Venedik, Büyük Kanal'la köprüleri birleştiren 9 küçük adadan oluşur. Murano, lagünün ana adalarından biridir ve en çok cam geleneği ile ünlüdür. Yüzyıllar boyunca bu küçük adanın hayatı, cam objelerin satıldığı fırınların etrafında dönüyor diyebiliriz. Murano, birkaç saat içinde gezilebilecek, iki katlı ve renkli evler arasında dolaşabileceğiniz, kanallardaki köprüleri ziyaret edebileceğiniz, camdan yapılmış çeşit çeşit objeler satan dükkânları dolaşabileceğiniz şirin bir ada. 

7 bin nüfuslu ada her yıl milyonlarca turisti ağırlamaktadır. Bu küçük adayı ziyaret edenler çok sayıda cam fabrikasını ziyaret edebilirler. Murano‘daki cam fabrikalarında hala asırlık teknikler kullanılıyor, bu yüzden zanaatkârların çalışmalarını izlemek oldukça benzersiz bir deneyim. Camın nasıl yapıldığını keşfettikten sonra, eşyalardan herhangi birini satın almak istemeniz durumunda fabrika mağazalarını ziyaret edebilirsiniz.

Cam sanatı, zor ve zaman zaman, özelikle teknolojinin bugünkü gibi gelişmiş olmadığı yıllarda tehlikeli bir faaliyetti. Bu nedenle, 1295 yılında Venedik Serenissima Cumhuriyeti, tüm cam fırınlarını Murano adasına transfer etmeye karar vermiş. Bu transferin gerçekleşmesinin en önemli sebebi zamanın binalarının tamamen ahşaptan yapılmasıdır. Ancak, tüm cam yapımı faaliyetlerini adaya devretme fikri, Cumhuriyet tarafından ana cam işleme teknikleriyle ilgili bilgilerin yayılmasını kontrol etme ve önleme girişimi sonucunda gerçekleştirilmiştir. Bu yüzden cam üreticileri adada yaşamak zorunda kaldılar ve Venedik'i ancak özel izinlerden sonra terk edebildiler. Tüm bu giriş-çıkış faaliyetleri Serenissima‘nın doğrudan kontrolü altındaydı. Cumhuriyetin sansür kontrolüne rağmen, birçok cam ustası kaçmayı başardı ve tüm dünyaya sanatını yaydı.

Torcello‘nun eski Palazzo dei Vescovi'sinde bulunan Murano Cam Müzesi, Venedik'in tanıdığı sektördeki en büyük krizin üstesinden gelmek için kuruldu. Swarovski kristallerinin üretiminin başlangıcı, Cumhuriyetin yıkılışı ve yabancı ülkelerin hâkimiyet yılları zamanında sanat ve cam piyasasında bir engel oluşturuyordu. Kriz döneminden sonra, Murano Antonio Colleoni'nin belediye başkanı ve cam sanatına büyük sevgi duyan sanatçı Zanetti, adanın tarihinde mevcut tüm belgelerle ilgili olarak onaylanan bir arşivin temelini kurmayı başardı. Kısa sürede arşiv, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren çok yüksek seviyelerde çalışmaya devam eden fırın sahiplerinin sağladığı çok miktarda bağış sayesinde müze haline geldi.

Adanın Venedik'e 1923'te katılmasını takiben, Müze Venedik Sivil Müzeleri'nin bir parçası oldu ve ardından en güzeli Enona Nekropolü'nden gelen bir arkeolojik bölüm daha eklendi. Müzenin zenginleşmesi bugün, çağdaş koleksiyonları daha da büyütecek olan ustalar tarafından yapılan eserlerin satın alınması ve bağışlanmasıyla devam ediyor. Müze ziyareti, 900'e yakın sayıda cam sanat şahaserlerine hayran kalmanıza ve camın nasıl yapıldığı hakkında daha fazla bilgi edinmenize olanak sağlar.

Daha fazla züccaciye görmek istiyorsanız, Phoenician şişeleri, kadehler, aynalar ve kaleydoskop boncukları dâhil olmak üzere 4.000'den fazla nesneyle Murano Cam Müzesi'ni ziyaret edebilirsiniz. En etkileyici ürün 330 kilo (727 Ibs) ağırlığında bir avize.

Venedik'ten Murano ‘ya en iyi seçenekler şunlardır:

•          Toplu taşıma: Su otobüsü: 41, 42, DM ve LN hatları.

•          İngilizce konuşan rehberli tur: Kişi başına sadece 20 € karşılığında, İngilizce konuşan rehberli turu Murano, Burano ve Torcello'ya rezerve edebilirsiniz.