Ajax Taraftarının Mabedi Amsterdam Arena - Johan Cruyff Arena

Küçük yaşta halamın Hollanda'dan getirdiği Ajax formasıyla başladı aslında hikaye. Efsane formalarından bir tanesi, hala evimde duruyor ve zaman zaman giyiyorum. Büyüdükçe Avrupa futboluna olan ilgim daha da fazla arttı. Haliyle Ajax'ı takip ettiğim süre de. Birçok futbolcunun, efsanenin ve önemli zaferin sahibi Ajax, Hollanda'nın en büyük kulübü. Yıllarca şampiyon olmasa bile. Mesleğim gazetecilik. Uzun zamandır Hollanda'ya gitmek istiyordum ama fırsat bulamamıştım. Geçen sene sarı basın kartı sahibi olmanın avantajı ile Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'ne başvuruda bulundum. Hem sportif hem de kültürel etkinlikleri takip etmek ve haklarında yazı veya köşe yazısı yazabilmek için. Mesleki bir gerekçe bildirmezseniz gidişinize izin vermiyorlar çünkü.

Bileti aldığım tarihten itibaren Ajax'ın bu sezonki ilk iç saha maçını orada oynayacağını düşünerek günleri geçirdim. Çocukluk hayalimi gerçeğe dönüştürmek her geçen gün daha da yaklaşıyordu. 16 Temmuz-31 Temmuz arasında Hollanda'da kaldım. Ayın 25'inde oynanacak olan Sturm Graz maçı benim için her şeyden önemliydi. 8 gün boyunca birçok aktiviteye gittim, yer gezdim ama Amsterdam Arena'ya gidecek olmanın heyecanını hep yaşadım.

Maç biletimi Ajax'ın basın departmanı aracılığı ile hallettim. Claudia'ya buradan teşekkür ediyorum. Onca mail trafiğinde beni kabul etti ve akreditasyonumu sağladı. Hayallerimin kapısını açtı birnevi bana.

Maça gidiş

Tatilim boyunca Den Haag'da kaldım. Maça da buradan gitmem gerekiyordu. Den Haag ile Amasterdam Arena'ya gidiş 35 dakika sürdü. Kuzenim, eşi ve çocukları Kayra ile birlikte yola çıktık ve maça 2 saat kala stadın önündeydim. Saat 20.30'da oynanacak maç için 18.30'da orada olmam söylendi. Kurala riayet için saati geçirmemeye gayret ettim ilk defa gidiyorum diye ama buradaki spor msüabakalarından farkı yokmuş. 10 dakika önce de gitseniz içeri girersiniz.

Tribüne giriş

Stadın önünde birçok güvenlik mevcut. Nereden içeri girmem gerektiğini sorduğum birçok görevli yeri bilmediğini söyledi. Sağ olsun birisi çıktı da beni kapıya kadar bıraktı. Amsterdam Arena'nın içerisinde bulunmak heyecanımı daha da artırıyordu her geçen an. İşlemlerim tamamlandı ve ardından tribüne doğru yol aldım. Burada güvenlik taramasından geçiyorsunuz. İçeri su sokmak yasak. Bizim burda halbuki dürüm döner bile getirebiliyorsunuz :) 6 katı çıktıktan sonra bir kat da basın tribünü için adımlamanız gerekiyor. Basın tribünü ile normal tribünler arasında hiçbir fark yok bu arada. İki taraf da aynı kısımdan yiyecek ve içeceklerini alıp tuvalet ihtiyaçlarını görüyor. Türkiye'de ise basın taraftardan mümkün oldukça soyutlanıyor. Mesafe olarak yakınlık göze çarpsa da iki taraf da stat içinde birbirini görmüyor. Bizdeki daha iyi.

Maç

Ajax sezonun ilk maçını evinde oynuyordu ve ben tribündeydim. Muazzam bir duyguydu benim için. Tribünler kazanılamayan şampiyonluğa rağmen tıklım tıklımdı. 50 bin insan tek bir ağızdan bağırıyordu. Çocukluğumdan bu yana hayalini kurduğum her şey tek tek gerçekleşiyordu. Derken ilk gol geldi. Takımda en çok sevdiğim futbolculardan biri olan Hakim Ziyech attı golü. Faslı futbolcu kendisine saldıran Ajax taraftarına adeta cevabı sahada verdi. Çok da iyi bir maç çıkardı o gün. İkinci yarıda da Schöne penaltı sonrasında dönen topu tamamladı ve karşılaşma 2-0 sona erdi.

Benim için inanılmaz bir geceydi. Stadın etrafında maç öncesi ve sonrasında yaşanan atmosferi birebir yaşamak da harikaydı. Eğer yolunuz düşerse kesin olarak bir Ajax maçına gidin. Futbolu sevseniz de sevmeseniz de. Maç uzun bir aktivite derseniz müze turu da keyif verecektir. 15-17 euro karşılığında biletinizi satın alabilir ve kulüp tarihine iz bırakan her şeyi canlı olarak görebirsiniz.