Cruise İle Dünyanın Keşfi (Karayip Adaları) 10. Bölüm Phılıpsburg/St. Maarten Adası

Dünyanın en büyük 10 gemisinden biri olan Norwegian Breakaway gemisi ile yaptığımız Karayip Adaları gezimizde bugün St. Maarteen adasına geldik. Tortola’da yattık, St.Maarten’de kalktık. İşte gemi hayatı böyle oluyor. Yiyorsun, içiyorsun, eğleniyorsun, yatıyorsun, kalkıyorsun, bir de bakmışsın ki ertesi sabah başka bir şehirdesin, başka bir adadasın.  Ne taşınma, ne bavul toplama, açma, ne de akşam ne yiyelim, bugün kaç para harcayacağız acaba? endişe ve hesapları yok. Paranızı seyahatin başında veriyorsunuz, sonrası çerez ve eğlence. Ondan sonraki kişisel harcamalarınız da sizin tecrübenize ve etrafı koklama duygularınızın gelişmişliğine bağlı oluyor.

 

Bugün Karayip Adaları’ndan 88000 m2 büyüklükteki, 75.000 nüfuslu tropik bir ada olan ve iki devlet tarafından paylaşılmış olan St.Maarten'deyiz. Hollanda tarafında bulunan Philipsburg limanına yanaşan gemimiz, saat 8 gibi yolcularını boşaltmaya başladı. Bugünkü programımızda yine plaj var ve mayolarımız üstümüzde yola koyulduk. Burada 2 hedefimiz var. Birincisi Maho plajı ki burası havaalanı plajı olarak dünyaca ünlüdür. Hemen plajın kenarında bulunan havalimanına inen ve kalkan uçakların, gürültüsü ve inişini görmeye ve hatta iniş halindeki bir büyük uçak fotosu yakalamak buraya gelmeye değerdir. Eğer böyle bir pozu yakalayamadıysanız, buraya boşuna gelmişsiniz demektir. İkinci hedef size bu ada Tax free bir bölge olduğundan, bayağı ucuz alışverişler yapacağımızı zannediyorum. Gerçi bizim amacımız alışveriş değil ama yine de cazibeye kapılıp para harcayabiliyorsunuz. Hiç unutmuyorum 2,5 litrelik Jack Daniels viski 35$ dı. İki defa dükkana girip çıktım ama nasıl taşıyacağız diye, kilo fazlası ödemek istemediğimden, bir türlü almaya karar veremedim.

Bu adada bir de Fransız tarafı var. Adanın ortasında bulunan bir dikilitaş vasıtasıyla ayrılan bu iki ülkeden diğeri olan Fransızların şehrinin adı da Le Marigot. Biz bu seferimizde Philipsburg kasabasını geziyoruz. Daha önceki seferimde yaptığım bu adanın yazısını okumak isterseniz buyurun efendim linki :
https://gezimanya.com/GeziNotlari/cruise-ile-dunyanin-kesfi-6-bolum-st-martin-adasi-philipsburg

Gemiden çıktıktan sonra hemen limanda bekleyen bir dolmuşa biniyoruz ve yarım saatte Maho plajındayız.  Bugünkü rehberimiz kuzenim Haluk, şoförün yanına oturdu ve bize tercümelere başladı. Zaten konuştukça açılmaya, açıldıkça da devreye girmeye başladı.

Büyük uçakların iniş saatini saat 11'den sonra olduğunu da istihbarat ettikten sonra, saat 11'e kadar rahat rahat yüzdük, eğlendik ve kumsalda güneşlendik. Ama büyük uçaklar gelmeye başladıktan sonra o eğlencenin tadına doyum olmuyor. İşte size bu anları resimlerimle anlatıyorum. Fazla söze gerek yok. Bizimkiler Cumhurbaşkanının korumaları gibi bağırarak uçağın gürültüsüne ses perdesi çekiyorlar. Ben ise bu sırada deklanşöre basıyorum.

O sırada şahane bir yelkenli de kadrajıma girmez mi? İşte hem uçak hem de yelkenli bir cruise resmi bu güzel günü ölümsüzleştiriyor. 


 

Bu pozları çekmek için beklediğimiz 3 saat sonunda acıktık.  Birer şişe su ile önce kendimizi sakinleştirdik ve tekrar 5$ vererek dolmuşa bindik ve kasabaya döndük. İşte şimdi alışveriş zamanı geldi. Gemimizin demirli olduğu Hollanda tarafının başşehri Philipsburg– (Le Marigot ise Fransız tarafının başşehri) deniz tarafı kafe ve restoranların bulunduğu uzun bir sahil ve plaja sahip. Arkasındaki iki cadde ise yerel ve tax free lüks ve salaş malların satıldığı 3 ana caddeye sahip. Haydi bakalım neler varmış bir görelim.  Her şey var. Takılar, mücevher ve buraya özgün koral ve mavi taşlar dahil olmak üzere dünyanın her tarafından temin edilen kıymetli taşlar da burada tax free olarak satılıyor. Ama sizi uyarmam lazım, bunlar bizde Kuşadası ve Antalya’da da var ve bizde daha ucuz. Yeter ki iyi pazarlık edin. Hediyelikler, elektronikler her şey kesenize göre. Ama güveniyor
musunuz derseniz bilemem!
 


 

Sizlere Belçika örtüleri, tepesinde ananas figürü olan bir yerel kilise ve dans edip, denize girilen sahildeki canlı müzik gruplarının resimleri ile bugünkü gezimize son veriyorum. Arkada gemimizi görüyor musunuz? İşte oraya kadar 4 km. hediyelik dükkanların ve mücevher mağazalarının içerisinden yürüyeceğimiz zorlu bir parkur var. Allah erkeklerin yardımcısı olsun.

3 saatlik bir alışveriş molasından sonra yine gemimize ulaşıyoruz. Akşam olunca yine 15.kattaki buluşma noktasında Taaa İzmir'den getirdiğimiz çerezlerimiz ve Tortola'dan aldığımız Gordon cin eşliğinde aperatif içki gecemizi yapıyoruz. Sonrasında ise sizlere biraz geminin içerisinde nasıl vakit geçirdiğimize dair fotolar sunuyorum. İyi seyirler. 


 

Eveeet,  St Martin’i de bitirdik. Yarın gemimiz Dominica adasında olacak ve Roseau limanına yanaşacak. Orada görüşmek ümidiyle , Hoşçakalın.

H.Oğuz Esen.[email protected]

H. OĞUZ ESEN

Yazar Hakkında

H. OĞUZ ESEN

İş güç ve çoluk çocuk işlerini bitirdikten sonra emeklik günlerimi tadında geçirmek için, sıhhat ve akıl fikir yerinde iken gezmeyi seçenlerdenim.