Mannheim ve Heidelberg’i gezdikten sonra kara yolu ile Heidelberg üzerinden Speyer’e geldik. Gemimiz bizi Speyer limanında bekliyordu. Ancak buradan ayrılmamıza 1 saat var. Bu 1 saatte Speyer’i dolaşıp fotoğraflayalım istedik.
Böylece gemideki 5 çayına katılamadık. Çantalarımızı alışveriş paketlerimizi kamaramızda bırakıp fotoğraf makinelerimizi alarak pek çok mağaza ve kafelerin bulunduğu Maxmillian Caddesi’ne geldik.
Caddeden nehir tarafına yürüdüğümüzde Imperial Cathedral karşılıyor bizi. Pembe-beyaz mermerlerle yapılmış olan katedral oldukça sade ama görkemli.
Romanesk tarzın en önemli örneklerinden biri olan katedral, 18. yüzyılda yıkılmış olan eski kilisenin yerine yapılmış. Şehrin yıkılması sonrası ayakta kalabilmiş olan eski kilisenin çan kulesi halen yeni kiliseye çan kulesi olarak hizmet vermekte. Yeni kilise yapılırken paraları yetmeyince, çan kulesi olarak bu eski kulenin çan kulesini kullanmışlar. Bu nedenle kilise ile çan kulesi arasında biraz mesafe var.
II. Konrad bu kilisenin yapımı için çok gayret sarf etmiş, ancak ne kendisi ne de oğlu katedralin bitimini görememişler, her ikisinin mezarı da katedralin zemininde yer alıyor.
Maxmillian Caddesi üzerinde de yer yer müzik yapan gençleri görebilirsiniz.
Speyer’de 3D sinema ve teknik müze görülebilecek yerler arasında. Ancak gemimize yetişmeliyiz. Dışarıdan fotoğraf çekmekle yetinip, hızlı adımlarla gemimize geliyoruz.