Samsun Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Samsun, Orta Karadeniz’in en kalabalık bölümüdür. Türkiye’nin ise en kalabalık 16. şehridir. 17 ilçesi bulunan Samsun Belediyesi’nin kuruluşu Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki Kanuni Esasi içerisinde bir batılılaşma hareketi ortaya çıkmıştır. Kentin adının ilk olarak Amisos olduğu bilinmektedir. Bu isim Palaskçadan gelmektedir. Şehrin tarihçesine bakacak olursak, burada yaşayan ilk insanların Gaşkalar olduğu, yapılan kazılar sonucu ortaya çıkmıştır. Mert Irmağı kenarına, şehirdeki diğer yaşayan insanlarla da birleşilerek şehir kurmuşlardır. Şehir, daha sonra Hitit egemenliğine girerek Hitit şehri olmuştur. Bu egemenlik daha sonra MÖ 2000 yıllarında Frigler tarafından yıkılmıştır. Samsun Friglerden sonra Kimmerlerin egemenliğine girmiştir. Kimmerler, Lidya Kralı’na yenilerek şehri hükmünden çıkarmıştır. Lidya Kralı da Pers İmparatorluğu’na yenilerek şehir Pers İmparatorluğuna geçmiştir. Perslerin hâkimiyeti ancak MÖ 300 yılına kadar sürmüştür. Perslerin hâkimiyetinden sonra Büyük İskender’in şehri almasıyla, şehir Makedonyalıların eline geçmiştir. Son olarak Roma ve Bizans hâkimiyetinden sonra da nihayet Türklerin olmuştur. Bizans döneminde şehir, önemli piskoposluk merkezi haline gelmiştir. Türklerin hüküm sürdüğü dönemde şehirde birçok beylikler kurulmuştur. Harika bir limana sahip bu güzel şehirden Evliya Çelebi de seyahatnamesinde sıkça yer vermiştir. Özellikle şu sözleriyle şehri bütünüyle ele almıştır; "Samsun Karadeniz kıyısında Kefe'nin tam karşısında ünlü bir kasabadır. Amasya suyu kabanın doğusundan geçerek denize dökülür. Samsun'un güneyindeki dağ bir yay çizerek batıdan ve doğudan denizle birleşir. Samsun şehri, bu dağ silsilelerinin oluşturduğu yarım çember ile Karadeniz arasında alçak bir düzlüktedir. Eski yapı olarak bir kale ve kalenin içinde camiler, hamamlar ve çarşı vardır. Birkaç ev bir araya getirilerek oluşturulan öbeklerle mahalleler oluşturulmuştur."
Bu güzide şehirden yalnızca Evliya Çelebi değil, 1701 yılında Samsun ziyaretinde bulunan Fransız doğabilimci Tournefort ve 1800’lü yıllarda İngiliz gezgin J. Macdonald Kinneir de Samsun’un o dönem güzelliğinden etkilenen diğer isimlerdir. Yunan mitolojisine ait olan bir efsaneye göre şehirde kadın savaşçılar olan amazonlar yaşamaktaymış. MÖ 1200 yıllarında o dönemde Thermodon denilen şimdi ise Terme Çayı olan kıyıda yaşadıkları söylenmektedir. Bu kadın savaşçıların, okların yaylarını daha iyi çekebilmeleri adına çocukken göğüslerinin kesildiği söyleniyor. Şehirdeki kadın statüsünün de bu efsane sayesinde fazlaca arttığı biliniyor. Mimari güzelliklere de konu olan bu savaşçı amazon kadınları Samsun tarihinde önemli bir rol oynamaktaydı.