Korfu Gezilecek Yerler

Adanın en çok dikkat çeken yeri olan Korfu Town, oldukça eski bir yerleşim merkezidir. Venedik mimarisinin hâkim olduğu bölgede, kendinizi Venedik’in dar sokaklarındaymış gibi hissedebilirsiniz. Orta Çağ’dan kalma olan bu cadde, tarihî dokusu, alışveriş dükkânları ve kafeleri ile oldukça canlı bir yapıya sahiptir.

Korfu Town bölgesinde gezilebilecek birçok tarihi nokta vardır. Bunların başında The Esplanade Park, Old Fortress Kalesi ve Palace of St. Michael ve St. George Kilisesi gelmektedir. Korfu Town bölgesinde yapacağınız yürüyüş ile Venedik döneminden kalma yalıları ve konaklama mekânlarını keşfedebilirsiniz. Turistler açısından oldukça ilgi çekici bir yer olan Korfu Town bölgesine zamanınızın bir kısmını ayırmanızı tavsiye ederiz.

1890-1893 yılları arasında Avusturya İmparatoriçesi Elizabeth için yapılmış olan The Achilleion Sarayı, birçok tarihî derinliği içerisinde barındırmaktadır. Hayatı boyunca birçok talihsiz deneyim yaşamış olan Avusturya İmparatoriçesi Elizabeth, eşi tarafından aldatılmış, oğlunun sevgilisinin intihar etmesi ile zor günler yaşamış ve sonunda da kendi sağlığını kaybetmiştir. Avusturya İmparatoriçesi Elizabeth, her kadının yerinde olmak istediği bir hayata sahiptir. Bu durum adına saray yapılan imparatoriçenin hayatının da saray içerisinde yer alan çeşitli resimlerde ve eşyalarda sıkça konu edilmesine sebep olmuştur.

Saray’da 15 metre yüksekliğinde demirden yapılma Achilleion heykeli bulunmaktadır. Bu heykelin yapılmasını ise 1907 yılında sarayı satın alan Alman İmparatoru 2. Kaiser emretmiştir. Saray’ın tavanı oldukça ihtişamlı resimlerle donatılmıştır. Sarayı hafta içi ziyaret etmek isteyenler saat 08.00-19.00 arasında ziyarette bulunabilirler. Hafta sonu gitmek isteyen ziyaretçiler ise 08.00-14.30 arasında sarayı keşfedebilirler. Yetişkinler için belirlenen saray giriş ücreti 7 euro iken çocuklar için 2 euro talep edilmektedir.

Turizm açısından adanın en popüler mekânlarından biri olan Kassiopi, Korfu Town bölgesine 36 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Tarihten beri bir balıkçı kasabası olan bu yer, balık çeşitleri ile oldukça ünlüdür. Fazlasıyla İngiliz ve İtalyan nüfusu içerisinde barındıran bu bölge, genelde maddi durumu iyi olan kesimin ikamet ettiği bir yerdir.

Tarih meraklıları Kassiopi’de Antik çağlardan kalma tarihî kalıntıları ziyaret edebilir ve 13. yüzyıldan kalma kalelerin tarihini inceleyerek burada fotoğraf çektirebilir. Ayrıca bölgede her yıl düzenlenen Souvlakia adında bir festival mevcuttur. Bu festivalde yöresel yemekler bira eşliğinde yenmekte ve çeşitli dans gösterileri ile de ziyaretçilere bir şölen yaşatılmaktadır. Sizin de vaktiniz olursa Kassiopi bölgesine gelerek bu etkinliklere katılmanızı tavsiye ederiz.

Palaiokastritsa, Korfu’nun kuzey bölesinde yer alan bir köydür. Mitolojik bir geçmişe sahip olan Palaiokastritsa’da 1225 yıllarından itibaren yerleşim olduğu tahmin edilmektedir. Bölgede bir manastır ve bir müze bulunmaktadır. Bunun yanında pırıl pırıl denizi ve sakin, yeşillik alanları ile oldukça göz dolduran bir bölgedir. Özellikle dalış yapmayı seven ziyaretçilerin bir numaralı tercihi olan Palaiokastritsa, birçok farklı deneyimi sizlere sunmaktadır.

Palaiokastritsa’da denize girmek isteyenler için şunu da belirtmeliyiz ki su yazın en sıcak dönemlerinde dahi oldukça soğuktur. Bu sizi ilk başta biraz ürkütse de suyun güzelliği ve berraklığı bu hissi sizlere çok çabuk unutturmaktadır. Ayrıca plaj çevresinde oldukça fazla restoran ve büfe mevcuttur. Dolayısıyla acıktığınızda plaj çevresinde yemek yeme açısından birçok alternatif mekân bulabilirsiniz.

Korfu Town bölgesine yaklaşık 26 kilometre mesafede bulunan Glyfada, plajı ile oldukça ünlüdür. Berrak suların içerisinde yüzebileceğiniz Glyfada Denizi, sizlere suyun altındaki birçok canlı ile de tanışma fırsatı sunmaktadır. Oldukça uzun bir plaja sahip olan Glyfada, altın rengi kumu ile de sizleri büyülemektedir. Glyfada, birçok kişi tarafından Korfu’nun en güzel plajı olarak adlandırılmaktadır.

Bölge ayrıca çam ve zeytin ağaçları ile kaplıdır. Tam bir doğa harikası olan Glyfada bölgesi, gün batımını izleyebileceğiniz nadide yerlerden birisidir. Ayrıca bölgede denize girmek ve güneşlenmenin dışında, yapılan su aktivitelerine de katılabilirsiniz. Jet ski ve pedal tekneleri bunların başında gelmektedir. Güneşin sıcağında bunalan ziyaretçiler ise çevrede bulunan kafelerde veya restoranlarda dinlenmeyi tercih edebilirler.

Korfu’nun gezilip görülmesi gereken en önemli yerlerinden birisi Pantokrator Manastırı’dır. Tarihî olarak 14. yüzyılda yapılmış olan bu manastır zamanla yıkılmaya yüz tutmuş olsa da 19. yüzyılda tekrar restore edilerek hizmete açılmıştır. Manastır, 906 metre yükseklikte bulunmaktadır. Korfu’nun en yüksek tepesinde yer alan bu manastır, şehri bütünüyle tepeden görebileceğiniz tek yerdir.

Tepedeki manzaradan Arnavutluk kıyılarını ve hatta İtalya kıyılarını dahi görmek mümkündür. Manastırın içerisine girdiğinizde oldukça sade bir şekilde dizayn edilmiş bir ibadethane göreceksinizdir. İçerideki tütsü kokusu ve müzik sesi sizlere oldukça mistik bir hava yaşatacaktır. Korfu’nun en yüksek zirvesini ve tarihsel bu yapıyı görmek isteyenler muhakkak bu manastırı ziyaret etmelidir.

Oldukça eski ve geleneksel bir köy olan Benitses, 1970-1980 yılları arasından itibaren Yunanistan’ın en büyük turist çeken yerlerinden birisi olmuştur. Bugün en iyi yat limanına sahip bölge olarak nitelendirilen Benitses, geniş park alanları, denizi, yeşilliği ve geleneksel alışveriş dükkânları ile turistlerin en çok rağbet ettiği yerlerin başında gelmektedir.

Yunan restoranları ve tavernalarının oldukça meşhur olduğu bu köyde gece hayatı da oldukça renklidir. Bölgedeki en önemli yiyecekler ise Yunan yemekleri, İtalyan pizzası, İtalyan makarnası ve Çin yemekleridir. Köyde kalan birçok kişi farklı bölgeden ve farklı milletten oluşmaktadır. Bu da Benitses’i oldukça kozmopolit bir mekân yapmıştır. Tatilinizin bir bölümünü bu harika köyde geçirmenizi tavsiye ederiz.

Oldukça sakin ve sessiz bir yer olan Agios Georgios Dysalona Beach, tertemiz denizi ve uzun kumsalları ile görenleri kendine hayran bırakmaktadır. Ayrıca Agios Georgios Dysalona Beach, adanın mavi bayraklı plajları arasında yer almaktadır. Denizin dinlendirici sesi ile bölge sizi huzura davet etmektedir. Burada denize girmek, güneşlenmek ve huzurlu bir şekilde kitabınızı okumanızın dışında yapabileceğiniz diğer bir aktivite, çevrede bulunan tavernaların etkinliklerine katılmaktır.

Öğleden sonra oldukça kalabalıklaşmaya başlayan bölge, restoranları sayesinde akşama doğru canlanmaya başlamaktadır. Denize karşı yiyeceğiniz cacık, kızartma ve dolma ile Yunan lezzetlerinin tadını manzarayla bütünleştirerek keyfinizi daha da arttırabilirsiniz. Bu restoranlarda yine oldukça taze zeytinyağlı yiyecekler ve deniz ürünleri bulabilirsiniz.

Korfu Adasının en ünlü yeri olan Aşk Kanalı, iki kayanın arasında oluşmuş doğal bir tüneldir. Buraya Aşk Kanalı adının verilmesi ise oldukça eski bir inanışın göstergesidir. Daha önceki tarihlerde bu iki kayanın birinden diğerine yüzen kişinin, hayatının aşkını bulacağına inanıldığı için bölgeye de bu isim verilmiştir. Aşk Kanalı, şehir merkezine 32 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.

Akdeniz’in en büyük eserlerinden biri olarak nitelendirilen bu kanal, suların kayalığı zamanla aşındırmasıyla oluşmuştur. Aşk Kanalı, her yıl binlerce turistin geldiği harika mekânlardan birisidir. Oldukça küçük olan bu bölgede şezlong ve şemsiye hizmeti verilmediği için yanınızda yedek havlunuzu muhakkak getirmelisiniz. Ayrıca sabah erken saatlerde gelirseniz çok fazla kalabalığa yakalanmadan denizin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.

Neoklasik tarzda yapılan Saint George ve Saint Michael Kraliyet Sarayları, Korfu’da yapılan ilk tarihî yapılardan birisidir. 1819-1824 tarihleri arasında inşa edilen bu saray, İngiliz hükûmet temsilcisi Thomas Maitland tarafından yaptırılmıştır. Geniş bir bahçeye sahip olan Saray, egzotik birçok bitki türünü içerisinde barındırmaktadır. Ayrıca Saray, Malta’dan getirilen özel taşlar ile yapılmıştır.

Saray’ın içerisinde dönemin ünlü yöneticilerine dair kıyafetler, armalar, eşyalar ve kitaplar bulunmaktadır. Sarayı ziyaret etmek isteyenler her gün saat 08.00-20.00 arasında yapıyı ziyaret edebilir. Giriş ücretleri ise yetişkinler için 6 euro,öğrenciler için 3 euro olarak belirlenmiştir. Fakat kasım ve mart aylarında herhangi bir tarihte sarayı ziyaret ederseniz yetişkinler için de indirimli ücret politikası uygulanmaktadır. Bu sebeple bu tarihler arasında ödeyeceğiniz ücret 3 euro’dur.