Fransız Rivierası’nın başkenti ve “Asiller Şehri” olarak da bilinen Nice; masmavi denizin kenarında çakıl taşlı upuzun plaj, plajın üstünde palmiyeler ile bezenmiş yürüyüş yolunda, yürüyen, koşan, paten kayan, bisiklete binen insanların doldurduğu, çiçeklerle süslü, renk cümbüşlü şirin sokakları, meydanlarında gitar çalan, resim yapan, süslemeli binaları, yüksek kayalar üzerinde yüzyıllık çamların arasında yer alan, Melekler Koyu’nun muhteşem manzarası Fransız Riviera’sının en büyük ve en göz alıcı, tam da “işte burada yaşanır” dedirten, kalbinizi orada bırakacağınız bir Akdeniz şehri...
Eski şehir, Vieux Nice’in Arnavut kaldırımlı kıvrım kıvrım ve dar sokaklarında yürümeler, Place Masséna’daki kafelerde bir fincan kahve içimi, deniz ürünü pişiren lokantalarda yenen kalamarlar, midyeler, ahtapotlar, şarabın her türü...
Gezimizin merkezi olarak tuttuğumuz Nice’in her gece sokaklarını kat etsek de tüm şehri gezme işini son güne bırakmıştık. Tren istasyonuna yakın bir otelde konaklama nedenimiz ise sahil boyunca yapacağımız günlük gezilerimizde trenin kolaylık sağlayacağını düşünmemizdendi.
Her şehirde olduğu gibi Nice’de de meşhur bir ana cadde var. Tren istasyonundan başlayıp deniz kenarına kadar iniyor. Yol üstünde mağaza ve restoranlar, iş yerleri oldukça yoğun. Yüksek binalar oldukça az, eski şehir güzel bir şekilde korunmuş.
Şehri nerdeyse boydan boya turlayan tramvay ise ulaşımı kolaylaştırıyor.
Nice’in oldukça uzun sahilinde pek çok plaj var. Her ne kadar denize girecek bir hava olmasa da tek tük yüzen insanlar da vardı. Burada da dünyanın her yerinden insanı görmek mümkün. Ancak evsiz sayısı da bir o kadar fazla. Akşam olunca neredeyse her köşe başında yatan birilerini görmek mümkün.
Fransız Rivierası'nda yaptığımız kısacık gezimizde tanıklık ettiğimiz, anlatacak o kadar çok şey var ki... Hepsini yazmaya kalksam sayfalar sürer. Ben gördüklerimi, yaşadıklarımı ve hissettiklerimi biraz olsun yazıya dökmeye çalıştım. Kalbim oralarda kaldı desem yeridir. Umarım bir kez daha görmek ve daha farklı şeyler anlatmak mümkün olur.
Au revoir...