Sırada El Salvador’un zengin kesiminin yoğunlaştığı bir bölge olan Zona Roza’nın keşfi var. Bu bölge Pasifik kıyısındaki en popüler plajlara da ev sahipliği yapıyor aynı zamanda. Ama plaj derken beach clubların olduğu tesislerin yoğunlaştığı bir yerden bahsetmiyorum. Kilometrelerce uzanan bir kumsal, kumsala uzanan palmiye ağaçları, denize cepheli kimisi oldukça lüks kimisi derme çatma sıralanmış evlerin olduğu bir bölge.
Biz bu bölgede ilk olarak Playa San Blas’ta durduk. Dümdüz uzanan kumsal boyunca lüks evlerin yanı sıra kulübelerin de sıralandığını görebilirsiniz.
Sahile indiğimizde sadece biz vardık. Bir de birkaç tane seyyar satıcı...
Çantalarımızı yanımıza aldığımız için dönüşümlü olarak attık kendimizi Pasifik’in sularına. Okyanus kıyısı, haliyle dalgalı. Burada dalgalarla boğuşmak çok keyifliydi. İyice yorulduktan sonra yemek yemek üzere La Libertad’a gitmeye karar verdik. Ancak üzerimizin kurumasını beklemek epey vakit kaybettireceğinden rehberimiz Suzy, çevredeki derme çatma evlerden birinden evlerinde üzerimizi değiştirmemizi rica etti. Burada çok sayıda kişi bu şekilde yapıyormuş. Sonra ev sahibine cüzzi bir kullanım ücreti ödüyorsunuz.
Burada yaşayan halk da bunu bir ek gelir haline getirmiş. Biz girdik önce dediler ki yok bahçeye. Bahçede varillerin içinde temiz su var. Maşrapa ile bu varilin içerisinden üzerinize su dökerek bahçede duş alıyorsunuz. Sonra da evin içinde sizi bir odaya yönlendiriyorlar ve orada hızlıca giyiniyorsunuz. Bu aynı zamanda yerel halkın yaşantısını da yakından görmek için bir fırsat.
Ardından buraya 5-10 dakika mesafede olan "Özgürlük" anlamına gelen La Libertad isimli balıkçı kasabasına gidiyoruz. Burada denize doğru uzanan büyük bir iskele ve iskele üzerinde sağlı sollu balıkçılar yer alıyor.
Balıkçılarda yengeçten ıstakoza, ahtapottan karidese kadar pek çok deniz ürünü taze taze satılıyor.
Yine aynı bölgede kurutulmuş balıklar ve ayak üstü atıştırmanız için ızgaralar satılıyor. Bir de genel olarak İspanyol mutfağında popüler olan ceviche satılıyordu. Çok beğeneni var ama ben bir türlü barışamadım ceviche ile...
İskelenin sonuna kadar ilerlerseniz buradaki ufak balıkçı motorlarının okyanusa iskeleden vinçle nasıl indirilip çıkartıldığını da görebilirsiniz.
İşte burası gezimizin en ilginç noktalarından biri idi. Okyanus kenarında çok dalga olduğu için bu yöntemi bulmuşlar. Dolayısı ile dalgaların patlaması bu ufak balıkçı teknelerini etkilememiş oluyor.
Bu işlemi o kadar seri yapıyorlar ki... Bir balıkçı teknesini indiriyorlar. Aşağıya gelen diğer balıkçı teknesini yukarıya alıyorlar.
Yukarıya gelen balıkçı tekneleri içinde pek çok deniz ürünü ile birlikte yukarıya çıkıyor ve iskeleye bırakıldığı gibi etrafına ilk müşterileri toplanıyor. Çünkü herkes en taze çıkanı almak istiyor. Balıkçılar ilk satışlarını burada yapıyorlar geri kalanını iskeledeki balık tezgahlarına satıyorlar.
Bu kasaba deniz ürünlerini denemek için en ideal yerlerden. Sahil boyunca çok çeşitli restoranlar yer alıyor.
Kiminde yerel müzik yapıyorlar, kiminde ise dans gösterisi. Hem leziz bir yemek yiyorsunuz hem de güzel bir şov izliyorsunuz.
Biz burada 5 farklı tarz deniz ürünü yedik. Birer ikişer bira içtik. Ortaya dev bir ıstakoz geldi. Toplam 5 kişi yanılmıyorsam toplam 100 $-110 $ ödedik. Ancak burada söylediklerimizin aynısını Bebek ya da Arnavutköy’de bir balıkçıda söylesek, en az 1000 $ öderdik sanırım.
La Libertad oldukça düzenli ve temiz bir yerleşim. Burası benim kendimi El Salvador’da en fazla güvende hissettiğim yer oldu.
Çünkü El Salvador dünyada nüfusa orantılandığında en çok cinayet işlenen yer olma özelliğine sahip. Özellikle de mafya cinayeti! San Miguel ise ülkede bu oranın doruk yaptığı yer. Biz akşam saatlerinde ise El Salvador’un üçüncü büyük kenti olan San Miguel’e ulaştık. Burada görülebilecek yerler arasında ise ana meydan, katedral ve yönetim binası yer alıyor.
Suç oranı çok yüksek olduğu için San Miguel’de otel içindeki görevliler bile silahlı. Otel görevlileri ve rehberimiz gerekmedikçe dışarıya çıkmamamız konusunda uyardılar. Bu nedenle sadece ana meydan ve çevresini hızlıca gezebildik.
Ertesi sabah artık El Salvador’dan ayrılıp Honduras’a geçme vakti gelmişti. Rehberimiz Hugo ve şoförümüz Hugo ile sınırda vedalaştık.
El Amatillo sınır kapısından geçerek El Salvador’dan ayrılarak yeni bir maceraya başladık.
Honduras’ta görüşürüz.