Olimpiya Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Olimpiya Yunanistan’ın Peloponnese şehrinde bulunan eski antik bir kenttir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Olimpiya MÖ 776’dan beri Antik Yunan’ın baş tanrısı Zeus adına gerçekleştirilen orijinal Olimpiyat Oyunları’nın ana merkezi olması ile ünlüdür. Modern Olimpiyat Oyunları’nın her birinin alevi, Antik Olimpiya’da parabolik bir ayna kullanılarak güneş ışığının yansıması ile aydınlatılmakta ve meşale tarafından oyunların düzenleneceği yere taşınmaktadır.
Olimpiya Antik Kenti
Olimpiyat Oyunları’nın MS 393 tarihinde İmparator I. Theodosius tarafından kaldırılıncaya kadar her dört yılda bir en az 1000 yıl boyunca gerçekleştiği yer olan bu antik kent hala taşıdığı sembolik değerle dünya üzerindeki en kıymetli merkezlerden birisidir. Olimpiyat alevinin modern oyunlar sebebiyle aydınlatılmaya devam ettiği bu bölge II. Theodosius’un emriyle yapılmış olup, tahribata ve başından geçen çeşitli doğal afetlere rağmen, muhteşem tapınakların ve atletik tesislerin hala bulunduğu bu kent UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunmakta olup sütunları arasında gezinirken ziyaretçilerine eski ihtişamlı zamanlarını fısıldar. Hemen yakınındaki artık modern denebilecek küçük köyden beş dakikalık yürüyüş mesafesinde olan Olimpiya Antik Kenti buraya gelen pek çok turistin de ilk uğrak noktasıdır.
Ağaçlarla çevrili kalıntıların arasında dolaşırken, neredeyse orijinal stadyumun içinde bekleyen terli, yağlanmış sporcuları, Zeus ve Hera'ya kurban edilen öküzlerin kanını görmüş gibi olduğunuz bu kentin yakınındaki tepeye tırmanıp tarihî manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Buraya ziyaretinizin öncesinde ya da sonrasında, Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret edip artık yıkıntılarının kaldığı antik yapıların görselleştirilmiş tam halini görmek ayrıca etkileyicidir.
Kente giriş yaptığınızda karşılaşacağınız ilk manzara, MÖ 2. yüzyıldan kalma jimnastik salonudur. Burada, yarışmacıların uyguladığı ve eğitildiği kısmen restore edilmiş Palaestra diğer adıyla güreş okulu sütunları bulunmaktadır. Sonraki bina Theokoleon yani papazların evidir. Arkasında, Antik Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olan devasa fildişi ve altın Zeus Heykeli’nin bulunduğu Pheidias Atölyesi bulunur. Theokoleon’un ötesindeki Leonidaion ise zamanında üstatların barındığı ihtişamlı bir yapıdır.
Zeus’un Altis’i veya Kutsal Yöresi, yolun doğusundadır. Buradaki en önemli bina, Zeus’un 5. yüzyıldaki Dor Tapınağı’ydı. Daha sonra II. Theodosius tarafından MS 475’te tahrip edilen bu tapınak bugün İstanbul’a taşınmıştır. Tapınağın bir sütunu restore edilip yeniden inşa edilmiştir. Zeus Tapınağı’nın güneyi, rakiplerinin Olimpiyat Senatosu tarafından belirlenen kurallara uymak ve kural ihlali yapmamak için yemin ettikleri yemin sunaklarını içeren Bouleuterion yani Belediye Evi’dir.
Tapınağın doğusunda Echo Portiko vardır. Dikkat çekici akustiği ile söylenen bir sesin yedi kez tekrarlandığı anlamına gelen Portico’nun hemen doğusunda MS 67’de oyunlara katılım sırasında İmparator Nero’nun kullandığı bir villanın kalıntıları vardır; burası orijinal Hestia Tapınağı’nın yerine yapılmıştır. Zeus Tapınağı’nın kuzeyinde, Olimpiyat Oyunları’nın ilk kahramanı olan Pelops’e adanmış bir sunak bulunmaktadır. Burada ayrıca küçük, ormanlık bir tepecik olan Pelopion vardır. Dor duvarı kalıntılarını içeren bir duvarla çevrili olan tepede bulunan birçok eser bugün müzede sergilenmektedir.
Bu tapınağın doğusunda, varlıklı Roma bankeri Herodes Atticus tarafından yaptırılan Nymphaeum vardır. Roma rahibeleri tarafından finanse edilen binanın tipik yapısı, her tarafı dairesel bir tapınağın çevrelediği Dorik sütunlara sahip yarı dairesel bir yapı olmasıdır. Binada eskiden Herodes Atticus ve ailesinin heykelleri bulunuyordu. Nymphaeum’un yapıldığı dönemdeki pratik bir amacı ise Olimpiya’yı taze kaynak suyu ile besleyen bir çeşme ev olmasıydı.
Olympia’da Görülmesi Gereken Yerler
Arkeoloji Müzesi: Antik Olimpiya’daki bu muhteşem müzede arkeolojik alan bulguları sergilenmektedir. Harabeleri dolaşmadan önce veya gezdikten sonra antik yerleşimi ve binalarını perspektif haline getirmeye yardımcı olan müzenin sergileri, tarih öncesi dönemden Roma dönemlerine kadar uzanır ve Olimpiyat Tapınağı’nın tarihini kapsar. Eserler arasında sofistike seramikler, Zeus ve Hera’ya adanmış sunumlar, kurbanlık kazan süslemeleri ve Hera Tapınağı heykeli yer almaktadır.
Ana salonun en çarpıcı parçası ise şüphesiz Zeus Tapınağı’nın yeniden yapılandırılmış versiyonudur. Buradaki bir diğer ilgi çekici parça ise Praxiteles Hermes’in 4. yüzyıldan kalma Parian mermer heykelidir. Adak hediyeleri, Gorgon Medusa’nın yüzü ile süslenmiş bronz bir kol koruyucusu, Şarap Tanrısı Dionysis’un öğretmeni, şarap Silenus’un bronz heykeli ve Hera Tapınağı’ndan klasik bir heykel müzenin alametifarikalarıdır.
Arşimet Müzesi: Bu olağanüstü özel koleksiyon, kolektör, makine mühendisi Kostas Kotsanas’ın izniyle sergilenmektedir. Antik Yunanlıların teknolojik başarılarını gözler önüne seren müzede Parthenon, Antikythera yani “ilk dizüstü bilgisayar” ve “dünyanın en eski otomatik satış makinesi” olarak adlandırılan vinç mekanizmasını görünce şaşmayın. Genç yaşlı tüm ziyaretçiler için büyüleyici ve eğitici olan müzede İngilizce turlara katılma imkânınız da mevcut.
Antik Olimpiyat Oyunları Müzesi: Dünyanın en prestijli spor yarışmasının tarihinin tasvir edildiği bu müzede koşu yarışları, güreş müsabakaları, boks mücadeleleri gibi yarışmalara dair kapsamlı bilgi edineceğiniz gibi yasaklamalara rağmen oyunları izlemeye çalışan kadınların kaderi hakkında da bilgi edinirsiniz.
Nikolopoulos Andritsena Kütüphanesi: 1838 senesinde besteci, arkeolog ve Yunanistan’ı Türklerden kurtarmak isteyen Yunan Direniş mensubu Konstantinos Nikopoulos tarafından evine bir okul kurmak için bağışlanan 4.000 adet nadir kitap bugün bu kütüphanenin temellerini atmıştır. O tarihte Avrupa’nın en büyük özel kitap koleksiyonlarından biri olan bu kütüphanede Yunanistan’ın 1821 İstiklal Hareketi’nden kalma el yazmalarından Efes Apollon Tapınağı’ndaki frize kadar pek çok şey sergilenmektedir.