş sureti bulunmaktadır. İki tanesi Hindistan’da, iki tanesi cennette ve beşincisi ise işte bu tapınaktadır.

Efsaneye göre Buda, Arakan’ın Dhanyawadi şehrini ziyaret etmiştir milattan önce 554 yılında. Bu ziyaretin ardından Kral Sanda Thuriya onun bir görüntüsünün dökümlenmesini istemiştir. Görüntü dökümlendikten sonra Buda üzerine üfleyerek onu kendisinin soluğuna sahip olan bir sureti haline getirmiştir.