Niş’te Gezilecek Yerler

Niş, çeşitli dönemlerden kalma görülmeye değer tarihi yerlerle doludur. Ulusal Müze: Mediana, Kafatası Kulesi, Kızıl Haç Toplama Kampı ve Niş Kalesi bu gezilecek yerlerden en önemlileri olup birbirine yakın bu lokasyonları gezmek için bir dolu gün yeterlidir. Bahsedilen gezilecek birbirine yakın olduğundan yürüyerek keşfedebilirsiniz.

Niş’te Gezilecek Yerler

Niş’te belli başlı 10 adet gezilecek yer bulunuyor ve hepsini görmek için bir tam güne ihtiyaç var. Niş’in merkezi, ana meydanı, eski şehri, gündüz ve gece hayatının en hareketli olduğu yer Kral Milan Meydanı‘dır. King Milan Meydanı’ndan düz ilerlediğimiz zaman ya da kalabalığı takip ettiğimiz zaman Niş Kalesi’ne ulaşabilirsiniz. Neo-rönesans binaları ve ortasında yer alan birbirinden farklı cafeleri ile şehrin en popüler caddesi Obrenoviceva caddesi de gezilecek yerlerden. Niş Kalesi’nin arka tarafında, tren istasyonunun yakınında bulunan Nazi Ölüm Kampı ve Kafatası Kulesi Niş’te mutlaka ziyaret etmemiz gereken diğer yerlerdir. Son olarak Mediana ise Niş’te bulunan çok önemli bir arkeolojik sit alanıdır.

Listede adı geçen yerlerle ilgili detaylı bilgi aşağıda yer almaktadır.

Skull Tower

cele-kula-the-skull-tower-1170x521.jpg

Kafatası Kulesi (Cele kula), Mayıs 1809'da Nis yakınlarında, Cegar savaşında öldürülen askerlerin kafataslarından inşa edildiği bilinmektedir. Yaklaşık 3 m yüksekliğinde dikdörtgen şekilli kafataslarını, ilk önce pamuk ile doldurulmuş daha sonra Khurshid Paşa'nın emriyle kireç ve kum ile doldurulmuştur. Kulenin her iki tarafında, kafataslarının gömülü olduğu 17 açıklıklı 14 sıra vardır. En başta kulede bulunan 952 kafatasından bugün sadece 58'i kalmıştır. Gerisi gömülmek için çıkarılmış veya zaman içinde kaybolmuştur. Belgradlı mimar Dimitrie T. Leko'nun tasarımına göre, 1892 yılında Kule çevresinde bir şapel inşa edilerek kafatasları, dört cam duvardan oluşan küçük şapelin içine yerleştirilmiştir.

Niş Kalesi

niska-tvrdjava-nocu.jpg

Niş Kalesi 18. Yüzyıl’dan beri varlığını korumaktadır. Nišava nehri kıyısında, bir Roma askeri kampının kalıntıları, daha sonra Roma kenti Naissus ve son olarak tahrip edilmiş bir Bizans tahkimatının kalıntıları üzerine, Türkler tarafından 18. yüzyılın başında inşa edilmiştir. Bu kalenin inşaatı 1719-1723 arasında sürmüştür.

Mediana

Büyük İmparator Konstantin'in doğum yeri olan Niška Banja (Spa) karayolundaki bu eski tarihi bölge, imparatorluk Naissus'un zenginliğinin ve görkeminin bir kanıtıdır. İmparatorluk sarayının kalıntıları, çevreleyen sütunların aralığı sayesinde keşfedilmiştir. Mozaik döşemeli lüks evler, vaftizhane odası, pithoslu tarım binaları, Roma banyoları, su depoları, kale kalıntıları gibi tarihi kalıntılardan oluşur. Konstantin, 313'teki Milan Fermanı ve İmparatorluk'ta Hristiyanlığı tamamen yasallaştıran 325'teki Nicaea Konseyi nedeniyle unutulmaz bir imparatordur. Bu eylemlerin şu anda Hristiyan dininin yayılmasına büyük katkıları olduğu düşünülmektedir.

King Milan Square

Centar-Nis_-_panoramio.jpg

Niş’in merkezi, ana meydanı, eski şehri, gündüz ve gece hayatının en hareketli olduğu yer Kral Milan Meydanı‘dır. Niş Kalesi ve şehrin en popüler ve trafiğe kapalı caddesi olan “Obrenoviceva” bu meydan ile yan yanadır. Yani, bu meydan şehrin en popüler caddesi ile en popüler yeri olan kaleyi birbirine bağlıyor. Kral Milan, yeni yüzyılın ilk Sırp kralı, büyük bir koleksiyoncu ve Kral Aleksandar’ın babası olarak tanınır. Kral Milan Obrenović'in koleksiyonunda sayısız tablo, Sırp ressamların şaheserleri ve diğer önemli sanat eserleri  mevcuttu. Ancak kendisinden sonra bu eserler yok edildi, çalındı veya ortadan kayboldu. Milan Obrenović muhtemelen empresyonizm yani izlenimcilik ile ilgilenen tek Avrupa hükümdarıydı. Milan Obrenović’in hükümdarlığı döneminde Sırbistan 1878’de Berlin Kongresi’nde bağımsızlığını kazandı ve modern bir Avrupa devleti oldu. Kente demiryolu inşa edilmiş, Ulusal Banka ve Sırp Kraliyet Akademisi kurulmuş ve ordu yeniden düzenlenmişir. Bu açıdan şehirde ve ülke tarihinde Kral Milan'ın önemi büyüktür.

Red Cross Concentration Camp

camp5_rev.jpg

1941 yılında inşa edilen eski Yugoslavya'daki ilk Nazi toplama kampı Red Cross Concentration Camp'tır. 1944'ten beri neredeyse bozulmamış ve Avrupa'daki tamamen korunmuş birkaç toplama kampından biri olan 'Lager Nis', 1942 Şubat'ında yaklaşık 100 mahkûmun yaşadığı dramatik bir mekandı. Toplama kampı Kale’nin arkasında yer alır ve şehir merkezinde, merkez otobüs terminaline yakın bir konumdadır.

Kazandzijsko sokace

kazandzijsko-sokace-tinkers-alley-1170x521.jpg

Kazandzijsko, bugün Kopitareva Caddesi'ndeki eski kent bölgesidir. 18. yüzyılın ilk yarısında inşa edilmiştir. Türk döneminden kalma evleri ile birlikte tamirciler ve diğer sanatkarlarla dolu bir caddedir. Ne yazık ki, bugün sadece bir kısmı devlet tarafından korunmaktadır. Sokak yakın zamanda ziyaretçiler için gözde bir mekan olmuş, kafelerle dolup taşmıştır.

Niška Banja

79_big.jpg

Niş’in güneydoğusunda ve şehir merkezinden birkaç kilometre uzaklıkta olan Nişka Banja’da vadi manzarasına eşlik edecek geniş bir park ve bazı restoranlar bulunmaktadır. Bu Spa bölgesi, romatizmal rahatsızlıkların tedavisine yardımcı olan ılımlı radyoaktif sıcak su kaynakları ile ünlüdür. Çevrede kalp rahatsızlıkları da başarıyla tedavi edilir. Spa’ya 5 km uzaklıkta bulunan tesis, Sicevacka ve Jelasnicka Boğazı'na, el değmemiş manzaraya sahip devlet koruma altındaki doğal rezervlere, antik manastırlara ve endemik türlere sahiptir.

Holocaust memorial on Bubanj hill

the-3-fists-monument.jpg

Holocaust memorial on Bubanj hill, kent merkezinin güneyinde bulunan Bubanj tepesinde, üç büyük yumruktan oluşan anıtsal bir heykellerdir. İkinci Dünya Savaşı sırasında bu yerde idam edilmiş olan ve çoğu Sırp ve Romen olmak üzere yaklaşık 10 bin kişinin onuruna 1963’te yapılmıştır. Anıt, heykeltıraş İvan Saboliç'in imzasını taşır.

Obrenoviceva Caddesi

Niş’in ana meydanından (Kral Milan Meydanı) sağ tarafa doğru giderseniz Obrenoviceva caddesine ulaşabilirsiniz. Burası neo-rönesans binaları ve ortasında yer alan birbirinden farklı cafeleri ile şehrin en popüler caddesi. Ancak tek sorun, binaların güzelliğini cafelerin tentelerinden dolayı görememek kuşkusuz. Bu popüler cadde geceleri de epey hareketli ve bazılarında canlı müzik yapılıyor. Gündüz ise kahve içmek için ideal bir yer. Ayrıca caddede bir alışveriş merkezi de bulunuyor.

Lapidarium

lapidarium.jpg

Roma forumunun karşısında kalan bölümde yer alan “Lapidarium”; eski, antik anıtlardan oluşan bir alandır. Bu alanda, 1. ve 4. yüzyıllar arası döneme ait taştan yapılmış mezartaşları, lahitler ve heykellerden oluşan toplam 41 adet tarihi eser sergilenmektedir. Bu eserler ilk olarak 1887 yılında kalede sergilenmeye başlansa da Lapidarium’da 1980’den itibaren ziyaretçilerini beklemeye devam ediyor.