Hobart’ta Gezilecek Yerler

Hayır, ayrı bir ülke değil Tazmanya. Avustralya’nın güneyindeki ada. Ada deyince küçümsemeyelim. Bozcaada’dan bahsetmiyoruz. Bahsettiğimiz alan, Kıbrıs adasının 10 katı büyüklüğünde. Avustralya’nın genelinde olduğu gibi burada da mesafeler çok ama çok uzun. Elinize aldığınız her rehberde takribi mesafeler ve süreler ile ilgili bir cetvel var. Buna bakarak zamanınızı daha iyi ayarlamak gerekiyor. Zira iki nokta arasında 4 saat araba kullanması gerektiğini düşünemiyor insan. Kısacası koskocaman bir ada burası. Ama öyle bir ada ki bu, alabildiğine yeşil, alabildiğine mavi, alabildiğine plaj. Adanın başkenti Hobart ise milli parklarıyla meşhur.

Bonorong Vahşi Yaşam Merkezi

hand-feeding.png

Güney Avustralya’nın tamamında olduğu gibi Tazmanya’nın başkenti Hobart ile ilgili en önemli şey adanın tamamının milli parklardan oluşması. Hangi yöne gitseniz başka bir milli parka giriyorsunuz. Hem internette hem de iPhone uygulaması olarak bulunabilen “60 Great Short Walks” nereye öncelik vereceğiniz konusunda rehberlik edebilir size.

İlk gitmeniz gereken milli parklardan biri de Bonorong (Vahşi Yaşam Merkezi) Wildlife Sanctuary ve içindeki Tazmanya canavarları! Tazmanya canavarı gerçekten var. Pek de sevimli bir hayvan sayılmaz. Öyle kocaman bir hayvan da değil, irice bir sıçandan hallice diyebiliriz.

Tazmanya canavarı dışında burada kangurular da var ve beslemenize izin veriliyor. Yemek yemek için hayvanlar yanınıza yavaş adımlarla sinsi sinsi yaklaşınca biraz korkabilirsiniz. Sanki son dakikada hızlı bir hareketle üzerinize atlayıp boğazından ısıracak gibi gelebilir. Ama korkmayın gayet uysallar. Elinizde avucunuzda ne varsa yiyip bitirdiklerinde sizle işleri de bitecek.

Salamanca Market

TASHobartSalamancaMarket675APTHR1.jpg

Özellikle cumartesi günleri Hobart’ın en önemli aktivitesi Salamanca Market. İncik boncuktan, çantaya, cilt kremlerinden tablolara kadara her şeyin satıldığı bir haftalık açık hava pazarı burası. Müze gezer kıvamda tezgâhları gezebilirsiniz. Bu gezi yarım gününüzü alabilir. Alınacak, aşık olunacak çok fazla bir şey çıkmasa da karşınıza burası hediyelik eşya alışverişinizi tamamlamak için de ideal bir yer.

Bu pazarı gezerken, gününüzün yarısı geçeceği için arkasından yakında bir yerlere gitmek lazım. Pazara en yakında Geeveston civarındaki Huon Trail / Tahune Air Walk var. Geeveston’a giden yol çok keyifli. Sahil yolu boyunca sağınızda deniz, solunuzda ormanlık alan olmak üzere kilometrelerce gidiyorsunuz. Huon Trail / Tahune AirWalk devlete bağlı milli parklar arasında değil ama oldukça güzel bir park. Hem orman içinde hem de orman tepesinde nefis bir yürüyüş parkuru yaratılmış.

Ormanın ortasından geçen iki nehrin üzerinden de göründüğünden çok daha güvenilir asma köprüler üzerinden geçiyorsunuz. Hava güzelse yürüyüşü biraz daha uzatıp bisiklet kiralamayı düşünebilirsiniz bir seçenek olarak ancak burada hava her an kapatıp yağabilir, unutmayın. Dönüşte yolu sahil yolunu bırakıp Mount Wellington tarafından dolaşın. Şehirde otobüsle yukarı çıkarıp bisikletle dağdan aşağı indiren turlar da var. Bunu bir sonraki gününüzde de yapabilirsiniz ama buraya gelmişken en azından şu dağın zirvesini bir görün deriz. Dağın tepesinden bütün Hobart ve çevresini görmek mümkün. Bu şehrin deniz kenarında olması ve içinde yüksek bir tepesi olması onu ve manzarasını mükemmel kılıyor.

Freycinet National Park (Freycinet Ulusal Parkı)

sheoaks-15.jpg

Peşinen söyleyelim, eğer bu şehirde uzun bir yolculuğa hazırsanız, dünyanın en güzel plajlarından biri olarak değerlendirilen Wineglass Bay’in de içinde olduğu Freycinet National Park’a (Freycinet Ulusal Parkı) doğru yola çıkın. Daha yolun başında Seven Mile Beach yazan oktan içeri girmeniz gerekiyor.

Başka arabaların da park etmiş olduğu bir yere aracınızı park edip plaja doğru yürümeniz gerekecek. Hava iyi kötü demeyin. Eğer denize girilecek gibi falan değilse bile hava yine de bu plaja gidin ve yedi millik bir plaj nasıl olabilir ki görün. Şu an merak etmeye başladınız bile diye tahmin ediyoruz. Plaja vardığınız an ne yapsak da bütün günü orda geçirsek diye düşünmeye başlayacaksınız. Göz alabildiğince uzanan bir kumsal, havanın nasıl olduğundan bağımsız her haliyle davetkâr bir deniz...

Avustralyalı – daha doğrusu kendilerinin tercih ettiği şekliyle Tazmanya’lı – halk, hava denizlik olmasa bile köpekleri ile gelip güne bu muhteşem sahilde yürüyüş yaparak başlarlar mutlaka. Sahip oldukları şans kıskanılmayacak gibi değil. Freycinet şehir merkezine aşağı yukarı 200 kilometre uzaklıkta.

Yol üstünde Swansea ile Freycinet National Park arasında sağlı sollu şarap üreticileri var. Sabahın giderken uğramasanız bile akşamüstü dönüşte buraya mutlaka uğrayın ve şarap tadımı yapın. Ancak erken kapattıklarını unutmayın belki giderken saat kaça kadar açık olduklarını sorabilirsiniz.

Freycinet National Park’ın belli kısımlarına kadar arabayla gidebilseniz de, bir noktadan sonrası trek işi. Hava iyiyse sorun yok ama yoksa 3 saatlik bir parkur olan Wineglass Bay ViewPoint’e doğru tırmanmak bir hayli zorlu. Zor bir tırmanış değil; hatta ve hatta bazı kadınlar ayaklarında topuklu ayakkabıları ile yapıyorlar bu yürüyüşü.

Tepeye vardığınızda ise buranın neden dünyanın en güzel plajı olduğunu anlamanız zor olmayacak. Bu kadar zor erişilmesi ve Avustralyalıların doğaya bu kadar değer verip buraya asla inşaat izni vermemesi sayesinde muazzam bekâretini korumuş bir plaj burası.

Freycinet Park’ının içinde birkaç tane daha benzer yürüyüş parkuru var. Gene muhteşem manzaralara hâkim yarların üstünden, ağaçların arasından oksijene doyarak bir gün geçireceksiniz.

Mount Field National Park ( Mount Field Ulusal Parkı)

russell-falls-001.jpg

Şehir merkezine bir hayli yakın yarım günlük bir rota olarak Mount Field National Park’a (Mount Field Ulusal Parkı) gitmeyi düşünün. Burası aslında çok geniş bir arazi. Tamamını gezmeniz öyle yarım günde olacak şey değil ancak tüm mesafelerin aşırı uzun olduğu Okyanusya kıtasının bu bölümünde zaten hiçbir şeyi bu denli detaylı gezemezsiniz. Yoksa günleriniz yetmez.

Eğer kiralık araçla geziyorsanız ki başka şansınız yok gibi, araç kiralamanın da ayrı bir masraf olduğunu göz önünde bulundurun. Zaten kiralık araçları düzlenmemiş yolda kullanmanız yasak. Bunu kiralarken tekrar tekrar söyledikleri için uyarıyı dikkate alırsanız iyi olur. Yoksa masrafınız ikiye katlanır.

Mount Field’in en başında hem şelalelerin hem de “uzun ağaçların” hâkim olduğu ormanlık bir alan var. Orman içindeki yürüyüş parkuru hem çok keyifli hem de eğlenceli. Tazmanya canavarı dâhil olmak üzere bir sürü hayvanı da burada doğal ortamında görmek mümkün. Evet, incecik ve upuzun ağaçların arasında Tazmanya canavarını görmeniz kesin. Merak etmeyin, o sizden sizin ondan korktuğunuzdan daha çok korkacak.

Aslında Tazmanya’da bir hayli uzun süre kalınıp yollarda konaklayarak çok daha fazla milli park ve plaj gezilebilir. Ama bir noktadan sonra hepsi aynı da gelmeye başlayabilir. Hatta yer yer Windows Masaüstü resimlerinin içinde oluğunuzu hissedebilirsiniz. Evet, doğa çok güzel, plajlar muhteşem. Ama hem denizin hem de havanın uygun sıcaklıkta olması lazım daha fazla tadına varmak için.

Hobart’ta görülmesi gereken diğer yerler

zoodoo-wildlife-park-safari-bus1.JPG

Wellington Dağı, Tazmanya Kraliyet Botanik Bahçeleri, Tazmanya Yeni ve Eski Sanat Müzesi, Tazmanya Denizcilik Müzesi, Thetre Royal, Zoodoo Ulusal Parkı