Ne güzeldir insanın dostları; ama gerçek dostlarının olması...
Dostlar vardır; çok sık görüşemeseniz de, aranızda kilometreler olsa da bağınız hiç kopmaz. Dosttur onlar, gerçek dost...ABD'nin değişik yörelerini yazdım; ama yeni ABD yazı dizimde sizlerle hem gezi anılarımı paylaşmak hem de dostlarımı ve vatandan çok uzaklarda yaptıkları güzel işleri ve bir geleneğimizi anlatmak istiyorum.
Bir kez daha ABD'ye gidiyorum. Yine ilk durağım Washington. Her yıl gidiyorum. Her gittiğimde de bu kocaman ülkenin görmediğim birkaç yöresini görmeyi hedefliyorum; ama bu ülkeye her yıl gitmemin asıl nedeni hemen hemen her eyalette çok sevdiğim dostlarımın olması. Bu yıl, gurbette olan herkesin özlediği simit götürmüyorum yanımda. "Aaa," dediğinizi duyar gibiyim. Neden mi dediniz? Zira bu kez onlar bana simit ikram edecekler.
Sevgili Zeynep, Süha ve Başar, Washington'un en popüler, en işlek semti Georgetown'ı yepyeni bir lezzetle tanıştırmaya, bu şehirde yaşayan çok sayıdaki Türk vatandaşın özlemini gidermeye karar vermişler. Semtin ana caddesi Wisconsin Avenue'de iki katlı minik bir dükkanı şipşirin, güzel bir mekâna dönüştürmüş; çıtır simitler gibi sımsıcak bir ortam yaratmışlar: 'Simit&Smith'; bayıldım bu isme.
Uzun zamandır gece gündüz çalıştıklarını biliyorum; ama artık emeklerinin karşılığını alacaklar. İlk gün hemen mekânı görmeye ve ürünleri test etmeye davetliyim. Bu simit, her gün semt simitçimizden aldığımız, bildiğimiz simit. Sade, beyaz peynirli, kaşarlı çıtır simit olarak servis ediliyor. Açma, peynirli poğaça da var. Bitmedi: Lavaş ekmeğinde döner; biz dürüm diyoruz, onlar wrap. Bizim vazgeçilmez lezzetlerimiz, kilometrelerce uzaklarda bu kadar mı lezzetli olur? Yıllarca Türkiye'de çalışmış İtalyan Şef Antonio'nun nefis brokoli çorbası da illaki içilmeli. Tattığım tüm ürünleri çok beğendim. Yoo dostlarım diye söylemiyorum; gerçekten çok beğendim. Neyse, fazla anlatmayayım ki nazar değmesin :) Onlara bol kazançlar diliyor, sizlere de yolunuz düşerse mutlaka uğramanızı öneriyorum.
Herkesin çok sevdiği simitin arkasında bir tarih olduğunu, Osmanlı dönemine kadar uzandığını, hatta Büyük Selçuklular'da da simit yapıldığını gösteren belgeler olduğunu biliyor muydunuz? 1651'de, II. Beyazıt zamanında has undan yapılan ve doyurucu olması için çorbalara katılarak yenilen yuvarlak ekmekler, bugünkü simide benzer şekliyle ‘Mutfak Defteri’nde 'Samuad' adıyla yer almış. Bizim zamanımızda ise simit artık olmazsa olmazımız. Günün her saatinde atıştırmalık ya da açlık gidermek için, çayın kahvenin yanında her an her yerde yenen geleneksel bir lezzet. "Bizim bir çay-simit kültürümüz vardır," dersek hiç de yanlış olmaz sanırım.
İşte bizim bu vazgeçilmez lezzetimiz artık Amerika kıtasında. Bu konsepti ABD'ye taşıyan 'Simit&Smith' büyük bir holdingimizin denetiminde. Peki, bu konsept Amerika kıtasında nasıl başladı?
"Geleneksel Türk lezzetinin Amerika yolculuğu New York'ta başladı. Bugün bir fabrika ve beş dükkan ile devam ederken Washington şubemiz ile yelpazemizi genişletiyoruz," diyor konsept genel müdürü Zülfikar Bey. Dostlarım, yaklaşan açılış için canla başla heyecanla koşuşturup eğitimler alırken kendisi de en ufak ayrıntıyı bile atlamıyor ve detaylar üzerinde titizlikle duruyor. İtalya'da yaşıyormuş yıllardır; ama Türkiye'den hiç uzak kalmamış. Birkaç sene önce Türkiye'ye gelen ' Eataly' i bizlere tanıştıran kişi aynı zamanda. Birçok kez yemek yediğim bu mekanla ilgili anlattığı detaylara inanamadım. Siz de merak ettiyseniz hemen söyleyeyim: Türkiye'ye döndüğümde bu detayları görmek ve sizlere anlatmak üzere bu güzel mekanda Zülfikar Bey'in davetlisiyim.
İçinden nehir geçen güzel başkent Washington'a, yemyeşil parkları, geniş caddeleri, sayısız müzeleri ile sevdiğim bu şehre, çok sevgili dostlarıma ve yeni tanıştığım arkadaşlarıma veda etme zamanı, daha gezecek ve yazacak çok yer var :)
Dostlarımın evlerindeki veda partisinde şefimiz Antonio çok sevdiğim bir İtalyan klasiği, 'risotto' yapıyor bize. Ben de yanından ayrılmadan ve hiçbir detayı atlamadan maharetli ellerini izliyor, dönünce dostlarıma pişirmek için iyi bir risotto nasıl yapılır öğreniyorum. Tüm günün yorgunluğu üzerine yaptığı bu jesti için sevgili Antonio'ya ve bize evlerini açan, misafir eden dostlarıma, sevgili Zeynep ve Süha'ya teşekkür ediyorum. Simit yolculuğunda bol kazançlar.
Yolcu yolunda gerek. Bir sonraki destinasyonumuz Orlando. Yine dostlarla çıkacağımız yeni rotalarda buluşmak üzere sevgiyle kalın.